Musa Ceylan: Türkiye'nin yapısal sorunları için radikal çözümleri değerlendirme vakti geldi

Musa Ceylan: Türkiye'nin yapısal sorunları için radikal çözümleri değerlendirme vakti geldi
Artı TV'de yayınlanan "Güncel" programında Kemal Avcı ve konukları AKP'nin ekonomi politikalarını ve krizden çıkış yollarını değerlendirdi.

Artı TV’de Kemal Avcı’nın moderatörlüğünde yayınlanan "Güncel" programının bugünkü konukları  Prof. Dr. Mustafa Durmuş ve ekonomi yazarı Musa Ceylan’dı. AKP’nin ekonomi politikalarının yarattığı tahribatın ve enflasyonla mücadele yöntemlerinin değerlendirildiği programda Kemal Avcı’nın sorusu üzerine söz alan Prof. Dr. Mustafa Durmuş, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Durmuş, enflasyonla mücadele edebilmek için öncelikle gerçek enflasyonun tarif edilmesi gerektiğini belirtti.

Durmuş’un ardından söz alan Musa Ceylan, enflasyonla mücadelede ücret artışlarının çözüm olmadığını dile getirdi. Ücret artışlarının firmaların maliyetlerini yükselttiğini ve bu yolla enflasyonun körüklendiğini söyleyen Ceylan, Dünya’daki örneklerde olduğu gibi hane halkına sosyal yardımların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

BÜYÜK ŞİRKETLERİN KÂRLARI ENFLASYONU KÖRÜKLÜYOR

Mustafa Durmuş ise, enflasyonda sermaye kesiminin kârlarının önemli bir etmen olduğunu belirterek şunları dile getirdi:

"Ücretlerdeki artışın enflasyon üzerindeki etkisinden daha ziyade kârlardaki artışın etkisine odaklanmak gerektiğini düşünüyorum.  Dikkat ederseniz bu süreçte ISO 500’de yer alan çok sayıda büyük şirketin kârları enflasyonun çok üzerinde arttı."

"6’LI MASA EMEKTEN YANA BİR PROGRAM ORTAYA KOYMADI"

Konuşmasında faiz artışlarının ve enflasyonun sınıfsal yönüne dikkat çeken Durmuş, bu noktadan sonra yapılacak faiz artışlarının krizin faturasını emekçilerin sırtına yüklemek anlamına geleceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Durmuş 6’lı Masa’nın enflasyonla mücadeleye ilişkin tutumunu şöyle değerlendirdi:

"Ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik, yoksulluk otomatik olarak muhalefeti büyütür ve seçimde de bu iş biter diye düşünmek hata olur. Bu işi sınıflar arasındaki mücadele belirleyecektir. 6’lı Masa muhalefette olması sebebiyle iktidara karşı başka bir program ortaya koymak zorunda. Ancak, bugüne kadar bu konuda net bir şey gördüğümü söyleyemem. Emekten yana bir program ortaya koymuş değiller. Gündeme getirdikleri çözümler neoliberal politikaların kamucu politikalarla süslenmesinden ibaret. Piyasaları fetiş haline getiren bir bakış açıları var."

"ZENGİNLERDEN ARTAN ORANLI SERVET VERGİSİ ALINMALI"

Durmuş’un ardından söz alan Musa Ceylan, Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözebilmek için radikal çözümleri değerlendirme vaktinin geldiğini belirtti. Ceylan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ülkede gelir dağılımı sorununu piyasanın düzeltmesine bırakamayız. Kendi kendine düzelmez, mutlaka müdahale edilmeli. Ücretlilerin toplam gelirden aldığı pay sürekli azalırken banka kârları, faiz gelirleri patladı. Ücretler reel olarak sürekli düşüyor. Bu noktada muhalefetin net bir ekonomi programı yok. Örneğin, gelir adaletinin sağlanabilmesi için zenginlerden artan oranlı servet vergisi alınmalı. Elde edilen gelir ise emekçiler yararına kullanılmalı."

"EMEKTEN YANA BİR EKONOMİ PROGRAMINA İHTİYAÇ VAR"

Kemal Avcı’nın ekonomik sıkıntıların çözümüne ilişkin sorusu üzerine söz alan Prof. Dr. Mustafa Durmuş, içinde bulunduğumuz krizden çıkış için emekçiler yararına bir ekonomi programına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Durmuş, sözlerine şunları ekledi:

"Emekten yana bir iktidarın öncelikle yapması gereken, enerji gibi, temel gıda gibi hane halkı gider kalemlerinde fiyatların dondurulmasıdır. İkincisi etkin fiyat kontrolleri yapılması ve stokçuluğun önüne geçilmesi gerekiyor. Özelleştirmelerden sonra mal ve hizmetlerin fiyatları çok ciddi şekilde artış göstermeye başladı. Bunların önüne geçmek için kamulaştırılmaların yapılması gerekir. Hanelerin yaşam maliyetini düşürmek için hanelere temel gelir sağlanmalıdır. Yoksulluk sınırının 22 bin 500 TL olduğu bir ülkede, temel gelir güvencesi olmazsa olmaz. Böyle bir güvence, sosyal anlamda kadını, işçiyi, genci güçlendiren bir etki de yaratacaktır."

Öne Çıkanlar