JES, RES ve altın madenini durdurdular sıra GES projesinde

JES, RES ve altın madenini durdurdular sıra GES projesinde
Verdikleri mücadele ile jeotermal enerji santrali, rüzgâr enerji santrali ve altın madenini durduran Aydın'ın Dağyeni köylüleri bu sefer tarım arazilerinin üzerine kurulmak istenen güneş enerji santrali tehdidi ile karşı karşıya.

İZMİR - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aydın’ın incir ve zeytin deposu olan Germencek ilçesinin Dağyeni Köyü'nde kurulma istenen güneş enerji santrali (GES) projesi ile ilgili çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başlattığını duyurdu.

PROJE TARIM ARAZİSİNDE

Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre Kıvanç Tekstil isimli şirket 7 hektarlık alanda 9 bin 420 güneş paneli dikmeyi planlıyor. ÇED sahası proje alanı Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Planında tarım arazisi olarak işaretli.

JES, RES VE ALTIN MADENİNİ DURDURDULAR

Yaşam alanlarını korumak için verdikleri mücadelelerle gündeme gelen Dağyeni Köylüleri projesi yaptırmamakta kararlı. Daha önce köylerinin sınırında kurulmak istenen jeotermal enerji santralini (JES), altın madenini direnişle durduran köy halkı Sabancı’nın rüzgar enerji santrali (RES) projesine karşı verilen mücadelede de yürütmeyi durdurma kararı almıştı.

whatsapp-gorsel-2024-08-28-saat-11-20-47-251b6f24.jpg

'DAĞYENİLİLER MÜSAADE ETMEYECEK'

Artı Gerçek’e konuşan Germencik Çevre Derneği'nden Mehmet Güngör, Dağyeni’nin büyük şirketlerin uğrak yeri haline gelmeye başladığını belirterek, "Yol geçen hanına dönmüş ancak Dağyenililer buna müsaade etmeyeceklerdir. Daha öncesinde jeotermalin Germencik ve Dağyeni’nin gerdanlığı olduğunu söyleyenlere karşı Dağyeni’nin gerdanlığının incir ve zeytin olduğunu savunduk. Mücadelemiz devam ediyor. Bu konuda herkese görev düşüyor" dedi.

'KÖYLÜ ÜRETİM VE YAŞAM ALANLARINI KORUMAK İSTİYOR'

Dağyeni Köyünün incir ve zeytin ambarı olduğunu dile getiren Güngör, "Doğal ürün üreten nadide köylerimizden birisi. Ürettikleri incir ve zeytinde çok iddialı oldukları için çevre konusunda çok hassaslar ve bu tip yatırımlara karşı çıkıyorlar. Zehirli gaz salmıyor ve zararsız gibi görünse de üretimi tehdit ediyor. Güneş paneli için gelip, rüzgâr santraline, jeotermale, altın madenine çevirip bölgeyi talan ediyorlar. Köylü doğal üretim alanları ve yaşam alanlarını korumak istiyor, sürecin oraya evrilmesini istemiyor. Kendi topraklarında kendi yağlarıyla kavrulmak istiyorlar" diye konuştu.

'İHTİYAÇ FAZLASI ÜRETİM ENERJİ ŞİRKETLERİNİN KASASINI DOLDURMAK İÇİN Mİ?'

Projenin yaratacağı zararlara dikkat çeken Güngör, şunları anlattı:

"Güneş panellerinin masum görünmesinin yanında ileriki süreçte yarattığı insan hareketliliği sebebiyle orada doğmamış, orada yaşamayan insanların kazanç elde etmek adına hoyratça o coğrafyayı yok etmelerine karşıyız. Bu nedenle Dağyeni Köyünün birçok köyümüzde olduğu gibi tahribata uğramasını istemiyoruz. Oradaki insanlar huzursuzluk yaşamasın istiyoruz. İğlek sineğini kaçıracak olan ve metrelerce genişlikte yıllanmış koca koca çamların kesileceği rüzgâr santrallerinin kurulmasında istemediğimiz gibi, masum görünen güneş enerji santrallerinin de o bölgede kurulmasına karşıyız. TEİAŞ’ın sitesinde verilen bilgilere göre yıllık 90 bin megawatt enerji üreten ülkede tüketim pik değeri 45 bin megawatt olarak belirtilmiş. İhtiyaç fazlası enerji üretilmesinin sebebi şirketlerin kasalarının dolması mı? Şirketlerin kasaları dolarken biz neden rahatsız ediliyoruz, köylü neden bu tahribata maruz kalıyor? Güneş enerji santrallerinin daha kıraç alanlarda kurulması gerekiyor. Dünyada teknoloji çatılarda enerji üreten kiremit güneş panellerine dönüyor."

Öne Çıkanlar