EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: Mülteci insan diken üstündedir

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: Mülteci insan diken üstündedir
Artı TV'de yayımlanan Haber Peşinde programında Gare harekatı, Ali El Hemdan davası ve Türkiye'de artan intihar vakaları değerlendirildi.

ARTI GERÇEK- Artı TV'de Erk Acarer'in sunduğu Haber Peşinde'nin konukları HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu,  Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Psikiyatrist Agah Aydın oldu. 

Programın ilk bölümünde söz alan Filiz Kerestecioğlu, iktidarın Halkların Demokratik Partisi'ne dönük söylemlerini değerlendirdi. Kerestecioğlu, "Erdoğan ve AKP'nin tek başına iktidar olmasını engellemiş bir partiyiz. Bu yüzden de bizi siyasetin dışarısına atmaya çalışıyorlar" dedi.

90'lı yıllarda İnsan Hakları Derneği'nde çalışmalar yaptığını söyleyen Keresticoğlu, devletin İnsan Hakları Derneği'ni (İHD) hedef göstermesine tepki gösterdi. Kerestecioğlu, "Geçmişten bu güne tarafsız şekilde gerçekleri ortaya çıkarmak gibi bir amacı var İHD'nin. Her kesimden insanlarla ilgilenip, adaletsizliği ortaya çıkarmak için uğraşmıştır" ifadelerini kullandı. 

1 AYDA 10 ÖĞRENCİ KAÇIRILDI

Öğrencilerin kaçırılması konusuna da değinen Kerestecioğlu, 90'lı yıllara dönülen bir durum var diyerek, "Gençliği böyle yıldıramaz, vazgeçiremezler. Genç arkadaşlarımız da bu yaşadıklarını bizlere iletmeli, çağrı yapmalı. Biz de bu kaçırmalara karşı onların vekili olarak duyurmaya ve yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi. 

ALİ EL HEMDAN DAVASI

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, polis kurşunuyla öldürülen Ali El Hemdan'ın davasını değerlendirdi. Suriyeli bir gencin öldürüldüğünü söyleyen Akdeniz, "Devlet bir avukat dahi yollamamış ama oraya gelen Çağdaş Hukukçular Derneği'nin, İnsan Hakları Derneği'nin ve daha bir çok avukat ve Sivil Toplum Örgütü'nün davaya müdahil olmasına karşı çıkıyorlar" dedi. 

AİLELER BASKI ALTINDA

Hemdan'ın ailesinden kimsenin mahkemeye gelmediğini söyleyen Akdeniz, "Bir tane tanık vardı o da olaya ne kadar hakim bilmiyoruz. Avukatların da belirttiği baskı altında olduğu bir durum" ifadelerini kullandı. Mağdur aileleri yargılamadığını söyleyen Akdeniz, "Mülteci insan diken üstündedir, baskı ve şantaj karşısında çok zor dayanır, diğer çocuklarını düşünür" dedi.

Türkiyeli insanların da bu durumla karşı karşıya kaldığını, işçi katliamlarından sonra ailelere ev, kan parası ve bir çok şey verildiğini söyleyen Akdeniz, "25 kişiye aileden vatandaşlık verilmiş cinayetten sonra. 'Vatandaşlığı alın, itiraz etmeyin' denmiş" dedi.

'GÖÇÜN 10. YILINDAYIZ'

Bu baskıya direnemeyenlere sözümüz yok diyen Akdeniz, davaya ilişkin son olarak "Suriye göçünün 10. yılındayız ve bu insanlar 10 yıldır mülteci statüsü alamadı. Bizim bağırmamızın, yazmamızın nedeni bu insanlara mülteci statüsü verdiğiniz zaman uluslararası koruma veriyorsunuz. Bu insanların can güvenliğinden sadece Türkiye değil, uluslarası toplum uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler olur ama bundan kaçıyorlar" dedi. 

'YAŞADIKLARINIZA TANIKLIK EDECEK KİMSE YOKSA ŞİDDET VARDIR'

Psikiyatrist Agah Aydın, Türkiye'de artan intihar vakalarına ilişkin öznel nedenleri dışarıda bırakmamız gerek diyerek, "En çok intiharın nedeni major depresyon olarak görülüyor" dedi. 

Depresyonun belirlenir ve değiştirebilir en önemli nedeni yoksulluk ve şiddet diyen Aydın, "Bir rakam değişiyorsa parametreler değişmiştir. Herkes kendince yorumlayabilir ama genel olarak bu ya yoksulluk ya da şiddettir" dedi. 

İNTİHAR HABERLERİNİ NASIL VERMELİYİZ?

İntihar olaylarını bireysel öyküler üzerinden vermek, sistemin sorunlarını bireye kilitlemek gibi bir hata düşmek olur diyen Aydın, "Bunu toplumsallaştırmamız gerekiyor. Sosyolojik, ekonomik bir sınıfta toplanıyorsa ekonomik sıklığı o zaman başka bir şeyi tartışacağız, depresyonu değil" dedi. 

Öne Çıkanlar