Yeni anayasa arifesinde Kürt meselesi ve barış

“Kürt Meselesi ve Barış: Algılar, Tutumlar ve Beklentiler” raporu, önemli veriler barındırıyor. Türkiye’de yeni bir anayasa tartışması devam ederken, raporda Kürt seçmenlerin Kürt meselesinin çözümü ile ilgili anayasa vurgusu ilk sırada yer alıyor.

‘’Barış zamanında oğullar babalarını toprağa verirler, savaş zamanında ise babalar oğullarını toprağa verirler.’’

Herodot

Hem Türkiye’de hem bölgede ve hatta dünyada savaş ve çatışma ortamının kızıştığı bir süreçte, barış meselesini konuşmaya daha çok ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum. Spectrum House ve beraberce derneği’nin birlikte hazırlayıp kamuoyuna sunduğu “Kürt Meselesi ve Barış: Algılar, Tutumlar ve Beklentiler” raporu, böylesi bir süreçte konuya vakıf olma açısından çok önemli veriler barındırıyor. Hrant Ahbariğin dediği gibi “barışın eşeği olma ve barışı dillendirmek” yazıma ilham olmuştur diyebilirim.

ARAŞTIRMA RAPORUNU HAZIRLAYAN KURUMLAR

Bağımsız bir araştırma merkezi olan Spectrum House, son dönemlerde özellikle bölgedeki siyasal, sosyal ve iktisadi dinamikleri anlamaya çalışan saha araştırmalarıyla ön plana çıkan bir kurum. Bu araştırmalardan çıkan sonuçlar, Türkiye’nin bugünkü temel sorunlarını anlamak açısından bana da önemli veriler sundu. Bu verilerin bölgenin bazı temel meselelerini anlamak açısından da önemli katkılar sunacağına inanıyorum.

Yine bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan beraberce derneği de özellikle Türkiye’de birlikte yaşam, barış kültürünün inşası ve barışın toplumsallaştırılması için araştırmalar, atölyeler, hafıza çalışmaları ve eğitimler gerçekleştiren bir kurum. Derneğin gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar ve yayınladığı raporların da benzer şekilde Türkiye’de barış kültürünün kurumsallaşması ve toplumsallaştırılmasına önemli katkılar sunduğuna inanıyorum.

Rapor, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı 15 kentte 1134 farklı siyasi eğilimleri olan kişiyle yüz yüze yapılmış, saha araştırmasının bulgularının analizine dayanıyor. Araştırma raporu bu anlamda bölgenin Kürt meselesi ve barışın inşası bağlamında beklenti, tutum ve algılarına odaklanmakta. Araştırma bulguları “yaş farklılığı”, “cinsiyet”, “eğitim durumu” ve “siyasi parti tercihleri”ne göre detaylandırılarak analiz edilmiş. Araştırmadaki detaylandırmalar ilgi çekici.

NEDEN KÜRT MESELESİ ÖNEMLİ?

Kürt meselesinin her şeyden önce, Türkiye’nin sınırlarını da aşan bir karakterinin olduğunu ve tarihsel bir bağlama sahip olduğunu belirtmek istiyorum. Kürt meselesinden kaynaklı sorunların Türkiye’de yaşayan halkların, inançların ve sınıfların bugün yaşadığı birçok sorunun da önemli kaynaklarından birini oluşturduğunu belirtmek isterim. Bu bağlamda Kürt meselesi ve Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri meselesi sadece Kürtleri değil, hepimizi ilgilendirmektedir. Diğer yandan yaşananları sorun değil mesele şeklinde bakarsak, daha kalıcı yol alınacağına inanıyorum.

RAPOR BİZE NEYİ ANLATIYOR?

Söz konusu rapor, Kürt meselesi ve barış konuları ile ilgili “siyasal”, “sosyal” ve “ekonomik” bağlamda üç temel bölümde elde edilmiş saha verilerinin analizine dayanıyor. Rapor, etki ve yansımaları itibariyle Kürt meselesinin Kürt toplumunun ve hepimizin gündelik hayatını etkileyen bir mesele olarak varlığını sürdürmesini göstermesi açısından önemlidir. Raporda her dört Kürt’ten birinin, Kürt meselesinin kendisinin ve ailesinin günlük hayatını olumsuz yönde etkilediğini belirtmesi, bu meselenin kulak ardı edilecek bir mesele olmadığını göstermesi göstermekte. Özellikle siyaset yapıcılar ve sivil toplumun bu meselenin çözümü ve barışın inşası ile ilgili daha çok inisiyatif alması gerektiğini ortaya koymakta.

KÜRT MESELESİNİN TOPLUMSAL ETKİLERİ

Raporda katılımcıların %80’ininden fazlası, “Kürt meselenin toplumsal etkiler yarattığını” ifade ederken, %30.6’sı, Kürt meselesinin en belirgin toplumsal etkisinin, sosyal ayrışmayı ve kutuplaştırmayı artırdığını belirtmektedir. Katılımcıların %26.8’inin “ülkede Kürtlere karşı ırkçı uygulama ve saldırıların yaygınlaşmasını” bu meselenin toplumsal etkileri olarak ön plana çıkartması, Kürt meselesinin Batı’daki toplumsal ayrışma, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ile kesişen boyutlarını göstermesi açısından dikkat çekici.. Bu veriler bizlere coğrafyamızda toplumlar arasında kutuplaşmanın etkisinin, Batı’da daha büyük oranda olabileceğini de gösteriyor.

KÜRT MESELESİNİN EKONOMİK ETKİLERİ

Kürt meselesinin ekonomi-politik bağlamı, bu meselenin tarihsel ve güncel boyutlarını anlamak açısından oldukça önemlidir. Hem bölgesel ekonomik eşitsizlikler hem de yüzyıllara varan idari mekanizmalar, Kürt meselesini daha da çetrefilleştirmiştir. Söz konusu raporda Kürt katılımcıların %90’ının yoksulluk sınırının altında yaşaması, bu meselenin iktisadi çıktısı olarak üzerinde durulması gereken bir konudur.

Raporda “Kürt meselesinin en önemli ekonomik etkisi nedir” sorusuna katılımcıların %33.1, Kürt meselesinin bölgedeki ekonomik yatırımları olumsuz etkilediği, %19’u ekonomik eşitsizliklere sebep olduğu, %5.9’u ise bölgesel ticareti olumsuz yönde etkilediği şeklinde yanıt vermiş. Bu yanıtlar, Kürt meselesinin ekonomi-politik boyutunun ülkenin tamamı üzerindeki etkisini göstermesi açısından üzerinden durulması gereken bir öneme sahip.

KÜRT MESELESİNİN SİYASAL ETKİLERİ

Araştırma raporunda, Kürt meselesinin siyasal etkileri başlığı, üç ara başlıkta değerlendirilmiş. Bunlardan bir tanesi hükümetin Kürt meselesine ve çözümüne dair politikaları, diğeri muhalefetin Kürt meselesine ve çözümüne yönelik politikaları, bir diğeri ise bölgede en çok oyu Kürtlerden alan HDP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikaları.

Katılımcıların, hükümetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna verdikleri yanıtlar, bu meselenin çözümü konusundaki güçlü beklentileri ortaya koymaktadır. Katılımcıların sadece %16.8’i hükümetin Kürt meselesinin çözümü ile ilgili politikalarını olumlu buluyor. Ancak bu da iktidarın “Kürt meselesi yoktur, çözdük biz o meseleyi” yönündeki yaklaşımıyla tezatlar oluşturuyor. Dahası, her iki AKP’li Kürt seçmenden biri bile hükümetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını olumlu bulmuyor. Bu araştırmanın en can alıcı ve üzerinde durulması gereken verilerinden bir de budur.

AKP’ye oy veren Kürt seçmenin iktidara oy verdiği halde, iktidarın Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarından memnun olmaması, bu meselenin seçimleri de aşan politik bağlamını ifade ediyor.

Hükümetin yanında muhalefetin de Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarının, Kürt seçmende kayda değer bir etki yaratmadığı ve memnuniyetsizlikleri beraberinde getirdiğini raporun verileri arasında. Kürt seçmenin sadece %9.2’sinin muhalefetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını “olumlu” buluyor. Bu veriler ışığında Kürt seçmen, Kürt meselesinin çözümü konusunda muhalefetin politikalarını hükümetin de gerisinde bulduğunu ortaya koymaktadır. Dahası ana muhalefet partisi CHP’ye oy veren Kürtlerin, sadece %9’unun muhalefetin Kürt meselesine ve çözümüne yönelik politikalarını olumlu bulması, yine bu meselenin seçimleri aşan siyasal bağlamını pekiştiriyor.

Hükümet ve muhalefet dışında en çok oyu Kürtlerden alan HDP’nin de Kürt meselesine ve çözümüne yönelik politikalarının nasıl algılandığı konusu, raporun benim için en merak uyandıran bölümüydü. Çalışmaya katılan Kürt seçmenin üçte biri. HDP’nin Kürt meselesine ve çözümüne yönelik politikalarını “olumlu” buluyor. Bu sonuç, Kürtlerin en fazla teveccüh gösterdiği partinin, politika geliştirme konusundaki eksikliğini gösteriyor ve bu konudaki sorumluluğunu hatırlatıyor.

Dahası ,HDP’ye oy vermiş seçmenin bile %61.7’sinin, yani on kişiden 6’sının, HDP’nin Kürt meselesine ve çözümüne yönelik politikalarını olumlu bulması;; seçmenlerin kırgınlıklarını ve beklentilerini ortaya koyması açısından önemli.

KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜ İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Türkiye’de yeni bir anayasa tartışması devam ederken, raporda Kürt seçmenlerin Kürt meselesinin çözümü ile ilgili anayasa vurgusu birinci sırada yer alıyor. Katılımcıların %23.5'i, Kürt meselesinin "adil ve kapsayıcı bir anayasa" ile çözülebileceğini ifade etmiş. Dünyada benzer sorunlar yaşamış deneyimlere baktığımızda yeni bir toplumsal sözleşmenin, bu sorunların çözümünde önemli bir başlık olduğunu biliyoruz. Raporda da benzer bir beklentinin ortaya çıktığı görülüyor.

Raporda katılımcıların %12.5’i, Kürt meselesinin çözümü için "anadilinde eğitim"e ve %9.6’sı "kültürel hak ve özgürlüklerin tanınması"na dikkat çekiyor, %12.1’inin "çatışma yerine barış ve işbirliği", %6.9’unun “diyalog ve anlayış” yaklaşımını öne çıkararak, şiddet yerine diyaloğun önemini vurguladığı görülüyor.

Yine, katılımcıların %10.6’sının "bütün Kürt siyasi liderlerin ve siyasetçilerin serbest bırakılması" ve %4.5’inin "daha fazla siyasi temsil" seçeneklerinden hareketle siyasi hak ve özgürlüklerin önemine işaret etmeleri, Kürt meselesinin çözümü konusunda atılması gereken adımları gösteriyor.

Nereden bakarsak bakalım bu coğrafyanın halkları barış istiyor. İnatla barış, inatla demokrasi demekten vazgeçmeyelim.

(Raporun detaylarını okuyabilirsiniz)

http://spectrumhouse.com.tr/kurt-meselesi-ve-baris/

xxx

HRANT DİNK VE MUSA ANTER TÖRENLERİ

Bu sene yine ülke demokrasisi ve barışı için büyük hizmetler vermiş coğrafyamızın iki değeriyle ilgili anma ödül törenleri düzenleniyor. Hrant Dink Ödülü’ne Açık Radyo ve José Alvear Restrepo Avukatlar Kolektifi layık görüldü. Her iki oluşumu ben de selamlamak isterim. Bu yazının yayınlandığı gün Musa Anter anılarak ödül töreni yapılacak. Bu onurlu ödülü kazanacak isimleri şimdiden kutlarım.


Murad Mıhçı: Ermeni yazar, siyasetçi, aktivist. 1975’te İstanbul'da doğdu. 2010’da Eşitlik ve Demokrasi Partisi Parti Meclis üyesi oldu. 2014’te İstanbul Halkların Demokratik Partisi İl yönetiminde görev alıp basın sözcüsü görevini yürüttü. 2015 yılında yapılan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP İstanbul 1. Bölge Vekil adayı oldu. 2016 ve 2017 'de Halkların Demokratik Partisi 2 Kongresi’nde Parti Meclis ve Merkez Yürütme Kurul üyesi görevlerini üstlendi. Halklar İnançlar ve Genişleme Komisyonlarında çalışma yürüttü. Turnusol, Agos Gazetesi (misafir yazar), Demokrat Haber'de yazarlık yaptı. ''Yeniden İnşa Et '' kitap yazarlarından.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murad Mıhçı Arşivi