İklim bilimci Türkeş: Tahıllarda bırakın çimlenmeyi çürüme de başladı

İklim bilimci Türkeş: Tahıllarda bırakın çimlenmeyi çürüme de başladı
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Türkeş, sıcak hava dalgasının tarımsal faaliyetler üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekti: Özellikle tahıllarda bırakın çimlenmeyi çürümenin de başladığına ilişkin bilgi geliyor.

Artı Gerçek - İklim krizinin etkisiyle Türkiye son dönemde kurak ve sıcak bir kış mevsimi yaşıyor. Hava sıcaklığı mevsim ortalamalarının üzerine çıkınca meyve ağaçları da çiçek açmaya başladı. Çanakkale Yapıldak köyünde yaşayan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, iklim değişikliğinin kolaylıkla gözlemlenebildiği Türkiye'de yaşanan tarımsal riskleri anlattı. Türkeş'in, "Özellikle tahıllarda bırakın çimlenmeyi çürümenin de başladığına ilişkin bilgi geliyor" sözleri dikkat çekti.

'REKOLTE KAYIPLARI OLABİLECEĞİ BİLGİSİ GELİYOR'

Türkiye’nin en çok ısınan ülkelerden biri olduğunu belirten Türkeş, kuraklığın tarım üzerindeki etkilerini şöyle değerlendirdi:

“Kasım sonuna geldiğinizde hala kurak bir sonbahar söz konusu ise tarımsal açıdan çok olumsuz. Toprağa tohum atılacak. Fakat toprakta tohumun yeşerebileceği yeterli nem yok. İç Anadolu’da, Güney Anadolu’da… Tarım birlikleri kooperatiflerinde bu sene rekolte kayıpları olabileceği bilgisi geliyor. Tohum yağış olmadığı için verimli bir şekilde çimlenemedi. Ardından kar yağışı da gelmedi. Özellikle tahıllarda bırakın çimlenmeyi çürümenin de başladığına ilişkin bilgi geliyor."

'BİRKAÇ AY BÖYLE GİTME OLASILIĞI VAR'

"Batı Anadolu, kuzey batıda, Marmara’nın tamamı, İç Anadolu olağan dışı kuraklık koşulları yaşanıyor" diyen Türkeş, "Kuraklık ve sıcak hava koşulları yeryüzünde buharlaşmayı da arttırıyor. Buharlaşmanın artmasıyla toprak nemini azaltarak tarımsal ürün rekoltesinin sürekli düşmesine yol açabiliyor. 2022-2023 hem sıcak hem kurak geçiyor. Birkaç ay böyle gitme olasılığı var"

'MEYVE AĞAÇLARIN ÇİÇEK AÇTIĞINI GÖRDÜK'

Ağaçların bu yıl kış uykusuna yatamadığını söyleyen Türkeş, kendi evinden de örnek vererek şunları söyled:

"Bahçemdeki karadut ağacı yaklaşık 15 gün önce çiçeklendi. Özelikle kışın hava sıcaklıkları hızla arttığında sıcak ve kurak dönemde ilk yanıt veren ağaç karadut oluyor. Ne yazık ki Çanakkale yöresinde ticari olarak da yetiştirilen çok önemli bir tarımsal ürün. Yine bahçemdeki kirazlar da neredeyse bahar ayının tomurcuklarına dönüşmek üzere. Bu tabi çok olumsuz. Hem kış uykusuna yatamadılar. Yeteri kadar soğuklama olmadı. Hem de erken uyanarak bundan sonra olabilecek don olaylarına karşı daha etkilenebilir hale gelecek."

Kışın geç gelmesiyle ve bahar koşullarının yaşaması nedeniyle ağaçlar uykuya yatamadı. Bilimsel olarak bir soğuklama olmadan meyve ağaçların çiçek açtığını ve yapraklanmaların meydana geldiğini de gördük. Benim bahçemde de öyle. Lapseki kirazı Çanakkale’nin önemli kirazlarındandır eğer böyle giderse önümüzdeki dönemde şiddetli buzlanma don olaylarında bu meyvelerin zarar görebileceği anlamına geliyor bu da rekolte kaybıdır. Ardışık olarak bunların gelmesi önemli bir iklim değişikliği sinyalidir. Her yıl böyle olduğunda biz tahılda yaşadığımız rekolte zararlarını bu kez meyvelerde de görmeye başlarız. Çok soğuk altında henüz toprak altında gelişmemiş çimlenmiş tahılların korunabilmesi için kar önemli. Kuraklık olmazsa Türkiye kuraklığı konuşmuyor."

SU HAVZALARINDA MADEN VE YAPILAŞMA TEHLİKESİ

Türkiye’de suyun en fazla tarım alanlarında harcandığına dikkat çeken Türkeş, buna karşı alınması gereken önlemeleri de su tüketimi fazla olan ürün desenlerine kurak bölgelerde izin verilmemesi ve tarım arazilerinde kapalı ve damlama sulama sisteminin kurulması gerektiğini söyledi.

“Her damlanın kıymeti var. Mühendisliğin yanı sıra ekolojinin de dikkate alındığı bir yaklaşım mutlaka gerekli” diyen Türkeş, önemli su havzalarının özellikle maden ve yapılaşmadan korunması gerektiğine dikkat çekti. (ANKA)

Öne Çıkanlar