17 Aralık'ın startı altın kaçakçılığıydı
Zarrab davasında bugün eski polis şefi Hüseyin Korkmaz yeniden tanık olarak ifade verdi. Korkmaz, soruşturmanın altın kaçakçılığıyla başlayıp daha sonra diğer konulara uzandığını teyit etti.

HABER MERKEZİ- Kara para aklamak, İran’a uygulanan ABD ambargosunu delmek ve rüşvet vermek gibi suçlardan yargılanan Reza Zarrab’ın New Yok’ta süren davasında tanıklar ifade veriyor
Bugün OFAC'ın (Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi) eski direktörü Adam Szubin kürsüye çıktı. Szubin ilk olarak ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının mantığını ve nasıl uygulandığını anlattı.
Kona daha sonra Halkbank ile ilişkilere geldi ve Szubin'e Halkbank temsilcileriyle -özellikle de Hakan Atilla ile- iki veya üç kez yüz yüze görüştüklerini söyledi.
Szubin, eski ABD Başkanı Obama'nın İran'a altın satışının kısıtlanmasına yönelik 2012'de çıkardığı emrin uygulanmasından bahsederek bu emri Atilla ile birlikte incelediklerini belirtti.
Adam Szubin, Atilla'nın İngilizce iletişimde "oldukça bilgili ve İran'a yönelik yaptırımları anlama konusunda da "oldukça güçlü" göründüğünü söyledi.
12 Şubat 2013'te, Halkbank'ın İstanbul'daki genel merkezine gittiği sırada Atilla ile bir toplantı daha yaptıklarını söyleyen Szubin toplantıya ABD Hazine Bakanlığı'ndan ve Halkbank'tan yetkililerin de katıldığını anlattı.
Adam Szubin ayrıca, "Güney Kore davasından" da söz etti. Ona göre bu davada bahsedilen sistemle İran, ticari evrakta sahtecilik yoluyla 1 milyar dolar tutarında dolandırıcılık yapmıştı.
Szubin'e Süleyman Aslan ve Hakan Atilla'ya gönderdiğini söylediği, 15 Mart 2013 tarihli bir e-posta gösterildi.
Szubin, Atilla ile yaptıkları görüşmede İran'a uygulanan ambargoyu deldikleri konusunda açık açık konuştuğunu söyledi.
Adam Szubin, Atilla'ya "bunun Halkbank'a bilinçli olarak yaptığı bir ziyaret olduğunu" ve bu görüşmeyi başka hiçbir bankayla yapmadığını söylemiş.
Szubin, görüşmede Atilla'nın "oldukça şaşırmış" göründüğünü belirtti ve "Sanırım, bu ifadeyi kullanmamda sakınca yoksa, terliyordu" dedi.
Szubin on Atilla, during this discussion: "He seemed pretty taken aback. I think [he was] sweating, if I can use that term."
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 12 Aralık 2017
Szubin, Halkbank'tan, İran'a insani yardımlar konusunda sadece "tanınmış" aktörlerle çalışmalarını istediğini söyledi.
Szubin başta tereddüt etse de sonrasında daha kesin bir dille konuşarak altın satışının da görüşmede konuşulan konular arasında olduğunu belirtti.
More evidence of conversations that Szubin said he "believe(s)" was with Atilla.
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 12 Aralık 2017
He hedged initially, then sounded more firm about it. The conversation involved gold sales.
Daha sonra Hakan Atilla'nın avukatı Victor Rocco'nun, Szubin'e yönelik çapraz sorgusu başladı. Szubin'in ABD'li savcılarla dört toplantı ve birkaç "kısa" telefon görüşmesi yaptığı dile getirildi.
Adam Szubin, 17-25 Aralık operasyonlarını gazetelerden öğrendiğini söyledi. Bu konuda perda arkasını öğreneceği özel kaynakları olmadağın belirten Szubin, Türkiye'de devam eden soruşturmalara müdahale etmediklerini söyledi. Ancak Atilla'nın avumatı Victor Rocco, "Türkiye'deki soruşturma konusunda durumun böyle olduğunda şüphe duyduğunu" söyledi.
'ZARRAB'I DAHA ÖNCE DUYMUŞTUM AMA BURADA KONUŞAMAM'
Szubin ayrıca mahketemede açıklamaya yetkili olmadığı bilgiler üzerinden Reza Zarrab'ı duyduğunu söyledi.
Q: When did you first hear about Reza Zarrab by the way? ...
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 12 Aralık 2017
Szubin responds he learned about him through information that he's not free to discuss.
Szubin, "Dışa açık bir duruşmada açıklayamayacağım bilgilerden bahsediyorduk" deyince avukat Rocco, yargıçla özel görüşme talep etti. Bunun üzerine özel görüşme yapıldı. Ancak görüşmede konuşulanlar hakkında açıklama yapılmadı.
Szubin: "We were discussing information that I cannot [discuss] in open court."
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 12 Aralık 2017
Rocco asks for a sidebar.
Note: Sometimes, proceedings go to a sealed courtroom for such testimony, but it's unclear whether that would be requested let alone granted here.
HÜSEYİN KORKMAZ BUGÜN DE İFADE VERDİ
Dün ifade veren eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz yeniden kürsüye çıktı.
Korkmaz "Kamuoyunda 25 Aralık soruşturması olarak bilinen başka bir soruşturma daha olduğunu ançak bunun kendi yürüttüğü Zarrab soruşturmasıyla ilgili olmadığını söyledi.
Tanık Korkmaz, 25 Aralık soruşturmasının, aralarında Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu belli kişilere yönelik bir yolsuzluk soruşturması olduğunu belirtti.
Korkmaz, bir diskte saklanan elektronik delillerin gerçek olduğunu doğruladı.
Korkmaz FBI'dan 50 bin dolar mali yardım ve savcılıktan kira yardımı aldığını söyledi.
Duruşmayı izleyen gazeteci Klasfeld'e göre ABD'deki davalarda hükümet tarafının tanıkları, özellikle işsiz olan tanıklar, genellikle ifade verene kadar mali destek alıyor. Savunma avukatları genellikle bu ödemelere atıf yaparak tanık ifadesinin şüpheli olduğunu savunuyor.
ALTIN TİCARETİNDEN BAŞLAYIP DİĞER ALANLARA GİTTİ
Korkmaz, soruşturma boyunca dinlenen telefon görüşmelerinin tapelerini incelediğini söyledi. Korkmaz, Türkiye'de polisin dinleme faaliyetlerini eski Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) üzerinden nasıl yürüttüğünü anlattı.
Yargıç Berman, "Soruşturma altın kaçakçılığıyla başlayıp sonra diğer konulara mı uzandı" diye sorunca Korkmaz "Doğru, sayın yargıç. Öyle oldu" dedi.
Hüseyin Korkmaz, Zarrab'ın telefonunda bulunan deliller arasında yer alan WhatsApp ve Viber yazışmalarını anlattı.
'HAKAN'LA KONUŞTUM YAKINDA TRANSFERİ YAPACAKLAR'
Aslan'ın gönderdiği bir mesajda "meşhur 16 Şubat tarihi"nden bahsedildiğini söyleyen Korkmaz'a göre burada, yaptırımlardaki bazı düzenlemelerin değiştirildiği tarihe atıf yapılıyor.
Zarrab'ın yaptığı bir telefon görüşmesinin tapesini inceleyen Korkmaz'a göre görüşmede Zarrab, "Hakan'la konuştum. Yakında transferi yapacaklar" diyor.
Savcı, Korkmaz'a telefon numaralarını tanıyıp tanımadığını sorduğunda Korkmaz, Zarrab ve Hakan Atilla'nın numaralarının son dört hanelerini hatırladığını söyledi.
Bugünkü duruşma bitti.