Karacasöğüt Koyu’nda arkeolojik kalıntı bulundu: 'Liman projesine izin verilmemeli'
MUÇEV tarafından Karacasöğüt Koyu’nda genişletilmek istenen limana çevre aktivistleri tepkili. Koyda arkeolojik kalıntılar tespit eden ekolojistlere göre bakanlığın MUÇEV’e İDK toplantısı için gün vermesi ihmal olarak değerlendirildi.

Artı Gerçek - Muğla Marmaris’te bulunan Karacasöğüt Koyu’nda Helenistik Döneme ait arkeolojik buluntular keşfedildi. 60 kapasiteli olan limanın bulunduğu koyda MUÇEV şirketi, kapasiteyi 187’ye çıkarmak istiyor. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile Marmaris Kent Konseyi ve Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD), arkeolojik buluntular tespit ettiklerini ve bu nedenle projenin yapılmaması gerektiğini savunan bir açıklama yayımladı.
‘İHMAL DOĞURUR’
Açıklamada yer alan ifadelere göre, arkeolojik keşif yetkililer tarafından tescil edilmiyor. İtiraz noktalarından biri de liman kapasitesinin genişlemesiyle birlikte artan beşeri faaliyetlerin Karacasöğüt Koyu’na zarar verme ihtimali.
Çevreciler ile SAD’ın gerçekleştirdiği çalışmada elde edilen arkeolojik bulgular Muğla Tabiat Varlıkları Müdürlüğü’ne bildirildi ancak Valilik ve Muğla Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü raporu yok saydı. Liman projesine 3 Şubat’ta ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. Ardından bakanlıkça MUÇEV’e İnceleme Değerlendirme Kurulu’nda (İDK) toplantı için gün verildi. Çevreciler, arkeolojik buluntuların tescil edilmeden İDK toplantısı için gün verilmesini ihmal olarak değerlendirdi.
‘KORUNMASI GEREKİR’
Karacasöğüt Koyu’nun sualtı arkeolojisi bakımından önemine değinilen açıklamada, bölgenin önemine ve korunması gerektiğine değinildi:
“Burada yapılacak herhangi bir kıyı yapısı, dibin hafriyatla doldurulması ve gerek ekosistem gerekse arkeolojik değerlerin bir anda yok edilmesi anlamına gelecektir. Dere yatağı olan koyda, aynı zamanda bölgenin doğal liman özelliği nedeniyle, dalıcı marifeti ile yüzeyde gözlenen ve keşfedilenden daha fazla arkeolojik eserler, örneğin antik liman kalıntıları olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, konuyla ilgili Bakanlığın Karacasöğüt Koyunda sualtı arkeolojik araştırmaları başlatmasının ve bölgede görülen amforaların dışında daha derinlemesine veri toplanmasının akılcı olacağı değerlendirilmektedir.” (HABER MERKEZİ)