15 Temmuz Erdoğan’ın darbesini önlemek için mi erken başladı?

Hani Erdoğan’ın torunuyla çektirdiği ve basına yansıyan bir fotoğraf var ya, işte o oda araştırılıyor ama o odaya benzer bir oda yada kütüphane ne otelde ne de villada bulunuyor.

15 Temmuz darbe girişimine karşı yapılan darbe öyle bir noktaya geldi ki, ben artık olaya tersinden bakmaya başladım. Yani Recep Tayyip Erdoğan arkasına Ergenekon ekibini de alıp bir darbe yapacaktı, yerini kendi açısından daha sağlamlaştıracak, Ergenekon da uzun süredir varolan asker içi bütün tartışmalardan uzak, istediği siyaseti uygulayacaktı. Zaten 2014 yılında "Darbe valizim hazır" başlıklı yazımda da bunu ima etmiştim. Taktik şuydu, Erdoğan darbe olsun diye elinden geleni yapacak ve sonra onu önleyerek, herkesi ama herkesi aynı kefeye koyacaktı.

2 hedef seçilmişti Erdoğan ve Ergenekon tarafından, asker ve bürokrasi Gülen ekibine dahil edilecek, sosyal demokratlar dahil bütün sol PKK’ye dahil edilecek. Hatta bununla da kalmayacak, Millet İttifakı’na katılan her parti PKK’ye yardım ve yataklıkla suçlanacak. Aylardır televizyonlarda bu konuşuluyor ve onları dinleyip seyretmekten neredeyse psikolojik tedavi ister duruma gelmek üzereyim. Bu durumdan beni ne kurtarıyor biliyor musunuz, salaklıkları, o kadar basitler ki, o kadar pespaye yaklaşımlarda bulunuyorlar ki, onların psikolojilerinin bozuk olduğunu düşünüp yırtıyorum.

Darbeden bikaç gün sonra Erdoğan’ın darbeden haberdar olduğunu yazmıştım, hatta belgesini de kaç kez yayınladım. Doğal olarak o belgeyi, daha doğrusu ifade tutanağını kayda geçiren polis memurlarının ve komiserlerin haberi var. O tutanakta ismi geçen emekli general ve AKP milletvekili Şirin Ünal’ın haberi var, bir de doktor binbaşının haberi var. Normal mantığa göre bu kişilerin darbeyle hiçbir bağlantısı yok ama haberleri oluyor, ne zaman 15 Temmuz’dan yaklaşık 40 gün önce. Hepsinin de ağzı torba ve büzülmüş, kimseye bişey söylemiyorlar.

Peki başka kimlerin haberi var, yukarıda saydığım kişilerin söylediği herkesin haberi var, bikere Erdoğan’ın ailesinin haberi var, Şirin Ünal’ın yakın çevresinin var, var oğlu var yani. Bir kişinin daha haberi var, o da MİT müsteşarı Hakan Fidan. Bunu nereden anlıyoruz, onu da mahkeme tutanaklarından anlıyoruz. 15 Temmuz Köprüsü davası müştekilerinden Berat Kulunyarab’ın ifadesinden. Berat Kulunyarab ifadesinde "İstihbaratçı tanıdıklarım olduğu için 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe kalkışması olacağını biliyordum. Bu nedenle 14 Temmuz 2016 günü otobüsle İstanbuıl’a geldim. Ümraniye ilçesinde beklemeye başladım. Kalkışmanın başladığına dair haberler gelince Boğaziçi Köprüsüne hareket ettim." diyor.

Bu kişi darbe olacağını tam da otobüse binmeden mi almıştır, hiç sanmıyorum, en az 3-5 gün öncesi vardır. Haberi istihbarat görevlileri verdiyse, onların başı olan Hakan Fidan’ın da haberi vardır ve o zaman neden bağlı bulunduğu Başbakan Binali Yıldırım’a haber vermemiştir.

Gelelim ikinci bölüme, darbeden 3 gün önce Erdoğan ve ailesi Marmaris’e tatile gidiyor, ancak ilginç, Erdoğan’ın Marmaris’te olduğuna dair tek bir foto yada belirti yok. 15 Temmuz günü camiye gidip Cuma namazını kıldığını gören de yok. Hepsini bir kenara bırakın, Erdoğan ve ailesi Serkan Yazıcı’nın oteline davetli, orada kalacak. Erdoğan 11 Temmuz’da Marmaris’e geliyor ama Serkan Yazıcı’nın ifadesine baktığımızda kendisiyle görüşmediği yada görüşemediği. Erdoğan’ın otele giriş yaptığı (Söylenen) gün ve saatte kendi oteline davet eden Serkan Yazıcı Muğla’nın ileri gelenlerinden birisinin yemek davetinde, yani koskoca cumhurbaşkanını davet ediyor ama karşılamıyor.

Hani Erdoğan’ın torunuyla çektirdiği ve basına yansıyan bir fotoğraf var ya, işte o oda araştırılıyor ama o odaya benzer bir oda yada kütüphane ne otelde ne de villada bulunuyor. O zaman torunuyla çektirdiği fotoğraf nerede çekildi, bu da ayrı bir muamma.

Sonraki yazıda Marmaris’te kameraya yansıyan kişileri ve imzalanan uluslararası bir sözleşmeyi yazacağım. Bu yazılarla darbeyi esasında kimin başlattığını daha net göreceğiz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi