Özgür Özel hakkında erken bir yazı

Özgür Özel’in ona bir şans tanımamızı hak ettiğine inanıyorum. Agos’un önünde, Perwin Chakar konserinde gördüğümüz tavır eşit ve onurlu bir birliktelik teklifi ise buna sırtımızı dönemeyiz. Siyaset zor zanaat. Umarım Özgür Bey’in tavrı çok değişmez.

Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten bir değişim yaşayabilir mi?

CHP, Cumhuriyet’in kaskatı ve tek tipçi paradigmasını aşıp evrensel değerlerle, insan haklarıyla, bir arada yaşam formülünü bulmuş yeni bir Türkiye’nin harcı olabilir mi?

Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetin 2. yüzyılında yeniden kurucu parti kimliğine bürünüp yaşadığımız bu rezilliğe, sefalete, açlığa, hukuksuzluğa son verebilir mi? Derin devletin kumanda ettiği çaresizliğinden, çağ dışı kalmış vasat halinden sıyrılıp iç ve dış politikada barış ve huzuru getirebilir mi?

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in daha önceki seçimlerde oy vermek zorunda kaldığımız Ekmelettin İhsanoğlu’ndan, Muammer İnce’den, Mustafa Sarıgül’den, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir farkı var mı?

Kürtlerin ve HEDEP seçmeninin CHP’ye verebileceği bir tek oyu, kredisi, gönlü, hatırı kaldı mı? Yeniden umutlanıp CHP adaylarını destekleyebilecek sabrımız, mecalimiz kaldı mı?

Bu sorulardan gına geldiğini, yorgun olduğumuzu, CHP’nin bizleri yeniden yüzümüzü kızartacak durumlara maruz bırakacağını biliyorum. Fakat izin verirseniz sizleri azıcık da olsa ikna etmeye ve Özgür Özel ve ekibine bir şans tanımaya davet edeceğim.

Özgür Özel hak mücadelesi veren, bedel ödeyen, direnen tüm kesimlerin yakından tanıdığı bir siyasetçi. Sokaklara çıkan, eylemlere katılan, cezaevlerini ziyaret eden, ulaşılabilir olan, çalışkan ve samimi bir insan olduğuna hepimiz şahidiz.

Bugün Erdoğan rejiminin saldırılarıyla kriminalize edilmiş, milletin selam vermeye korkar hale geldiği tüm aydınların cesaretle yanında duran, onların haklarını her platformda savunan bir dostumuz.

Hrant Dink’in katilinin serbest bırakılması sonrası Agos Gazetesi’nin önüne koşması, eyleme katılması, hakkımızı savunması bizler için yeni bir durum değildir. Özgür Özel devletin işlediği cinayetlerin mağdurlarıyla bugüne kadar hep temas içindeydi. Neyin ne olduğunu çok yakından biliyor.

Özgür Özel’in Selahattin Demirtaş’a selam göndermesi şaşılacak bir olay, Kürtlerin oyunu almak için bir siyasi manevra, bir taktik falan değildir. Özgür Özel HDP’li seçilmiş tutsakları cezaevinde defalarca ziyaret etmiş, onların hukuki durumlarını dile getirmiş, tutsak yakınlarının tanıdığı, bildiği, derdin yakınında bir siyasetçidir. Özgür Özel, Meclis’te bulunan partiler içerisinde Kürt sorununun çözümü için konuşulabilecek en makul genel başkandır.

Özgür Özel’in Perwin Chakar’ın konserine gitmesi, konser sonrası Perwin’in reverans ile elini öpmesi, opera dinlemesi, adabına uygun, nazik davranması çok da yeni bir durum değildir. Özgür Bey medeni, eğitimli, kibar bir insandır ve daha önce pek çok etkinlikte benzer şekilde davranmıştır.

PEKİ YENİ OLAN NEDİR?

Yeni olan bu meziyetlere sahip makul bir insanın CHP’nin Genel Başkanı olmasıdır.

Organize kötülük daha şimdiden onu kendi karanlığına çekmek için kolları sıvadı bile. Özgür Özel sınırlarını ve haddini bilmeye zorlanıyor. Ermeni’ye, Kürde selam verdiği için linç ediliyor. Cumartesi Annelerinin eline 6 kelepçe takan devlet, Özel’in bir Kürt kadınının elini öpmesinden hicap duyuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’na seçim öncesi Murat Karayılan ile klip çeken AKP’liler hayatın akışına uygun olarak davranan, rejimin istediği sınırlara hizalanmayan, Bahçeli düdük çalınca esas duruşa geçmeyen bu rakipleri karşısında afallamış durumda. Abdullah Öcalan ile müzakere yürüten Erdoğan, Pervin Buldan ile konser izleyen Özgür Özel için yeni sloganlar bulamıyor. Yandaş medya gündemi belirleyemiyor. Sadece takip ediyor.

Yılmaz Özdil gibi Kürt düşmanı ırkçılar ağızlarından köpük saçıyor. CHP’nin değişim ihtimali onları çılgına çeviriyor. Atatürk pazarlayarak hayatını idame eden tüccarlar Özgür Özel’e AKP’den daha fazla saldırıyor.

Meral Akşener paramparça olmuş partisini, suça bulaşmış, AKP’ye transfer olmuş kadrolarını konuşacağına Özgür Özel ile görüşmeyeceğini beyan ediyor. Kürtlere selam vermesinden çok rahatsız olmuş.

Özgür Özel, ırkçılığın topluma yaydığı korku duvarlarının üzerine daha cesur gidecek gibi görünüyor. Böylesi bir dönemde Özgür Özel’i cesaretlendirmek, elini güçlendirmek en kötü fikir değildir diye düşünüyorum.

Bu yazının Özgür Özel için yazılmış erken bir yazı olduğunu biliyorum. Fakat bunca yıldır hak mücadelesinde saf tutmuş, davranmış, yanımızda olmuş bir dostumuzun her yerden saldırı altında olduğu bir dönemde onun bizlere gönderdiği selamı almamak büyük bir haksızlık olur diye düşünüyorum.

Özgür Özel’in ona bir şans tanımamızı fazlasıyla hakkettiğine inanıyorum.

Bu hafta Agos’un önünde, Perwin Chakar konserinde gördüğümüz tavır eşit ve onurlu bir birliktelik teklifi ise bu teklife sırtımızı dönemeyiz.

Siyaset zor zanaat. Umarım Özgür Bey’in tavrı çok değişmez.

Umarım CHP değişir…


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteci...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi