İsrail ile Hamas arasında rehine naaşı gerilimi

Artı Gerçek - Gazze ateşkes anlaşması kapsamındaki esir takasında, Hamas'ın "İsrail hava saldırılarında öldürüldüklerini" söyleyerek 20 Şubat'ta naaşlarını teslim ettiği 83 yaşındaki Oded Lifşitz, 32 yaşındaki anne Şiri Bibas ile küçük çocukları Ariel ve Kfir Bibas etrafındaki tartışma büyüdü. İsrail'in DNA testlerinin ardından Şiri Bibas diye verilen naaşın Gazze'den Filistinli bir kadına ait olduğunu söylemesinin ardından, Hamas'ın doğru naaşı teslim ettiği bildirildi.

'SİLAHLA DEĞİL, ÇIPLAK ELLERİYLE'

İsrail ordusu, doğru naaşın teslim edilmesini talep ettiği açıklamasında, "Henüz 10 aylık bebek Kfir Bibas ve dört yaşındaki ağabeyi Ariel'in, en geç Kasım 2023'te Gazze'de rehin tutulurken teröristler tarafından vahşice öldürüldüğünü teyit edebiliriz. Hamas'ın yalanlarının aksine, Ariel ile Kfir hava saldırısında öldürülmedi. Ariel ve Kfir Bibas, teröristler tarafından soğukkanlılıkla öldürüldü. Teröristler iki küçük çocuğu silahla vurmadı, çıplak elleriyle öldürdü" iddiasına yer verdi.

'BULGULARI DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ ORTAKLARIMIZLA PAYLAŞTIK'

İddiasını pekiştirmek için "Bu değerlendirme hem kimlik tespit sürecinden elde edilen adli tıp bulgularına hem de bu bulguları destekleyen istihbarata dayanmaktadır. Bu bulguları dünyanın dört bir yanındaki ortaklarımızla paylaştık ki doğrulayabilsinler" diyen İsrail ordusu, herhangi bir kanıt sunmadı.

İkinci seferde Şiri Bibas'ın naaşının teslim edildiğinin doğrulanmasının ardından da, İsrail ordusundan "Değerlendirmelere göre Şiri, Kasım 2023'te iki oğluyla birlikte vahşice öldürüldü" açıklaması geldi. Naaşı teslim edilen dört İsrailli rehine gibi Şiri'nin anne-babası Margit-Yossi Silberman da Kibbutz Nir Oz'dandı. Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu sırasında kaçırılan Bibas ailesinden baba Yarden, 1 Şubat'taki takasta serbest bırakılmıştı. Silberman çifti, saldırı sırasında öldürülmüştü.

HAMAS: TAMAMEN YALANDAN İBARET

Hamas ise "İşgal ordusunun iddiaları ve direnişin Bibas ailesini öldürdüğü suçlamaları tamamen yalanlardan başka bir şey değil. Filistin halkımıza karşı devam eden soykırımın ortasında son 15 ayda yayılan uzun bir uydurmalar dizisinin parçası. İşgalin kitlesel imhasının, acımasız bombardımanının ve binaların ve mahallelerin yaygın yıkımının ölçeğinden kaynaklanan ailenin öldürülmesinin sorumluluğundan kaçmak için çaresiz girişimi" açıklamasını yaptı.

'DİKKATİ KENDİ SUÇLARINDAN BAŞKA YÖNE ÇEKME ÇABASI'

"(İsrail Başbakanı) Benyamin Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasını engellemesi, Gazze'deki İsrailli rehinelere karşı işlenen diğer suçların yanısıra, onların ölümlerine katkıda bulunmuştur" vurgusunu yapan Hamas, savaşçılarına yönelik suçlamalara şu karşılığı verdi:

"İşgalin ordusu, sözcüleri ve aşırı faşist hükümeti, küresel kamuoyunun dikkatini korkunç suçlarından, soykırımdan, etnik temizlikten ve savunmasız siviller ile Gazze'deki yaşamın her alanına yönelik katliamlardan uzaklaştırmaya çalışarak en aldatıcı propagandayı yapmıştır. Ancak dünya, onların anlatılarının sahteliğini ve insanlığa karşı işledikleri suçların boyutunu ortaya çıkarmaya devam ediyor."(Times of Israel, The Cradle, Dış Haberler)