Cengiz Holding'i protestoya soruştrurma: 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenler toplantıyı yöneten heyettir'
Özge ZAİM
ESKİŞEHİR - Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.'nin Eskişehir’in Tepebaşı ilçesine bağlı Atalan Mahallesi ile Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut Mahallesi'nde hayata geçirmek istediği siyanürlü altın madeni projesi için 15 Ağustos'ta Atalan Mahallesinde düzenlenen halkı bilgilendirme toplantısı protestolara sahne oldu.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Eskişehir İl Müdürlüğü’nün şikayeti üzerine Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ile doğa savunucuları Mert Güzel ve Bedi Uygar Uğurluhakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halkı galeyana getirmek' suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
'SAVCILIK BİZİM SUÇ DUYURULARIMIZ HAKKINDA HÂLA İŞLEM BAŞLATMADI'
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Eskişehir Valiliği önünde düzenlediği açıklamayla soruşturmayı protesto etti. Platform adına açıklamayı okuyan Mert Yedek şunları söyledi:
"Alpagut-Atalan’da siyanürlü maden projesi kapsamında ÇED yönetmeliği gereğince 15 Ağustos'ta Alpagut Mahallesinde halkın katılımı toplantısı yapıldı. Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, Alpagut halkına, Eskişehir'den toplantıya katılmak için gelenlere, meslek örgütleri temsilcilerine karşı sarf ettiği sözler ve aldığı kararlarla toplantı ve katılım süreçlerini engelledi. Bütün bu hususlar gereğince toplantı heyeti ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik hakkında platformumuz bileşenleri suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunduğumuz hususlara ilişkin savcılık makamı halen bir inceleme başlatmadı. Aynı şekilde valilik ve ilgili idari makamlar tarafından suç duyurusunda bulunduğumuz kişiler hakkında soruşturma izni hâlâ verilmemiştir. Bütün bu cezasızlık politikalarından aldıkları güçle haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz fiillerin sahipleri tarafından 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'halkı galeyana getirmek' suçlamalarıyla platformumuz üyelerinden İsmail Kumru, Bedi Uygar Uğurlu ve Mert Güzel arkadaşlarımız hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.”
'HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK EDENLER TOPLANTIYI YÖNETEN HEYETTİR'
Başlatılan soruşturmayı ekoloji mücadelesine yönelik bir saldırı olarak nitelendiren Yedek, "Arkadaşlarımızı ve mücadelemizi hedef göstermelerine izin vermeyeceğiz. Tüm saldırılara karşı doğamızı savunmaya devam edeceğiz. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ve galeyana getirenler aldığı kararlar ve kullandığı söylemlerle halkın katılımı toplantısında toplantıyı yöneten heyettir. Gerek bulunduğumuz suç duyurusu kapsamında heyet hakkında işlem yapmayan gerekse Alpagutlu Mustafa amcamızın siyanürlü madene karşı olduğu için ölümle tehdit eden şirket çalışanları hakkında işlem yapmayan adli merciler, doğa savunucuları için büyük bir iştahla, uydurma gerekçelerle harekete geçebiliyorlar. Arkadaşlarımız hakkında başlatılan soruşturma bütün ekoloji ve yaşam hakkı mücadelemize yapılmış bir saldırıdır. Arkadaşlarımıza yönelik baskılarla Alpagut’ta Sarıcakaya’da mücadele veren arkadaşlarımıza gözdağı verilmek isteniyor. Ormanının, suyunun, toprağının bir avuç talancıya peşkeş çekilmesine müsaade etmediği için, platformumuzun doğa ve yaşam talebini yükselttiği için soruşturma başlatılan arkadaşlarımızın yanındayız" diye konuştu.
'TALANA İZİN VERMEYECEĞİZ, YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNACAĞIZ'
"Artvin’de halkına kurşun yağdıran zihniyet Eskişehir’de halkı ölümle tehdit ediyor" diyen Yedek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Doğasını savunan arkadaşlarımız soruşturmalarla yıldırılmaya çalışılıyor. Artvin-Cankurtaran’da öldürülen Reşit Kibar arkadaşımız için adalet talebini yükselten Dursun Ali Koyuncu arkadaşımız halen tutuklu. Reşit arkadaşımızı öldüreni azmettirenler halen serbest. Yine doğasını savunduğu için katledilen Metin Lokumcu’nun katilleri aramızda. Faillere yönelik cezasızlık politikalarınız da hakkımızda başlatılan soruşturmalar da mücadelemizi durduramayacak. Biz bu mücadelede Metin olacağız, Reşit olacağız, zalimin zulmünü yeneceğiz.Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Alpagut-Atalan’da, Sarıcakya’da ve bütün coğrafyada doğanın talanına izin vermeyeceğiz. Sıkılı bir yumruk olacağız, parsel parsel satılan topraklarımızı karış karış savunacağız. Yaşam alanlarımıza sahip çıkacağız. Baskılar bizi yıldıramaz."