Eskişehir'de KESK'ten İliç protestosu: 'Ettiğiniz kâr kaybettiğimiz canlara değdi mi?'

Eskişehir'de KESK'ten İliç protestosu: 'Ettiğiniz kâr kaybettiğimiz canlara değdi mi?'
KESK Eskişehir Şubeler Platformu, Erzincan’ın İliç ilçesindeki yaşanan Çöpler altın madeninde 9 işçinin toprak altında kaldığı faciayı protesto etti: Ettiğiniz kâr kaybettiğimiz canlara değdi mi?

Özge ZAİM


ESKİŞEHİR - Yediler Parkı'nda düzenlenen İliç eyleminde platform üyeleri "fıtrat değil, rant öldürür”, “madenler halkındır satılamaz”, “altın değil insanca yaşam”, “doğanın katili emperyalist şirketler”, “havama, suyuma, toprağıma dokuma” sloganları attı.

KESK Eskişehir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Tarım Orkam Sen İl Temsilcisi Osman Emre İnselöz, "Çöpler altın madeninde 9 işçi göçük altında kaldı. Tonlarca siyanürlü solüsyon ve toprak çevreye saçıldı. İşçilerin milyonlarca metreküp kaya kütlesinin altında kaldığı, çevreye tonlarca siyanürle kirlenmiş kaya kütlesinin yayıldığı bir faciada ihmaller zincirinin olduğu açıktır” dedi.

İKTİDARA BEŞ SORU

İnselöz, iktidara ve şirket yetkililerine şu soruları yöneltti:

"Liç yığınının kaymaması için stabilite hesapları yapıldı mı? Hava durumu ve iklim değişikliğine dair önlemler alındı mı? Bölgenin depremsellik haritasına uyuldu mu? Kayma sonucunda ne kadarlık alanı etkileyeceği hesaplandı mı? Son olarak soruyoruz: Çıkarılan altından elde ettiğiniz kirli kârlar, kaybettiğimiz muhtemel canlara, çevreye ve doğaya verdiği zarara değdi mi? Biliyoruz ki bu sorular biz ısrarlı bir mücadeleyle gündeme getirmediğimiz müddetçe cevapsız kalacak. İktidarın bugüne kadar kol kanat gerdiği şirket yine cezasızlıkla ödüllendirilecek."

'ŞİRKETE DOKUNAN YANMIŞ'

İliç altın madeninin 2008 yılından bu yana birçok skandalla
gündeme geldiğini ancak iktidar tarafından korunup kollandığını vurgulayan İnselöz, şöyle devam etti:

"Altın madeni açıldığı günden bu yana hukuksuz ÇED kararlarıyla büyütülüp genişletilerek adeta bölgeyi istila etmiştir. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner örneğinde olduğu üzere şirket iktidar tarafından dokunulmaz kılınmış, dokunan yanmıştır. Uzun yıllardır bölgeyi zehirleyen maden tesisinde 2022 yılında da 20 ton siyanürlü solüsyon etrafa saçılmıştır. Bu olayın ardından şirkete 16 milyon TL ceza kesilmiş ancak aynı şirket biz emekçiler ağır bir vergi yükü altında ezilmeye mahkum edilirken 2023 yılı mart ayında 7.2 milyon dolar vergi affıyla ödüllendirilmiştir. Üstelik maden şirketinin ruhsatının iptal edilmesine ilişkin dava hukuki bir sonuca bağlanmamışken.”

Osman Emre İnselöz

'SORUMLULAR ÖDÜLLENDİRİLDİ'

TTB ve TMMOB'nin, madenle ilgili riskleri defalarca dile getirdiğini hatırlatan İnselöz, "Tarafını şirketten yana belirleyen sorumsuz yöneticiler bu uyarıları asla dikkate almadılar ve söz konusu tesise deprem, su kaynakları ve nehirlerin korunması bakımından bilimsel gerçeklere aykırı olarak 'ÇED olumlu kararı verildi. Kararın altında imzası bulunan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı. Yine AKP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Binali Yıldırım madenin bulunduğu köyün halkının tepkisine 'Madenin ciddi anlamda İliç’e desteği var' sözleriyle karşılık vermişti. Kısacası yine sorumluların ödüllendirildiği bir Türkiye manzarasıyla karşı
karşıyayız" dedi.

'AKP İKTİDARI BU GÖÇÜĞÜN BAŞ SORUMLUSUDUR'

İliç’te yaşanan felaketin yaratacağı sorunları dile getiren İnselöz, şu ifadeleri kullandı:

"Soma, Ermenek, Amasra, Şirvan ve daha sayamayacağımız pek çok maden katliamı ve iş cinayeti. Manzara hiç değişmiyor. Kader ve fıtrat denilerek geçiştirilen her felaket bir sonrakine kapı aralıyor. Bizler sorumluları iyi biliyoruz. En başta şirkete bugüne kadar kol kanat geren, doğamızı yaşam alanlarımızı yağmalamasına izin veren, tüm uyarılara rağmen bu facianın gelişini izleyen, hukuksuz kapasite artışlarına izin verdiği yetmezmiş gibi şirketi vergi aflarıyla ödüllendiren AKP iktidarı bu göçüğün baş sorumlusudur. Bizler daha fazla kâr hırsıyla topraklarımızı, doğamızı, emperyalist şirketlere peşkeş çekenlerden hesap soracağız. Bu toprakların yerli ve yabancı sermaye tarafından talan edilmesine göz yumanların; emekçilerin canı, kanı üzerinden zenginleşenlerin peşini
bırakmayacağız."

'AYNI KATLİAM ESKİŞEHİR'DE DE YAŞANACAK'

Eskişehir'in de maden şirketlerinin hedefinde olduğuna dikkat çeken İnselöz, sözlerini şöyle bitirdi:

"Kaymaz’da yapılmaya çalışılan üçüncü atk barajında da Cengiz Holding tarafından siyanürlü yığın liç yöntemiyle altın-gümüş çıkaracak olan Atalan, Alpagut, Tekeciler'de de aynı katliam er ya da geç yaşanacaktır. Siyanürlü pasa, dik yamaçlı arazi olan Sarıcakaya ve çevresi ile Sakarya Nehrini er ya da geç zehirleyecek." (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar