'DİTİB ile Ankara arasındaki mali bağı sonlandıracak formül aranıyor'

Alman hükümeti Müslüman derneklerine yurt dışından mali desteğin kesilmesini istiyor.

'DİTİB ile Ankara arasındaki mali bağı sonlandıracak formül aranıyor'

Alman hükümeti ülkedeki Müslüman derneklerinin ve bunlara bağlı camilerin yurt dışından aldığı finansal desteğin kesilmesini ve böylelikle yurt dışından gelebilecek etkilerin önlenmesini istiyor. Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in Alman İslam Konferansı’nın dördüncü döneminin açılış toplantısında bu isteği açıkça ifade etmesi önemli bir soruyu gündeme getirdi: Müslüman derneklerinin yurt dışından aldığı maddi destek kesilirse, bu derneklere bağlı camiler ve imamların finansmanı nasıl sağlanacak?

DW Türkçe’nin haberine göre, bu soruya ne siyasetçiler ne de Müslüman derneklerinin temsilcileri kesin bir yanıt bulabilmiş değil. Almanya'daki en büyük Müslüman örgütü olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Türkiye ile maddi bağlarını kesmesi istenen kuruluşların başında geliyor. DİTİB, bünyesindeki yaklaşık 900 cami için gereken mali desteği Türkiye'den alıyor. Bu camilerde görev yapmak için Türkiye'den gönderilen imamların maaşları da Ankara tarafından ödeniyor.

"TALEP YASAL DEĞİL"

"Almanya’da görev yapan imamların yaklaşık 30-35 yıldır Türkiye tarafından finanse edilmesi Almanya’da sadece tolere edilmedi, arzu edildi" şeklinde değerlendirmede bulunan DİTİB Dış İlişkiler Sorumlusu Zekeriya Altuğ, Alman hükümetinin yurtdışı kaynağının kesilmesi talebinin yasal olmadığına işaret etti. Altuğ, "Alman anayasası hükümetin böyle bir talepte bulunmasını yasaklıyor. Müslüman kuruluşlar, Almanya’da kendi yapılarını, nasıl finanse edileceklerini kendileri belirleyebilirler" dedi.

Frankfurt'taki Bilim ve Toplumda İslam Akademisi’nin yöneticisi Jan Felix Engelhardt’a göre Altuğ’un tespiti doğru. Engelhardt, "Alman devletinin, faaliyetlerini anayasal çerçevede yürüttüğü sürece dini bir kuruluşa karışmaya hakkı olmadığına" dikkat çekerek dini cemaatlerin finansmanlarını nasıl sağlayacaklarına kendilerinin karar verdiğinin altını çizdi. Engelhardt, Almanya'da Katolik kilisesinin de Roma'dan (Vatikan'dan) para aldığına işaret ederek Alman devletinin buna müdahale etmemesini örnek gösterdi.

Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Uyum Bakanlığı Müsteşarı Serap Güler ise DİTİB’in bazı yöneticilerinin Ankara’dan gönderilmesini, imamların maaşlarının Ankara tarafından ödenmesini eleştiriyor. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi Güler, Almanya’daki Müslüman derneklerinin "bağışlarla" gereken finansmanı karşılayabileceği görüşünde. Güler, DW Türkçe’ye verdiği demeçte, "Almanya’daki camilerin yüzde 99’u Türkiye’den bir kuruş alınmadan, burada yaşayan Müslüman cemaatin bağışları ile yapılıyor. Burada yaşayan cemaat bir tarafta cami kurabiliyorsa, diğer tarafta imamların maaşını da ödeme imkanına sahip olacağını düşünüyorum" dedi.

"İÇ KAYNAK İLE FİNANS EDİLMELİ"

Yaklaşık 300 camisi bulunan Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi'nin Başkanı Aiman Mazyek de camilerin "iç kaynaklarla" finanse edilmesi gerektiği görüşünü destekliyor. Mazyek, camilerin kendi finansal kaynaklarını üretebilecek hâle getirilmesi gerektiğini, bunun da bağışlarla veya vakıflarla sağlanabileceğini söyledi.

Bilim ve Toplumda İslam Akademisi’nden Jan Felix Engelhardt ise, toplanan bağış ve üyelik aidatlarının finansman yaratmak için başvurulan yöntemlerden biri olduğunu belirterek, ancak bunun camilerin giderlerinin karşılanması ve imamların maaşlarının ödenmesi için çoğu zaman yetersiz kalabileceğine dikkat çekti. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Türkiye almanya Ditib Tartışma mali