Bayrak nereye, nasıl dikildi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Bahreyn’e giderken yaptığı açıklamada "Cumhurbaşkanlığının dedikleri gerçektir. Sadece bu açıklamalara inanın" dedi ve devam etti: "Hedefimizde en doğuda Cerablus, en batıda El Rai vardı. Güneye El Bab’a kadar inildi. Orası da halledilecek. Sonrası için Mınbiç ve Rakka olayı var."
Sabah gazetesi bugünkü haberinde Cumhurbaşkanı’nı bile sollayıp yaşananları daha ileri taşımış, Bab’ı TSK’nin denetimine vermiş.
"El Bab’a bayrak diktik" başlıklı haberde Sabah, "Mehmetçiğin desteğiyle ilerleyen ÖSO birlikleri El Bab’ın kalbine girerek DEAŞ’ın belini kırdı" diyor.
Cumhurbaşkanı ne diyor?
"El Bab’a kadar inildi."
Hadi, madem Cumhurbaşkanlığı’nın dediğine inanılacak, doğru olan Bab’a girildiği değil, Bab’a kadar inildiği…
Aslında bu da değil.
Peki, bu konuşulanlar, yazılanlar yalansa gerçeği ne?
Başlangıçta ÖSO’ya destek için 3 bin askerle Suriye topraklarına giren TSK, Bab’ın kapılarına dayanıncaya kadar asker sayısını artırmak konusunda bir adım atmadı. Buna ihtiyaç da duymuyordu. Bab kapısına dayandığı ilk günlerde, 21 Aralık 2016’da IŞİD saldırısında 16 asker hayatını yitirince bölgenin gerçeği giderek daha fazla kendini göstermeye başladı. Şu da anlaşılmıştı: Çok güvenilen ÖSO kaçmış, Türk askeri ile IŞİD karşı karşıya kalmıştı.
TSK bu saldırıdan sonra mevcut askerle Bab’a giremeyeceğini anlayınca asker sayısını 8 bine çıkardı. Yani durum değişti. Artık TSK, ÖSO’cuların destekçisi değil kaçanlardan kalan ÖSO’cular TSK’nin destekçisiydi.
Fırat Kalkanı Harekatı 171 günü doldurdu. Bu 171 günün en önemli bölümünü TSK Bab kapılarında geçirdi. TSK, Fırat Kalkanı Harekatı’nın başından bu yana hayatını kaybeden 67 askerin neredeyse 40’ını da Bab kapılarında kayıp verdi.
Peki, buna rağmen Sabah’ın dediği gibi Bab’a girildi mi? "ÖSO destekçisi Mehmetçik" Bab’a bayrak dikti mi?
Bunun gerçeğini de Rusya’nın açıklamasına bakarak bulmaya çalışalım.
Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Suriye ordusunun Tadif'ten başlattığı Bab operasyonunu değerlendirdi. Açıklamanın şu cümlesi dikkat çekiciydi:
"Başarılı Tadif (Bab’ın güneyinde bir kasaba) operasyonuyla Suriye hükümet kuvvetleri, Türkiye ile daha önce anlaşmaya varılan ve ÖSO ile geçici sınırı belirleyen çizgiye ulaşmış oldu."
Açıklamada sınırın neresi olduğu, kimin nerede duracağı konusunda ayrıntı yok. Ancak somut anlaşılan bir şey var: Suriye ile Türkiye arasında bir Bab anlaşması var!
Suriye ordusu Bab’a doğru yönelmediği sürece TSK Bab’a doğru tek adım atamıyordu. Görünen o Rusya üzerinden Suriye ile bir zımniyet konusunda anlaşmaya varılmış. Bu doğrultuda TSK Bab’ın kuzeyinden, Suriye Bab’ın güneyinden ilerlemiş. Arada Türk askerinin bombalanması gibi kazalar(!) olsa da Rusya her iki askeri güce de destek vermiş.
Tüm bunlar "Bir Yalan Bir Gerçek" olarak önümüzde duruyor!
Sabah’ın gazı yalan ama gerçeği de Bab’ın TSK için zorlu bir sınav olduğu.
Sabahgillerin görmek istemediği başka bir gerçek daha var: Numan Kurtulmuş’un sözünü ettiği, Rusya’nın kulis odalarında ise "onurlu geri çekilme" olarak adlandırılan yöntemle TSK’nin ne zaman Bab bölgesinde çekileceği, gerçeği…
Herhalde Sabah gibi gazetelere kalan da bu "onurlu geri çekilmeyi" pazarlamak…