Şu berbat ortamda umut var sanki, ufukta
11.08.2022 - 10:00Bu memleketten umudun kesilmeyeceğine ilişkin olumlu bir gidiş var gibi. Kronolojik sırayla İktidar’dan başlayalım, Muhalefet’ten devam ederiz.
Bu memleketten umudun kesilmeyeceğine ilişkin olumlu bir gidiş var gibi. Kronolojik sırayla İktidar’dan başlayalım, Muhalefet’ten devam ederiz.
AKP’nin yarattığı reaksiyon sayesinde devlet’in din vesayetinden kurtarılması (= laiklik) süreci nasıl ete kemiğe bürünmekte, görülsün.
AKP’li dostlara diyeceğim ama, onlar zaten biliyorlar: Bu işin böyle gitmesi imkansız. Çünkü her şeyden önce, Yargı uygulamaya başladı hukuku sonunda, ufak ufak.
1964’te Kıbrıs’ta Rumlar Türklere saldırıyor ve Türkiye de adaya çıkarma yapmaya hazırlanıyordu. ABD Başkanı L. B. Johnson Haziran 1964’te Başbakan İ. İnönü’ye çok sert bir mektup gönderdi.
Hoparlörle ezan terörünün iki tetikleyicisi olsa gerek: 1) Bodrum’u “bedroom” olarak algılamak yüzünden cezalandırma yöntemi; 2) Bedroom’u dine davet yoluyla ıslah etme yöntemi.
Avrupa’da iktidar kendisine her karşı çıkana 'terörist' demiyor. Bizde diyor. Bi zamanlar komünist dendiği gibi. Maalesef bi de yargı/adalet kavramlarını algılama meselesi var, devedişi gibi
Esas amaç, idamı alabildiğine genelleştirerek bizzat Başbakan Erdoğan’ın imzaladığı 2004 AB Uyum Paketi’ni fiilen ortadan kaldırmak.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çivisi çıktı ve seçime giderken meşhur tabirle elimizde kalacak, sağlık olsun, ama ne olur yavrumuza bulaştırmayalım, günahtır. Yavru Vatan’ımızdan bahsediyorum.
Üniversiteyi içine itildiği rezalet durumdan kurtarmak için kayyım yöneticileri görevden almak yetmez, en az 10 yıl adam gibi hoca yetiştirmekle cebelleşmek gerekir. Sorun buradadır.
Kral XIV. Louis için kişisel itibar ile hanedanın ve ulusun itibarı ayrılmaz bir bütündü. 367 yıl sonra 14. Luvi de adaşının yolundan gitti.