ABD'de üniversite öğrencileri polis baskınlarına, Ulusal Muhafızlar tehdidine karşı tek yumruk: İsrail'le bağlarınızı kesin
Artı Gerçek - ABD'de üniversite öğrencilerinin Gazze'yle dayanışma eylemleri neredeyse tüm kampüslere yayılırken, Filistin Direnişi'nin başını çeken New York'taki Columbia'da Rektör Nemat Minouche Shafik'ten yeni tehdit geldi.
Polisi üzerlerine salıp gözaltına aldırdığı öğrencilere uzaklaştırma cezası veren, antisemitizm iddialarını gerekçe göstererek yüz yüze dersleri çevrimiçi hale getiren Shafik, bu kez Gazze'ye Dayanışma Kampı'nın kaldırılması için mühlet koydu. Öğrenciler "Taleplerimiz karşılanana dek hiçbir yere gitmiyoruz" yanıtını verdi.
REKTÖRDEN ULUSAL MUHAFIZLARI GÖNDERME TEHDİDİ
Mısır doğumlu kadın rektörün öğrencilere ''ya kampı kaldırmak için yönetimle anlaşmaya varacakları ya da okulun kampı dağıtmak için farklı yaklaşıma başvuracağı" ültimatomunu vermesinin ardından, sosyal medya kullanıcılarına göre New York Polis Teşkilatı “terörle mücadele” güçlerini protesto alanına gönderdi. Ancak polisle yüzleşmek için daha fazla kişi kamp alanına akın etti.
Rektörün salı geceyarısına dek verdiği mühletin dolmasına rağmen öğrenciler kampı kaldırmazken, Filistin'de Adalet İçin Öğrenciler grubu, üniversite yönetiminin çadırları kaldırmak için hem New York polisini hem de Ulusal Muhafız birliklerini göndermekle tehdit etmesi üzerine müzakerelerden çekildiklerini açıkladı. Bunun üzerine süreyi 48 saat uzatan üniversite yönetimi, müzakerelerde önemli ilerleme kaydedildiğini iddia etti.
TALEPLERİ NELER?
Columbia'nın başını çektiği kampüslerde düzenlenen protestoların ana talebi, üniversitelerin "İsrail'le ve İsrail'in Gazze'de devam eden soykırım savaşını destekleyen şirketlerle ilişkiyi ve iş yapmayı kesmesi, İsrail'in askeri çabalarına yardım eden projeler için araştırma parası kabul etmeyi sonlandırması."
Protestoları organize eden gruplardan Columbia Üniversitesi Apartheid'ı Bırak (CUAD),üniversite yönetimine Tel Aviv Üniversitesi gibi İsrail kurumlarıyla bağlarını kesmesi, Gazze için resmen ateşkes çağrısı yapması, kampüsteki polis varlığına son vermesi ve New York polisiyle ilişklerini koparması çağrısında bulundu.
Geçen hafta Columbia'da 108 öğrencinin gözaltına alınıp çoğunun okuldan uzaklaştırılmasının ardından, protestoculara af çıkarılması da taleplere eklendi.
'İSRAİL'LE AYRIŞIN, EĞİTİMİ DEMİLİTARİZE EDİN'
Columbia'daki kamp alanında toplanan yüzlerce kişi, slogan ve pankartlarla "Gerçek Amerikalılar Gazze'nin yanında", "Eğitimi demilitarize edin", "Gazze'de üniversite kalmadı", "Özgür Filistin" mesajları verirken "Soykırıma karşı, sevgiden yana olduklarını" belirtti.
'BU TAMAMEN AHLAKA AYKIRI UYGULAMA SONA ERECEK'
Kamp alanında BBC'ye konuşan yüksek lisans öğrencisi, CUAD organizatörü ve Filistin Öğrenci Birliği üyesi Basil, şu vurguyu yaptı:
"Kendimize yüzde 100 güveniyoruz. Üniversitenin yatırım yaptığı tüm şirketlerden ayrılması mümkün. Bu tamamen ahlaka aykırı uygulama sona erecek."
Protesto için Columbia'ya geri dönen 2016 mezunu Iralisa da grubun talepleri karşılanıncaya kadar "kampta kalmaya kararlı" olduğunu söyleyerek "İnatçıdırlar" dedi.
Röportajlarda antisemitizm iddialarını reddeden protestocular, Yahudi öğrencilere yönelik taciz olaylarının nadir olduğunu ve kendilerinin taleplerine karşı çıkanlar tarafından orantısız şekilde abartıldığını savundu.
YAHUDİ ÖĞRENCİLER PROTESTOLARIN ÖN SAFINDA
Columbia'nın kardeş koleji Barnard'dan Soph Askanase (21), geçen haftaki protesto sırasında gözaltına alınan ve uzaklaştırma cezası alan Yahudi öğrencilerden biri. Kefiye takan, Gazze'de derhal ateşkes talep eden sloganlar yazan tişörtler giyen Yahudi öğrencilerin basın açıklamasında konuşan Askanase, kampüsün Yahudi öğrenciler için güvenliksiz hale geldiği iddiasını reddetti.
'PROTESTO GÖRDÜĞÜNÜZDE DEĞİL, GÖZALTINA ALINDIĞINIZDA GÜVENLİĞİNİZ YOK'
Yahudi öğrenci, "Rahatsız olmak güvenliksiz olmaktan farklıdır" diyerek şöyle devam etti:
"Gözaltına alınmak ve sürüklenmek, günlerce bileğinizde kırmızı izler kalması veya arkadaşlarımdan birinin başına geldiği gibi hapishanede felç geçirmek; güvenliksiz olan şeyler bunlardır."
"Bazı söylemlerden rahatsız olan bireylerle empati kuruyorum. Ama size şunu hatırlatmak isterim ki, biz ifade özgürlüğüne, açık diyaloga ve retoriğe değer veren bir üniversiteye gidiyoruz."
KAMPÜSLERE ULUSAL MUHAFIZLARIN GÖNDERİLMESİ ÖNERİSİ
Kamp kurulan kampüsleri basan polis Columbia'da 108, New York Üniversitesi'nde (NYU) 140, Yale'de 50 öğrenciyi gözaltına alırken, ABD Kongresi'nin önde gelen üyelerinden bazıları öğrencilerin üzerine Ulusal Muhafızların sürülmesini önerdi. Ancak bu tehditler ters teperek protesto kamplarının ülke çapında yayılmasına yol açtı.
FİLİSTİN DİRENİŞİ ÇADIRI KURULAN ÜNİVERSİTELER
New York'taki araştırma üniversitesi The New School'da Filistin halkının yaşadığı sorunlara yönelik farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir grup, merkez binada kamp kurdu. Çadırların yanında "Soykırımdan hemen vazgeçin" yazılı pankartlar açıldı, kampüs pencerelerine sokaktan görülebilecek şekilde "Gazze Dayanışma Kampı" afişleri yapıştırıldı.
Massachusetts Teknoloji Ensititüsü (MIT) bahçesinde kamp kuran öğrenciler, üniversitenin, İsrail Savunma Bakanlığı'ndan 2015'ten bu yana araştırmalar için 11 milyon dolar fon aldığını belirterek, MIT'nin İsrail ordusu ile bağlantıları kesilmeden protestolara son vermeyeceklerini açıkladı.
Yine Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi'nin Medford kampüsünde kamp kurulup oturma eylemi başlatılırken, üniversite yönetimi "Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi'ni desteklemiyoruz" dedi.
Massachusetts eyaletindeki Emerson College'ın öğrencileri de Boston şehrinin Boylston Caddesi'nde kamp kurup protestoya başladı.
Kuzey Carolina Üniversitesi (UNC), Minnesota Üniversitesi, Michigan Üniversitesi, Kaliforniya eyaletindeki Stanford Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) öğrencileri de aynı taleplerle benzer protestolar düzenledi.
Walter Library önünde kamp kuran Minnesota Üniversitesi öğrencileri, üniversitenin Lockheed Martin, General Dynamics, Boeing ve Honeywell gibi silah şirketlerinin yanısıra İsrail'in Tel Aviv Üniversitesi, Kudüs İbrani Üniversitesi ve Hayfa Üniversitesi gibi akademik enstitüleriyle ilişiğini kesmesini talep etti.
Dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi, protestoları engellemek için avlusunu kapatma yoluna gitti. Üniversite yönetimi, Harvard Avlusu girişlerine astığı yazıda, çadır veya masa gibi binalara girişi kısıtlayacak eşyaların getirilmesi halinde bu eşyaları getirenlere disiplin cezası verilebileceğini açıkladı. Öğrencilere yollanan e-postada ise avlunun "tedbirli davranmak ve toplumun güvenliğini ön planda tutmak" amacıyla cuma gününe kadar kapatıldığı bildirildi. (BBC, AA, Dış Haberler)