Çanakkale’de zeytinlikler içindeki jeotermal aramaya köylüler engel oldu
Artı Gerçek - Bakrom A.Ş’nin Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Büyükhusun köyünde yapmak istediği jeotermal enerji sondajının halkın katılım toplantısına köylüler izin vermedi. Köy kahvesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısına köylülerin yanı sıra çevrecilerde destek oldu.
Projeyle ilgili daha önce ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ açılan davayı kazanan köylüler, halkın katılım toplantısının kendileri açısından yok hükmünde olduğunu söyledi. Köylüler, kahvehane önünde “havama, suyuma, toprağıma dokunma” sloganıyla sürece tepkisini gösterdi.
‘BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE’
Jeotermal enerji sondajına karşı çıkan çevreciler ile köylüler, bölgenin ana geçim kaynağı olan zeytincilik faaliyetiyle, turizmin ve çiftçiliğin zarar göreceğini savundu. Tepkiler üzerine tutulan tutanakta “Vatandaşın bilgilenmek istememesi nedeniyle toplantı sonlandırılmıştır” ifadesi yer aldı. Kahvehane önünde Büyükhusun Dayanışması Sözcüsü Cem Tüzün ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Akbulut tarafından iki ayrı konuşma yapıldı.
Tüzün, “Biz burada tarım, hayvancılık ve turizm yapıyoruz. Biz şirketlerin para kazanmak amacıyla gelip havamızı, suyumuzu, topraklarımızı zehirlemesini istemiyoruz ve izin vermeyeceğiz. Bu sürecin hiçbir aşamasını onaylamıyoruz ve yer almayacağız. O nedenle de bizim için yok hükmünde olan bu toplantıya katılmadık. İki yıl önce köy halkı ile birlikte Aydın’a, Manisa’ya gittik, JES’lerin tarıma verdiği zararlarını gördük, havaya salınan hidrojen sülfürlere, metan gazlarına, kükürt oksitlere, toprağa ve sulara bırakılan zehirlere tanık olduk. Bölgemizin de aynı hale gelmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ZEYTİNLİKLERİN ORTASINDA JES İSTEMİYORUZ’
Cem Tüzün’ün ardından konuşan Akbulut, bölgenin suyunun, havasının ve toprağının koruması için mücadele ettiklerini söyledi. İki yıl önce de aynı yerde yapılmak istenen faaliyete karşı dava açıp kazandıklarını hatırlatan Akbulut, şöyle konuştu:
“Ancak şirket vazgeçmedi ve yeni ÇED süreci başlatarak yeniden karşımıza geldi. Bizler Ayvacık ilçesi Tuzla köyü yakınlarında halen çalışmakta olan dört adet Jeotermal Enerji Santrali’nin (JES) bölgemize verdiği zararları biliyoruz. Assos Antik Kenti’ne, köylere, yaşam alanlarına bu kadar yakın bir yerde, tarım ve hayvancılık yapılan alanda, zeytinliklerin ortasında jeotermal enerji santrali için kaynak arama projesi istemiyoruz. Bu nedenle, yok hükmünde saydığımız bu projenin halkın katılımı toplantısına katılmayı da reddettik. Büyükhusun ve civar köylerle birlikte mücadelemize devam edeceğiz.”