İliç’te doğa tahribatı sürüyor: Munzur su kaynakları risk altında

İliç’te doğa tahribatı sürüyor: Munzur su kaynakları risk altında
Erzincan İliç’te Altın Madenini Munzur ve Fırat havzalarını tehdit ediyor. Çevre örgütleri ve bölgede yaşayan yurttaşlar projenin durdurulmasını istiyor.

Remzi BUDANCİR


ERZİNCAN - Erzincan'ın İliç ilçesi Çöpler köyünde faaliyette olan Kanada ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold altın madeninin siyanür borularından birisinin 21 Haziran’da patlaması sonucu yaklaşık 20 ton siyanürlü solüsyon Fırat Nehri’ne karıştı. Bu patlamanın yaşanması tepkiyle karşılandı, bölgede siyanürle altın arama çalışmalarının sonlandırılması istedi.

DAVA ERCİNCAN’DA AÇILDI

Tepkiler üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı altın madeninin faaliyetini geçici olarak durdurdu. Altın madeni birkaç ay kapalı kaldıktan sonra tekrar faaliyetine başladı. İliç’ten başlayan, Munzur Dağlarına yakın olan bölgede yürütülen bu çalışmaya tepkiler devam ederken, şirket aynı zamanda kapasite artışına gitmek istedi. Kapasite artışı ile ilgili olumlu Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu verildi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Fırat Nehri’ne siyanür karıştıran Altın Madeninin kapasite artışı için verilen olumlu ÇED raporunun iptali için açtığı dava 30 Kasım’da Erzincan’da görüldü. Davaya katılanlar arasında Avukat Barış Yıldırım’da vardı.

ÇEVRECİLER VE HUKUKÇULAR ÇED OLUMLU KARARLARINA KARŞI MÜCADELE EDİYOR

Avukat Barış Yıldırım, ÇED olumlu kararına karşı açılan davanın keşfine Türkiye Barolar Birliği (TBB) adına Çevre ve Kent Hukuk Komisyonu Üyesi sıfatıyla katılan isimlerden. Bölgede çevre ile ilgili mücadele veren Barış Yıldırım, altın madeninin doğaya olumsuz etkisi ve Erzincan’da görülen dava ile ilgili Artı Gerçek’e konuştu. Yıldırım Erzincan’da görülen dava ile ilgili kararın hala açıklanmadığına dikkat çekti:

Bu proje ile ilgili daha evvelden ÇED olumlu kararı verilmişti. Bu karar üzerine şirket çalışmaya başlamış, Erzincan ili İliç ilçesi, Çöpler köyünde Siyanür yöntemiyle altın üretimine başlamıştı. Daha sonra bunlar kapasite artışına gitmek istedi. Bunun içinde ÇED gerekli değildir kararı alındı. ÇED gerekli değildir kararı alınınca yöreden bize ulaştılar. Bizde ÇED gerekli değildir kararına karşı dava açtık. Bunun üzerine ÇED Gerekli Değildir kararı Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Düşünün burada siyanür kullanılıyor ama ÇED gerekli değildir kararı veriliyor. Böyle vahim bir durum var ortada. Daha sonra bunlar projenin kapasite artırımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED olumlu kararı verdi. Buna ilişkin bir meslektaşımızın açtığı davanın, zaman süre aşımı yönünden reddine karar verildi. Bildiğim kadarıyla üst mercilerde hukuksal süreç devam ediyor”

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuk Komisyonu Üyesi Barış Yıldırım


MUNZUR VE FIIRAT HAVZASI RİSK ALTINDA

Altın madeni şirketinin daha sonra ikinci kapasite artışına gittiğini ve söz konusu davanın da buna ilişkin verilen ÇED olumlu kararı ile ilgili olduğunu anlatan Yıldırım, duruşmada altın madeninin verdiği zararı detaylarına kadar anlattıklarını söyledi. Söz konusu altın madeni şirketinin proje kapsamında kapasite artışına gitmek istediğini belirten Yıldırım, İliç tarafında bulunan bu alanın Munzur havzası olduğuna işaret etti. Projenin bulunduğu alanın önemli doğa ve bitki alanı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Munzur’un su kaynaklarına, Munzur kaynaklarının doğduğu Kemaliye-İliç hattına çok yakın. Yüksek miktarda dinamit kullanılarak patlatmalar yapılıyor. Bu patlama sesleri ta Ovacık’tan duyuluyor. Düşünün köylüler biz patlama seslerinden uyuyamıyoruz diyorlar. Munzur Gözeleri mevzusu var. Bu patlatmalar Munzur ekosistemini, jeolojisini, ağır bir şekilde etkiliyor. Kapasite artışına gidilirse Munzur dağı ekosistemi, Munzur kaynakları net olarak etkilenecek” diye konuştu.

'AVRUPA’DA YASAK OLAN SİYANÜR TÜRKİYE’DE NEDEN KULLANILIYOR?'

Doğanın, çevrenin korunabilmesi için mutlaka verilen ÇED olumlu kararının iptal edilmesini isteyen Yıldırım, mahkemede bu taleplerinin detaylarını anlattıklarını söyledi. Duruşmada siyanürün Avrupa ülkelerinde yasaklı olduğunu anlattıklarını ifade eden Yıldırım Fırat Havzası'nın risk altında olduğuna dikkat çekti:

“Orada bunu açık bir şekilde söyledik. Avrupa ülkelerinin hiç birinde siyanür kullanılmıyor. Siyanür yasaklanmış bir kimyasal madde. Türkiye’de neden kullanılıyor? Tüm bu soruların cevaplandırılmasını istedik. Fırat Havzasının önemini anlattık. Türkiye’nin en önemli su toplama havzası Fırat Havzası ve çok büyük tarım toprağı bu suyla sulanıyor. O coğrafya risk altında. Maalesef bilirkişi proje lehine rapor verdi. Fakat duruşmada gerek TMMOB, gerekse biz hukukçular, davacılar herkes neden iptal edilmesi gerektiğini ayrıntılarıyla anlattı”



'ADIM ADIM MUNZUR SU KAYNAKLARINA YAKLAŞIYORLAR'

Altın şirketinin doğayı, yeraltı su kaynaklarını, Munzur Havzası’nı kirletmeye devam ettiğini hatırlatan Yıldırım, “Altın madeni sahasında püskürtücü makinalarla atık havuzundaki suyu havaya püskürtüyorlar. Atık havuzunda daha çok yer açılsın diye. Havaya püskürttükleri suyun içerisinde çok zehirli kimyasallar var. Siyanür ve sülfürik asit dahil olmak üzere. Aynı zamanda kapasite artırımı demek hacimsel olarak Munzur Dağlarının daha geniş bir kesimini kullanmak demektir. Adım adım Munzur’un su kaynaklarına doğru yaklaşıyor” sözleri ile madenin doğaya, çevreye verdiği zararı anlattı. Söz konusu ÇED olumlu kararın mutlaka iptal edilmesini istedi.

Öne Çıkanlar