Batan gemi mermer tozu taşıyordu: Mermer ocakları Marmara Adası'nı yok ediyor

Batan gemi mermer tozu taşıyordu: Mermer ocakları Marmara Adası'nı yok ediyor
Marmara Denizi'nde batan ve mürettabatı arama çalışmaları üçüncü gününde devam eden kargo gemisi mermer tozu taşıyordu. Bursa Su Kolektifi gönüllüsü Şafak Erdem, mermer ocaklarının yarattığı ekolojik kırıma dikkat çekti.

Ezgi BULUT


BURSA - Marmara Denizi'nde Bursa'nın Karacabey ilçesi açıklarında batan gemi Marmara Adası'nda mermer tozu taşıyordu. Artı Gerçek'e konuşan Bursa Su Kolektifi gönüllüsü Şafak Erdem, Marmara Adası'nda mermer ocaklarının yarattığı ekolojik kırıma dikkat çekti.

Marmara Adası Badalan Limanı'ndan 14 Şubat'ta saat 20.30 sularında kalkan 1250 ton mermer tozu yüklü 'Batuhan A' adlı kuru yük gemisi 15 Şubat'ta sabah saatlerinde Bursa'nın. Karacabey ilçesini açıklarında İmralı Adası'nın güneybatısında battı. Gemideki altı mürettebatı arama çalışmaları üçüncü gününde. Bir kişinin cesediane ulaşıldı.

BATAN GEMİ MERMER TOZU TAŞIYORDU

Gemi Marmara Adası'ndaki memmer ocaklarından aldığı mermer tozunu taşıyordu. Artı Gerçek'e konuşan Bursa Su Kolektifi gönüllüsü Şafak Erdem, Marmara Adası'nda mermer ocaklarının yarattığı ekokırıma dikkat çekti.

UYDU FOTOĞRAFLARI FELAKETİN BOYUTUNU ORTAYA KOYUYOR

Marmara Adası’nın mermer ocakları tarafından kuşatılmış durumda olduğunu vurgulayan Erdem, "Marmara Adası'nın uydu fotoğraflarına baktığımızda içler acısı halini görebiliyorsunuz. 3 bin yıldır mermerciliğin yapıldığı ve ismini mermerden alan adanın son 24 yılda geldiği durumu fotoğraflar apaçık gösteriyor. 2014 yılında bir soru önergesine cevap veren dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Marmara Adası’nda 41 adet mermer ocağı işletmesi olduğunu açıklamış. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın web sayfasına baktığımızda 2014-2022 arasında çoğunluğu mermer ocağı olmak üzere 49 projeye Balıkesir Valiliği tarafından 'ÇED gerekli değildir' izni verilmiş. Türkiye mermer rezervinin yaklaşık yüzde 15'i Marmara Adası'nda. Bu da maalesef bu coğrafya için çok büyük şanssızlık. Doğayı bir kaynak bir hammadde gibi gören sermayedar yok etme pahasına dağları, tepeleri ekosistemi parçalıyor, ufalıyor, işliyor ve satıyor. Geriye bir daha doğaya kazandırılmayacak suç mahalli kalıyor” diye konuştu.

Bursa Su Kolektifi gönüllüsü Şafak Erdem

'VAHŞİ MADENCİLİK İŞÇİLERİ VE EKOSİSTEMİ ÖLDÜRÜYOR'

Marmara Adası'ndaki mermer ocaklarında göçmen işçilerin kaçak olarak çalıştırıldığı iddialarını hatırlatan Erdem, "Daha önce yaptığımız açıklamalarda mermer ocaklarının ruhsat süreleri bittiğinde rehabilite edilmediğini ve her birinin bir ekokırım projesi olduğunu belirtmiştik. Vahşi madencilik yavaş yavaş işçileri ve ekosistemi öldürürken son yaşananlarda olduğu gibi bazı durumlarda bu ölümler hızlı yaşanıyor ve ekokırım suç mahallini tüm toplum daha açık bir şekilde görüyor. Toplumda bir süre infiale sebep oluyor ve sonra unutuluyor. Bir sonraki felakete kadar. Önemli olan bu faaliyetlerin verdiği zararın her gün, her saat devam ettiğini aklımızdan çıkarmamak" dedi.

Öne Çıkanlar