Güllük Yat Limanı projesi askıya çıktı: 'Proje Güllük'ün felaketi olacak'
İZMİR - Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük Limanı’nda, ICC Güllük Marina İşletmeciliği A.Ş. tarafından yapılmak istenen yat limanı projesi için başlatılan çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık nihai kararını açıkladı. Askıya çıkan projeye 10 gün içinde itiraz edilebilecek. İtirazların değerlendirilmesinin ardından proje hayata geçirilecek. Liman sahası, doğal karakteri korunacak alanlardan olan 'önemli doğa alanı' sınırları içerisinde kalıyor. Ayrıca yine imar planlarında park ve dinlenme tesisi sınırlarında yer alıyor.
260 YAT KAPASİTELİ LİMAN
Projeye göre, iskele 260 yat kapasitesine sahip olacak.325 metre ana dalgakıran ve 156 metre tali dalgakıran, toplam 967 metrelik yüzer iskele (4 yüzer iskele, ana yüzer iskele ve kıyıya paralel yüzer iskele), 120 metre sahil güvenlik iskelesi, toplam 4 bin 357 metrekare rıhtım inşa edilmesi planlanıyor. Şirket proje için 179 milyon bütçe ayırdı.
SON KAMUSAL ALAN
Bölge halkı ise projeye karşı çıkıyor. Güllük Yat Limanı’nın hayata geçirilmesinin ekolojik açıdan felaketlere yol açacağı dile getiriliyor. Hem yapılacak dalgakıranlardan hem de yat yoğunluğuna bağlı olarak koydaki kirliliğin artacağına dikkat çekiliyor. Hali hazırda bekleyen başka liman-marina projelerinin de olduğunu dile getiren yurttaşlar, Güllük Körfezi’nin yakın zamanda canlılar için yaşanması imkânsız bir yer olacağını kaydediyor. Yurttaşlar, projenin hayata geçmesi durumunda kıyıda kalan son kamusal alanın da yok olmasına neden olacağını da ifade ediyor.
'YENİ YAT LİMANINA İHTİYAÇ YOK'
Artı Gerçek’e konuşan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas gönüllülerinden Neşe Tuncer halkın itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek, "Raporda bizim halkın katılımı toplantısında dile getirdiğimiz endişelere çözüm üretilmemiş. Eksik bilgilerle donatılmış, bu nedenle yanlış sonuçlara varan sığ ve içi boş 1700 sayfalık rapor oluşturulmuş. 10 gün içerisinde itirazlarımızı sunacağız. Projede yapılması öngörülen dalgakıranlar için denize milyonlarca ton taş dökecekler. Adeta yat limanı değil, taş ocağı işletme projesi. 260 yatlık bir limandan bahsediyoruz. Yatların yoğunluğu da denizi ekolojik olarak etkileyecektir. Güllük Körfezinde halen işletmede olan iki marina zaten tam kapasite ile çalışmıyor. Yeni bir yat limanına da ihtiyaç bulunmuyor" dedi.
'GÜLLÜK RANTA KURBAN EDİLİYOR'
Güllük'ün ranta kurban edilmek istendiğini vurgulayan Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevresel etkinin doğru saptanabilmesi için kümülatif etkiye bakılması gerekiyor. Ama bu ÇED raporunda kümülatif etkiyi doğru değerlendiren teknik veya ekolojik bir çalışma yapılmamış. Bölgenin gerçeklerinden tamamen habersiz bir rapor. Bu bölgenin bir altyapı sorunu bulunuyor. Mevcut altyapı kış nüfusuna ancak yetiyor. Bu proje ile kamusal alan kapanacak ve Güllük halkının denizle olan etkileşimi kesilecek. Yaz akşamlarında yürüyüş yapılan, yemek yenilen, çay bahçesi olarak kullanılan yerler marinaya ait olacak. Güllük ranta kurban ediliyor. Yalıkavak’ın, Kuşadası’nın, Göcek’in başına ne geldiyse aynısı buranın da başına gelecek. Bu proje bir balıkçı kasabası ve emeklilerin yerleştiği bir belde olan Güllük’ün felaketi olacaktır. İtirazlarımız bir kez daha dikkate alınmazsa, ÇED olumlu kararı verilirse ki büyük ihtimalle olumlu kararı verilecek, projeyi yargıya taşıyacağız."
2021’DE ÖZELLEŞTİRİLMİŞTİ
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca (ÖİB) gerçekleştirilen Muğla’daki Güllük Liman Sahası’nın özelleştirilmesi ihalesinde en yüksek teklifi ICC Grup İnşaat Ticaret Limited Şirketi vermişti.35 milyon 250 bin TL teklif veren şirket, 45 yıllığına limanın işletme hakkını kazanmıştı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. (TDİ) ve ve ICC Güllük Marina İşletmeciliği A.Ş. arasında 21 Haziran 2021'de sözleşme imzalanmıştı.