Latmos’ta açılması planlanan maden ocakları yargıya taşınıyor
İZMİR - Köklerini Neolitik Dönem'den alan ve fırtına tanrısının evi olan Latmos (Beşparmak) Dağları maden ocaklarının tehdidi altında. Bölgenin tarihi, kültürü, jeolojik yapısı ve canlı yaşamı geri dönülmez şekilde zarar görüyor. 8 bin 500 yıllık kaya resimlerinin bulunduğu Latmos’ta açılması planlanan iki taş ocağı yargıya taşınıyor. Latmos Platformu, Söke-Çavdar'daki Kormad ve Söke-Yeşilköy'deki Kale Madencilik için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği ÇED kararlarının iptali için harekete geçti.
ÇED KARARLARI ANAYASAYA AYKIRI
Dava dilekçesinde maden ocakların kapasite artışlarının halk sağlığına, bölge halkının geçim kaynakları olan zeytinlikler, fıstık çamları, tarım arazileri ve Latmos’un tarihi dokusuna zarar verdiği vurgulandı. Dilekçede ÇED kararlarının anayasanın ilgili maddelerine ve Çevre Kanunu’na aykırı olduğu dile getirildi.
'HER YER DELİK DEŞİK'
Latmos Platformu üyesi, çevre hakları savunucu ve arkeolog Selahattin Aydın, Latmos’ta çok sayıda feldpast ve kuvars ocağı olduğunu belirterek, “ Her yer delik deşik. Ne kültür mirası, ne zeytin, ne fıstık çamı ne de insanların yaşamı umurunda. Kontrolsüz şekilde alanları yok ediyorlar. Söke, Karpuzlu, Çine, Milas, Yatağan hattında birçok ocak var” dedi.
'TARİHİ MİRAS YOK EDİLİYOR'
Feldpast ve kuvars ocaklarının yarattığı tahribatı anlatan Aydın, “Latmos Dağları'nın milyonlarca yıl önce oluşan gnays kayaları, 8 bin yıllık kaya betimleri, manastırlar ve Hıristiyanların inanç dünyalarından damıttıkları freskleri, antik kentler, Luvi hiyeroglifi, yaşamlar, kültürler sanki başka gezegende olduğunuz hissiyatı verir. Yüzlerce kaya resmi var orada. Daha da keşfedilmeyi bekliyor. İki ay önceydi sanırım, yeni bir tane daha keşfedildi. Bunun yanında kaleler, antik yollar, şehirler, köprüler ve daha nicesi orada yatıyor. Bu madenler daha keşfedilmeyen tarihi mirası yok etmektedir” dedi.
'KÖYLER GÖÇ VERİYOR'
Bölge halkının geçim kaynaklarının da maden ocaklarından olumsuz etkilendiğini dile getiren Aydın, şöyle devam etti:
"Kaynak suyu ve dereler yok edilmekte. İnsanlar geçimlerini bal, zeytin, fıstık çamları ile sağlarken bu alanlar yok edilmekte ve yaşam sekteye uğratılmaktadır. Köyler göç vermekte ve gençler şehirlerde ucuz emek kölesi haline getirilmekte. Arkada posasını bırakıp çekip giden madenciler buradan kazandıkları anlık paralarla servetine servet katarken tüm yaşamı baltalıyor. Zeytinler, çam fıstıkları artık olmaz olmuş, köylerin lezzetli kaynak suyu olumsuz etkilenmiş, dinamitler, toz köyün yaşamını sekteye uğratmış. Ocaklar fıstık çamlarını yok ediyor. Zeytinlikleri orman vasfını katarak zeytin ağaçlarının hemen yanında madencilik yapıyorlar. Çok yakında 8 bin yıllık kaya resimleri mevcut. Madenden çıkan pasa, ağaçların üstüne dökülmüş, rehabilite etmek mümkün değil. Bu suç.”
'YAĞMAYA İZİN VERİLİYOR'
Düşük kalitede feldspat için Latmos (Beşparmak) Dağları’nın yok edildiğini belirten Aydın “Feldspatlar yer kabuğunun yarısından fazlasını oluşturan, yaygın bulunan bir mineral grubudur. Ülkemizin feldspat rezervleri 240 milyon ton ile dünya rezervinin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturur. Limanlara yakınlığı nedeniyle feldspat üretimi için en çok ruhsatlandırılan illerimiz ise eşsiz doğal ve tarihi güzelliklerle bezeli Aydın ve Muğla’dır. Özellikle son yıllarda, rezervlerimiz tükenmiş ve geriye düşük kalitede feldspat kalmıştır. Gelişen ve değişen dünyada yeni stratejik hedefler belirlemek yerine, maden şirketleri yok pahasına ülkemizin en güzel bölgelerini yağmalamasına izin vermeye devam etmekteyiz" diye konuştu.
'MİLLİ PARK İLAN EDİLMELİ'
Latmos’un milli park ve jeopark ilan edilerek koruma altına alınması gerektiğinin altını çizen Aydın, "Doğa, kültür, yaşam, su hiçbir şey umurlarında değil. Herşey para onlar için, ötesi yok. Latmos bütünlüklü olarak korumaya alınmalı. En geniş sınırlarla Latmos milli park ve jeopark ilan edilmeli" dedi. (ARTI GERÇEK)