AİHM Cizre başvurusunu kabul edilemez buldu
Cizre'de sokağa çıkma yasakları döneminde 137 kişi yaşamını yitirmişti.
Cizre'de 137 kişinin bodrum katlarında yaşamını yitirmesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvurunun kabul edilmesi üzerine açılan davanın duruşması görüldü. AİHM, Anayasa Mahkemesi'nin önünde iki başvuru dosyası olduğu ve henüz karar verilmediği gerekçesiyle başvuruyu kabul edilemez bulduğunu duyurdu.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2015-16 yılları arasında uygulanan ve 137 kişinin bodrum katlarında yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan insan hakkı ihlallerine dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvurunun kabul edilmesi üzerine açılan davanın kabul edilebilirlik duruşması görüldü.
Avukat Ramazan Demir, AİHM’in başvuruyu kabul edilemez bulduğunu duyurdu.
AİHM Cizre sokağa çıkma yasağı ve ölümleri ile ilgili başvuruları kabul edilemez buldu.
— Ramazan Demir (@ramazandmr) 7 Şubat 2019
AVUKAT MOLU: YENİDEN BAŞVURU MÜMKÜN
Öte yandan, başvurucuların avukatlarından Benan Molu, Twitter'dan yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesi'nin bir süre daha karar vermemesi ya da yerleşik AİHM içtihatlarına aykırı bir karar vermesi halinde, AİHM'e yeniden başvurunun mümkün olduğunu söyledi.
İHAM, sokağa çıkma yasakları sırasında meydana gelen hak ihlalleriyle ilgili başvurularda öncelikle Anayasa Mahkemesi'nin tüketilmesi gerektiğine, davanın ve dönemin özel koşullarına rağmen bu yolun tüketilmemesi için bir istisna olmadığına karar verdi. pic.twitter.com/F1HtrEIvig
— Benan Molu (@BenanMolu) 7 Şubat 2019
AVUKAT DEMİR: VİCDANSIZLIK
Öte yandan, başvurucuların avukatlarından Ramazan Demir, "AİHM’in,giden onlarca can,gece gündüz demeden canla başla ortaya konulan 3 yıllık emek,onbinlerce sayfa belge,binlerce sayfa savunma, tutuklama ve tehditlere rağmen kararlılıkla devam ettirilmiş dosyalar için hali ortada olan AYM’ye gidin demesi hukuki körlüktür, vicdansızlıktır. Avukatlık olarak ne yapılması gerekiyorsa fazlası ile yapıldı.Ancak hukuken haklı olunsa da Hükümetin Avrupa Konseyi üzerindeki etkisini aşamadık.Teknik olarak şimdilik AYM’nin lobiciliği kazandı.Ama bin yıl da sürse o çocukların hakkını savunmak,hesabını sormak boynumuzun borcu. Çok sayıda soru ve yorum geldiği için; AİHM’in Cizre ile ilgili kararı Roboski kararından farklı.Cizre kararı ile özetle ve mealen,AYM’nin etkili bir iç hukuk yolu olduğunu o yüzden AYM’nin vereceği kararı beklemek gerekir,dedi.AYM’nin kararına göre yeniden AİHM’e gidilebilir" dedi.
GEÇEN YIL TARAFLAR DİNLENMİŞTİ
AİHM, geçen yıl 13 Kasım’da düzenlediği duruşmada, Türkiye hükümeti ve tarafların avukatlarının görüşlerini dinlemişti. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilciliği, duruşmaya müdahil taraf olarak katılmış ve görüşlerini yazılı olarak Strasbourg mahkemesine sunmuştu.
Yaklaşık 3 saat süren duruşmada şikayet başvurusu sahiplerinin avukatları, sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sırasında ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığı görüşünü dile getirmişti.
Türkiye hükümetinin avukatları ise "PKK mensuplarının yakalanması ve örgüt mensupları tarafından patlayıcılarla tuzaklanmış olarak kurulan barikat ve çukurların bertaraf edilmesi, vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla sokağa çıkma yasağı ilan edilmek zorunda kalındığını" savunmuştu.
AİHM hâkimleri, duruşmada, Türkiye hükümetinin avukatlarına, sokağa çıkma yasağı sırasında sivil halkın zarar görmemesi için ne tür tedbirlerin alındığı ve mağdurların yerel mahkemelerde etkili başvuru hakkını kullanıp, kullanamadığına ilişkin sorular yöneltmişti.
AİHM'E BAŞVURULAR
Cizre’de yaşayan Ömer Elçi, 2015 yılı sonunda AİHM’e yaptığı başvuruda, 24 saat uygulanan sokağa çıkma yasağı yüzünden, ailesinin kış aylarında soğuk hava koşullarıyla birlikte evde gıda, yakıt ve sağlık hizmetlerinden yoksun kaldığını ve çatışmalar sürerken mahalleyi kuşatan tankların top ateşine maruz kalarak evlerinin zarar gördüğünü iddia etmişti.
Elçi ve ailesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkıyla ilgili 2. maddesi, özgürlük ve güvenlik maddesi, kötü muamele ve işkencenin önlenmesiyle ilgili 3. maddesiyle özel ve aile yaşamına saygıyla ilgili 8. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’e şikayette bulunmuştu.
Ahmet Tunç ve arkadaşları ise yine Cizre’deki sokağa çıkma yasağıyla ilgili AİHM’e yaptıkları başvuruda, yakınları Orhan Tunç’un ölümü ile ilgili Türkiye’nin insan haklarını ihlal ettiği şikayetinde bulunmuştu.
AİHM, yapılan başvurunun ardından, AİHS’nin 2. madde, 3. madde ve 8. maddeden yapılan başvuruların incelenmeye alınmasını kabul etmişti.
AİHM, daha sonra Cizre’de çatışmalarda ölen yine aynı aileden Mehmet Tunç’un yakınlarının yaptığı ayrı bir başvurunun da incelenmeye alınmasını kabul etmişti. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)