'Halk istedi vermedin FETÖ ne istediyse verdin'
Kılıçdaroğlu, Adalet Kurultayı'nı tutuklu vekil ve gazetecilerden açlık grevindeki eğitimcilere kadar adalet arayışında olan kesimleri hatırlatarak başlattı.
GÜNCEL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Kocadere Kamp Alanı’nda gerçekleştirilen Adalet Kurultayı’nın açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında AYM'nin "Milletvekilleri yargılanır ama tutuklanamaz" kararını hatırlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, karara rağmen çok sayıda milletvekilinin tutuklu olduğunu söyledi.
FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmayan kişilerin hapis yattığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, FETÖ bağlantılı bir çok kişinin hükümet tarafından korunduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin 'MİT TIR'ları olayı devlet sırrı değildi' kararını hatırlatan Kılıçdaroğlu, iktidarın Enis Berberoğlu'nu casuslukla suçlanmasına, "Kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın ve devletin bütün sırlarını FETÖ'ye vereceksin" sözleriyle yanıt verdi.
CHP 2019 STRATEJİSİNİ AÇIKLADI haberi için tıklayınız
Erdoğan'ın Gülen Cemaati'ne 'ne istediniz de vermedik' açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Çifçi istedi vermedin, emekli istedi vermedin, memur istedi vermedin ama FETÖ ne istediyse verdin. Bu yüzden siz vatan sever değilsiniz" dedi.
'BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR BİR ORMAN GİBİ KARDEŞCESİNE YAŞAYACAĞIZ'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Adalet Kurultayımızın Çanakkale’de olmasının bir anlamı var. Çanakkale’yi geçilmez yapanların topraklarındayız. Çanakkale destanı yazıldı ama fazla sürmedi, 3 yıl sonra Çanakkale’den tek bir mermi bile atmadan düşman gemileri İstanbul’a gitti. Dolmabahçe’nin önünde demirlediler ve başkenti ele geçirdiler. Gazi Mustafa Kemal, yeni bir mücadelenin önünü açtı. Onlara her zaman şükran borçluyuz.
'BU BİR DARBE DÜZENİDİR'
Hak aramak istiyorsunuz başvuracağınız hiçbir yol yok. Sormak gerekir, bu mudur hak, hukuk, adalet? Görevinize son verildi diyelim. Diyorsunuz ki, ben bir üniversite hocasıyım. Beni davet ediyorlar KHK ile sizin yurt dışına çıkışınız da engelleniyor. Bu da yetmiyor. Eşinizin de yurt dışına çıkışı yasaklanıyor. Buna adalet düzeni denmez. Bu darbe düzenidir. 20 Temmuz bir sivil darbedir.
SİVİL DARBEYLE BİNLERCE AKADEMİSYENİN GÖREVİNE SON VERİLDİ
Adalet Kurultayımızın ana teması; biz farklılıklarımızla bir arada bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine nasıl yaşayacağız? Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız biz. Sarayın 15 Temmuz’u ve 20 Temmuz’dan sonra bir darbe gerçekleşti. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Üniversiteden binlerce akademisyenin görevine son verildi. Her yerde her ortamda bunları söylemeye gayret edeceğiz. Enis Berberoğlu’nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur.
'NURİYE VE SEMİH'İ NASIL ANMAZSINIZ?'
Düşünün, batıda üniversiteler var. Gel burada ders ver diyorlar. Ama o KHK ile sizin yurtdışına çıkışınız da engelleniyor. Bu da yetmiyor, eşinizin de yurtdışına çıkması engelleniyor. Sormak gerekir bu mudur adalet? 20 Temmuz bir sivil darbedir. Bu da yetmiyor. Kapının önüne konuyorsunuz, KHK ile görevinize son veriliyor. Siz dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki "İşimi istiyorum" Geliyorlar her sabah seni oradan alıyorlar, ceza yazıyorlar, serbest bırakıyorlar. Ertesi gün yine gidiyorsunuz "Ben işimi istiyorum" diyorsunuz, yine alıp götürüyorlar. İnsan hakları heykelinin önünü kuşatıyorlar. Sonra geçiyor bunları terörist ilan ediyorlar. Açlık grevi yapıyorlar. Doğrudan doğruya hapse atıyorlar. Şimdi Nuriye ve Semih’i nasıl anmazsınız? Sormak gerekir bu mudur adalet?
ATİLLA TAŞ'A TUTUKSUZ YARGILAMA KARARI VEREN KAKİMİ GÖREVDEN ALDILAR
Düşünün, tutuklanmışsınız, mahkemeye çıkıyorsunuz. Savcı tutuksuz yargılanmanızı istiyor. Hakim bu karara uyuyor ve serbest bırakıyor. Sen misin tutuksuz yargılama kararı veren. Hem savcıyı hem hakimi görevden alıyorlar. Atilla Taş, Murat Aksu… Şimdi sormak gerekiyor, bu mudur adalet?
ÖSYM MERKEZLERİNDEN SORU ÇALDILAR
Düşünün, gariban bir aile boğazından kesiyor çocuklarına eğitim verdiriyor. Sınavlara hazırlıyor. Sonra birileri geliyor, ÖSYM merkezinden sınav sorularını çalıyor. O sınav sorularını birilerine dağıtıyorlar. Onlar sınavı kazanıyor, emek harcayanlar, bekleyenlerin hiçbirisi ama hiçbirisi doğru dürüst bir yeri kazanamıyor. Sormak gerekir bu mudur adalet? Ve o sınav sorularını çalanların sırtı sıvazlandı. Hiçbir soruşturma yapılmadı. Eleştiri yapanlara böyle bir şey yok dendi. Sormak gerekir bu mudur adalet?
ANAYASA MAHKEMESİ HAKİMLERİNE SESLENİYORUM
Anayasa Mahkemesi dedi ki "milletvekili yargılanabilir ama tutuklanamazlar" Bu karara rağmen halen bugün çok sayıda milletvekili tutuklu. Çünkü saraya bağlı. Buradan AYM Başkan ve üyelerine sesleniyorum. Siz gerçekten hakimseniz, yargıçsanız bir an önce ve bir an önce kararlarınızı yeniden verin.
MİT TIR'LARI DEVLET SIRRI DEĞİLDİR
Düşünün, herkesin bildiği istisnasız bütün gazetelerin yazdığı MİT TIR’ları meselesi. Havuz medyası da yazdı. ‘Devlet sırrı’ sayılarak Enis Berberoğlu milletvekilimiz gözaltına alındı. Kaçacak diye tutuklandı, müebbetle yargılandı, iyi halden 25 yıla mahkum edildi. Bütün dünyanın ve 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır? Enis Berberoğlu’na adalet kurultayından adaletli selamlarımızı gönderiyoruz. Suçsuz yere yatıyor. AYM’nin kararı var, "MİT TIR’ları olayı devlet sırrı değildir" diye.
'YÜRÜYÜŞÜMÜZE AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ'
"Yürüyemezsiniz" dediler, yürüdük. "Yolda kalırsınız" dediler, yürüdük. "Bu ülkede adalet var, niye yürüyorsunuz?" diyemediler. Sizler buraya adalet için geldiniz. Adaleti savunmak için geldiniz. Dolayısıyla biz adalet yürüyüşümüze bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz.
Yakın dönemde bir anket yapılıyor. Herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde hakkınızda adil bir karar vereceğinize inanıyor musunuz? Bu soruya ‘Evet, adil bir karar çıkar’ diyenlerin oranı yüzde 19. ‘Hayır, adil karar çıkmaz’ diyenlerin oranı yüzde 73. Kararsızların oranı da yüzde 8. Bu mudur adalet?
Bir yerde büyükşehir belediye başkanısınız, hükümet size kızıyor. 397 yıl hapisle yargılanıyorsunuz. Dava devam ediyor, sizi yargılayanlar cezaevine giriyor, siz beraat ediyorsunuz. 397 yıl ile yargılanacaksınız ve beraat edeceksiniz. Bu mudur adalet?"