Almanya'nın Türkiye'de yeni hedefi kültür
Federal Kültür Siyaseti Kongresi'nde konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, Türkiye ile ilgili kapsamlı bir kültür projesi planladıklarını duyurdu.
HABER MERKEZİ- İki yılda bir düzenlenen Federal Kültür Siyaseti Kongresi, Almanya'daki kültürel hayatında önde gelen isimlerini ve yetkililerini bir araya getiriyor. İki gün devam eden kongrenin bu yılki ağırlıklı konusu kültür politikası ve küreselleşme oldu.
Bu kapsamda Almanya, bir dizi ülkeyle ortaklaşa bir çalışmayla Türkiye’de üç Avrupa kültür merkezi açmayı hedeflediğini duyurdu. Berlin’de düzenlenen 9'uncu Federal Kültür Siyaseti Kongresi’nde konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, bakanlığının bu amaçla Goethe Enstitüsü, Fransız Kültür Merkezi, Hollanda ve İsveç’ten yetkililer, hem Almanya'dan hem de Türkiye’den vakıflarla temasa geçtiklerini açıkladı . Gabriel "Halihazırda bulunan boş alanları - ki bunu hem kelime anlamıyla hem de mecazi anlamda söylüyorum - tutmak ve genişletmek istiyoruz. Ama Avrupalı ortaklarımızla konuya ortak bir yaklaşım geliştirmek istiyoruz" dedi.
Gelecek Almanya-Fransa Ortak Bakanlar Kurulu toplantısında, iki ülkenin kültür enstitüleri, Goethe Enstitüsü ve Fransız Kültür Merkezi arasındaki işbirliğini, sadece tek bir enstitünün bulunduğu ülkelerde güçlendirmeyi önereceğini belirten Gabriel, böylelikle dört yıl içinde yaklaşık 10 ortak kültür merkezinin oluşmasını hedeflediklerini kaydetti.
"ÇOCUKLARIMIZIN BİR SESİ OLACAKSA BU SES AVRUPALI OLMALI"
DW Türkçe'de yer lana habee göre, güç dengelerindeki güncel değişiklikler ve güçlenen milliyetçi akımlar karşısında, Avrupa'nın kültürel alanda da daha sıkı bir işbirliğine gitmesi gerektiğini vurgulayan Almanya Dışişleri Bakanı, "Çocuklarımızın dünyada bir sesi olacaksa, bunun Avrupalı bir ses olması gerek" şeklinde konuştu.
Federal Hükümet'in Kültür ve Medya Politikasından Sorumlu Devlet Bakanı Monika Grütters de yaptığı açılış konuşmasında bir anlaşma kültürünün önemine dikkat çekti. Bunun için, birleştirici etkenlerin ayrıştırıcı etkenlerin üstünde tutulması gerektiğinin altını çizen Grütters, "insani olanın, inançlı-inançsız, Alman-Alman olmayan, dişi-eril, Müslüman-Hristiyan ayrımının üstünde" olması gerektiğini kaydetti.