Ceren Gündoğan

Ceren Gündoğan

Ren Altını

Fatih Akın’ın son filmi Ren Altını, İstanbul Film Festivali sonrası Türkiye sinemalarında gösterime girdi. Kürt gangsta rapçi Giwar Hajabi, sahne adıyla Xatar’ın hayat hikâyesini anlatan Ren Altını, sokaktakini sokaktakinin anlattığı bir film.

Fatih Akın’ın son filmi Reinhgold / Ren Altını, İstanbul Film Festivali sonrası geçtiğimiz hafta Türkiye sinemalarında gösterime girdi. Almanyalı Kürt gangsta rapçi Giwar Hajabi, sahne adıyla Xatar’ın hayat hikâyesini anlatan film, Xatar’ın otobiyografik romanı Alles oder Nix’den (Ya Hep Ya Hiç) esinlenerek Fatih Akın tarafından senaryolaştırıldı.

Almanya’daki ikinci çocukluk evresinden önce, Giwar’ın (Emilio Sakraya) ebeveynlerini İran’da bir klasik müzik konserinde görüyoruz. Köklü bir Kürt ailesinin kızı olan Rasal’ın ailesi, kızlarının “çalgıcıyla evlenmesini” istememelerine rağmen Rasal (Mona Pirzad müthişti), ülkenin önemli kompozitör ve bestecilerinden Eghbal Hajabi (Kardo Razzazi) ile evlenir.

Henüz doğmamış Giwar’ın orkestra şefi babası ile flüt çalan müzisyen annesinin icracı olduğu konseri mollalar basar, kan gövdeyi götürür. Giwar’ın anne ve babası, sığındıkları Irak’ta mollalara karşı özgürlük mücadelesinin içindedir artık. Köyün bombalandığı bir gün, klarnet yerine sırtında kalaşnikof taşıyan Rasal, sığındığı mağarada tek başına bağıra çağıra bebeğini doğurur. Kürtçede “acıların içine doğan” anlamında Giwar koyar bebeğinin adını.

Olaylar olur, yıllar geçer, Giwar, anne ve babasıyla işkence yapılan çeşitli hapishanelerden sonra, ebeveynlerinin sanatçı olmalarının da katkısıyla Paris’e, ardından Bonn’a yerleşir.

Babası, piyano çalmayı öğretirken sabırsızlık gösterdiği için, annesinin önayak olmasıyla Almanyalı bir kadın piyanistten özel ders alır Giwar. Ders ücretini Rasal, piyanistin evini temizleyerek karşılar. Giwar’ın bir kız kardeşi olur. Eghbal, Bonn’da müzisyenlik kariyerini sürdürür, başka bir müzisyene âşık olup ailesini terk eder. Giwar’ın evi geçindirmeye çalışırken yasadışı işlere bulaşması da bu noktada başlar.

2016465-60187321.jpg

KÖTÜ KAHRAMAN – İYİ KAHRAMAN

Akın’ın, karakterleri allayıp pullamayan, karakteri sevelim diye olmadıkları şekle sokmayan yaklaşımı önemli. Yönetmenin, Xatar’ın filmini yapmaya başladığı sıralarda birçok ırkçı yaklaşıma maruz kaldığını okumuştum. Bazen politik doğruculuk, biyografik bir kurmaca eserde hakikati eğip bükebilir. Fatih Akın bunu yapmayarak, karakterin tüm zaaf, hata ve başkalarına zarar verecek davranışlarını sempatikleştirmeyerek bence önemli bir şey yapmış. Narkotik suçlardan cezaevlerine ve nihayet müzik yoluyla sahnelere adım atmış, ilginç bir kişinin, Giwar Hajabi’nin Kürtçede tehlike anlamına gelen Xatar’a dönüşme hikâyesi. Film bir anlamda, ailesel bağların olduğu kadar göçmenliğin de zorluklarıyla uğraşmak zorunda kalan çocuk ve ergenlerin doğru yönlenmesinin zorluğunu gösteriyor. Film, Ortadoğu’daki bombardıman sahneleri başta olmak üzere çok iyi çekilmiş. Fatih Akın’ın diğer filmlerinin de görüntü yönetmenliğini üstlenen Rainer Klausmann’la işbirliği yapması yerinde olmuş. Ralf Kemper’ın özgün müzikleri filmin kurgusu ile (Andrew Bird) ritmik, hikâyeyle uyumlu bir dokuda akıp gidiyor.

Xatar’ın Amsterdam’da yardım istediği mafya lideri rolünde Uğur Yücel enfesti. Evinin içi, uzunlamasına büyük yemek masasındaki sofrası, dinlediği Türkçe müzikler karakterin Avrupa’daki Türkiye evrenini yansıtıyor.

Richard Wagner’in, 1869 yılında yazıp bestelediği Nibelung Yüzüğü epik dörtlüsünün birinci kısmı olan ve filme ismini de veren “Das Rheingold” eseriyle filmin hikâyesi iç içe geçiyor.

Sokaktakini sokaktakinin anlattığı bir film Ren Altını. Göçmenlik kavramını daha çok konuşacağımız, özgürlük mücadelesinin ırkçılıkla mücadeleyle el ele gittiği zamanlardayız. Ren Altını gibi sakınmasızca anlatılan biyografik hikâyeler bu yüzden önemli.


Ceren Gündoğan: 1983 İstanbul doğumlu. İBBŞT TAL'de ve Akademi İstanbul Tiyatro bölümlerinde oyunculuk, Kocaeli Üniversitesi GSF/ Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık bölümlerinde öğrenim gördü. İstanbul Devlet Tiyatroları’nda oyuncu ve reji asistanlığı, Asis Yapım'da proje tasarım asistanlığı ile dizi ve belgesel senaristliği yaptı. İlk romanı Yaralı Rüzgâr, 2022 Mayıs ayında Eksik Parça Yayınları etiketiyle yayınlandı. Artı TV'de Artı Sahne programı sürdürüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ceren Gündoğan Arşivi