Çanakkale’de atık sahası genişletmek isteyen santral tarım arazilerini yok edecek

Çanakkale’de atık sahası genişletmek isteyen santral tarım arazilerini yok edecek
Çan 2 Termik Santrali, tarım arazileri ve ormanlık alanı kapsayan arazide atık sahasının genişletilmesi için ÇED süreci başlattı. Köylüler ve çevreciler, atık sahasına izin verilmesi halinde santralin neden olduğu tahribatın daha da artacağını söylüyor.

Osman ÇAKLI


Artı Gerçek - ODAŞ Holding’e bağlı Çan 2 Termik Santralı atık sahasını genişletmek için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvuru dosyasında paylaşılan uydu görüntüsünde atık sahasının genişlemek istediği alan bölge ekonomisinin bel kemiği olan tarım arazilerini kapsıyor. Yaklaşık olarak 400 bin metrekare tarım arazisine atık depolamak isteyen şirketin bölgeye kül yağdırdığını anlatan Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın, yeniden bir kamulaştırma sürecinin olabileceğini ve buna karşı çıkacaklarını söyledi. Atık sahasında depolanacak kimyasallara ilişkin bilgi veren çevre aktivisti Aykut Alyanak ve çiftçi Atilla Yıldız, Artı Gerçek’e konuştu.

‘TARIMSAL SULAMADA DA KULLANILAN KAYNAKLARDAN SANİYEDE 300 LİTRE SU ÇEKİLİYOR’

Çanakkale’de toplamda dört farklı termik santral faaliyetini sürdürüyor. Bunlardan Çan ilçesinde olan Çan 2 Termik Santrali atıklarını depolayacak yeni arazi arayışında. Santralin bağlı olduğu ODAŞ Holding, atık sahasını genişletmek için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na resmi başvuruda bulundu. Çevre hakları savunucuları, izin verilmesi durumunda, zaten santralin neden olduğu çevreye tahribatının daha ha artacağı uyarısında bulunuyor.

Projenin genişleme sahası ve mevcut hali

Çevre aktivisti Aykut Alyanak, şirketin yılda 9 milyon metreküp temiz suyu kirlettiğini ve Biga Çayı ekosistemine zarar verdiğini belirtti. Atık genişleme sahasına onay verilmesi durumunda, atık kül ve cürufları ile toprak ve yeraltı su varlıklarındaki kimyasal oranının artabileceğine dikkati çekti.

Alyanak, tahminen 400-450 bin metrekare tarım arazisi ile ağaçlık alanın yok olacağı ve ormanlık alanda depolanacak atık küllerinin rüzgar ve yağmur aracılığıyla yayılacağı uyarısında bulundu. Alyanak, bu bilgilerin şirketin dosyasında da yer aldığını kaydetti.

Çan 2 Termik Santrali

Küllerin içinde ağır metaller, azot ve sülfürlü bileşikler olduğu halde tehlikeli atık sınıfına konmadığını sözlerine ekleyen Alyanak, şöyle konuştu:

“Atıklar gelişigüzel depolanmaya devam ediliyor. Yılda 1,4 milyon ton atık üreten Çan 2 santralinden yüzbinlerle ton kül çıkıyor. Santral aynı zamanda tarımsal sulamada da kullanılan su kaynaklarından saniyede 300 litre su çekiyor. 15 milyon metreküp gibi bir atık depolamak istiyorlar. Bu da 10 yıllık bir kirletme taahhütü demek oluyor.”

‘HAYVANLAR OTLARI YEMİYOR’

Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın da dernek olarak dava açacaklarını söyledi ve Bahadırlı Ovası'nda termik santrale izin verilmesinin baştan yanlış olduğunu belirtti. Bölgenin domatesiyle meşhur olduğunu ama bunun geride kaldığını anlatan Aydın, çiftçilerin tarladan ikinci mahsulü alamadıklarını söyledi ve durumu şu sözlerle özetledi:

“Atık sahasının genişletilmesine biz karşıyız. Ortada tarım arazilerinin korunmasına yönelik kanunları var. İş termik santral olunca durum tam tersine dönüyor. Üstelik Türkiye emisyon değerlerini düşüreceğine dair taahhüt verirken daha da genişletmeye çalışıyor. Bahse konu bölge hala ekilip
biçilen yerler. Yaya Köyü oldukça verimli bir köydü. Şu an hayalet köye döndü. 200 haneden neredeyse 20 haneye kadar düştü. Düşünün otları yemeyen hayvanlar var. Bu çiftçiler için çok ağır bir şey. Yeniden kamulaştırma olacak diye düşünüyorum.”

Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın

YILDA İKİ KEZ KANSER TESTİ YAPTIYOR

Yaya köyünde yaşayan 60 yaşındaki Atilla Yıldız da santral nedeniyle yulaf ve arpa ekilen alanların daraldığını söyledi ve şöyle konuştu:

“Artık çiftçilik ve hayvancılık yapılamıyor. Gençler zaten durmuyorlar ama benim gidecek yerim yok. Her altı ayda bir kere kanser testi yaptırıyorum. Geçmişte böyle dertlerimiz yoktu. Termik santral ile aramızda bir buçuk kilometre var. Toz, kül gibi şeyler ilk başlarda daha çok oluyordu ama insanlar da yerlerini satıyor. Pek çok insan para için razı geliyor."

Konuyla ilgili iddiaları sorduğumuz ODAŞ Holding yetkilileri, soruların mail ile gönderilmesini istedi. Ancak gönderdiğimiz sorulara, haber hazırlandığı sırada herhangi bir dönüş sağlamadı.

Öne Çıkanlar