İyi Parti’nin çılgın sözcüsü

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu paranoyak, ırkçı, yağmacı ve ganimetçi bir anlayışı hortlatarak memleketin muhalefetinden de bir cacık olmayacağına dair hissiyatımızı arttırdı. Memlekette açlık, yolsuzluk, hırsızlık hakimken Zorlu’nun derdine bakın.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu paranoyak, ırkçı, yağmacı ve ganimetci bir anlayışı hortlatarak memleketin muhalefetinden de bir cacık olmayacağına dair hissiyatımızı arttırdı. Okumuş, koskoca profesör olmuş Zorlu’nun derdi şuymuş:

"15 Ağustos 1461, Trabzon'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fetih tarihidir...Türkiye karşıtı kesimler ise bunu adeta bir matem günü olarak görürler. Bu önemli günde gerçekleşen bir anma etkinliğine dikkat çekmek ve yetkilileri uyarmak istiyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan 2010 yılına kadar 88 yıldır ayin yapılmasına izin verilmeyen Sümela müzesinde tam da 15 Ağustos’ta ayin yapılmasına izin verilmeye başlanmıştır. 15 Ağustos’taki ayinin derhal İPTAL edilmesi çağrısında bulunuyoruz"

Memlekette açlık, yolsuzluk, hırsızlık ve uğursuzluk hakimken, iktidardaki çeteler tüm suçlarının üstüne bayrak örterek, diyaneti kullanarak, Allah’ın adını vererek memleketi soyarken Kürşat Zorlu’nun derdine bakın hele…

Türkiye’de kalan Rum sayısı 1000’in altındadır. Kalanların büyük bir bölümü 65 yaş üstündedir. Kürşat Zorlu neden korkuyor, neden çekiniyor?

Bu 1000 yaşlı Rum İstanbul’dan hareket edip Trabzon’u geri mi alacak?

Ekümenik Patrik Bartholomeos 15 Ağustos’ta eline kılıç alıp Haçlı ordularına “saldırın” işareti mi verecek?

Son 100 yılda tüm kadim Hristiyan halkalar soykırımlarla yok edilmişken, Türkiye, bölgede en az Hristiyanın yaşadığı İslam ülkesiyken bu neyin siyasetidir hala?

Orayı da cami yapmak ister misiniz Bay Zorlu?

Veyahut IŞİD gibi bombalamak, havaya uçurmak daha mı iyi olur Anadolu’da kalan tüm kiliseleri?

Siz, bizlerin Meryem Ana’nın Göğe Yükseliş yortusunu bir plan dahlinde kutladığımızı, 15 günlük orucun son gününü size madik atmak için 15 Ağustos’a aldığımızı, binlerce yıllık inancımızı yamulttuğumuzu mu düşünüyorsunuz yani?

Koca Hristiyanlık dinini, inancını, bayramını sadece sizin uyandığınız bir komplo için mi kullanıyor yani?

Çılgın fikirleriniz varmış gerçekten…

Google’a hiç bakmadınız mı?

“Meryem Ana orucu, 15 Ağustos'ta kutlanan büyük Hristiyan yortusu Meryem Ana'nın Göğe Yükselişi gününe kadar tutulur. Orucun ilk günü 1 Ağustos'ta ortodoks kiliselerde su ile takdis ayini düzenlenir. Ortodoks geleneğinde Meryem Ana'ya duyulan saygı ve sevgi ile ilgili olan oruç, Büyük perhiz kadar sıkıdır. Sadece 6 Ağustos'ta kutlanan İsa'nın Görünüm Değişmesi yortusunda oruç tutanların balık yemesine izin verilir.

Katolik ve Ortodoks Hristiyanlık’taki en büyük bayramlardan biri olan Meryem’in Göğe Alınışı Bayramı, kilise geleneklerine göre, 15 Ağustos günü veya ona en yakın Pazar günü kutlanır. Bu bayram, İsa Mesih İmanlılarının ölümden sonra Tanrı’yla birlikte göğe alınacakları ve sonsuz yaşama kavuşacakları inancının da göstergesi ve örneği olarak kabul edilir.”

Kürşat Bey, okulda açlıktan bayılan çocuklar var artık bu ülkede. Derin yoksulluk ve yetersiz beslenme yeni nesilde zeka geriliği dair sağlık sorunlarına, bedensel sakatlıklara yol açıyor. Medeni dünyanın dışında kalmış, narkotik çetelerin soygun düzeninde bir ülkeyiz. Türkiye halkı utanç verici bir hayata mahkum edilmiş. TC Pasaportu kıymetsiz bir evrak haline gelmiş. Gençler başka ülkelerin kapılarında gelecek arıyor.

İşinize bakın kardeşim. Kilisenin papazından büyük dertleriniz var. Memleket için slogan atmaktan fazlasını yapabilirsiniz.

Deneyin bence…


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi