İsrail'in savaşı Lübnan'a yaymasıyla bölgesel, hatta küresel savaş uyarısı yapan Fidan, BRICS için 'İçine girip göreceğiz' dedi

İsrail'in savaşı Lübnan'a yaymasıyla bölgesel, hatta küresel savaş uyarısı yapan Fidan, BRICS için 'İçine girip göreceğiz' dedi
AA yayınında 1 saat 14 dakika soruları yanıtlayan Fidan, "Ankara'nın değil Rusya'nın açıkladığı Türkiye'nin BRICS üyeliği başvurusu meselesinde" lafı dolaştırdı, BRICS'in kurumsallaşmayı başarıp başaramayacağı sorusu üzerine "İçine girip göreceğiz" dedi.

Artı Gerçek - Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gündemle ilgili soruları yanıtladı. İsrail'in savaşı Gazze Şeridi'nden Lübnan ve başka yerlere yaymasıyla bölgesel savaş çıkması ve bunun küresel savaş tetiklemesi riskine dikkat çeken Fidan, Türkiye'nin üyelik başvurusu yaptığı Rusya ve Çin öncülüğünde dolarsızlaşma platformu BRICS'le ilgili de mesajlar verdi:

* Lübnan'da elektronik cihazlarda meydana gelen patlamaların yaklaşık 1 yıldır Gazze'de devam eden savaşın bir parçası. Türkiye, savaşın başından itibaren İsrail'in stratejisine yönelik gerçekliği gördü, İsrail, ilk önce Gazze'yle ilgili hesaplarını görecek; ondan sonra Lübnan'a bu işi kaydıracak diye. Şimdi adım adım Lübnan'a doğru tırmandırmaya başladığını görüyoruz.

'İSTİHBARAT LİTERATÜRÜNDE FIRSAT OPERASYONU DERİZ'

* Lübnan'da son 2 gündür elektronik cihazlardaki patlamalar istihbarat literatüründe 'Fırsat Operasyonu' diye nitelendirilir. İsrail'in Hizbullah'ın yapacağı satın almaları teknik ve insani istihbarat kaynaklarıyla önceden öğrenmesinin ardından şirketlere nüfuz etmesiyle Lübnan'daki durum ortaya çıktı. İstihbarat örgütleri bu yöntemi çok sık kullanır. Lübnan'daki farklılık, bunun büyük çapta kullanılması, binlerce insanı etkileyen bir operasyon olması.

* Bölgedeki tırmanma endişe verici. İsrail'in yürüttüğü bu operasyonların giderek daha büyük provokatif şekle dönüşmesi ve karşılığında Hizbullah'ın, İran'ın ve onlara yakın diğer unsurların cevap verme dışında bir seçenekle karşı karşıya kalmamaları gibi bir noktaya geldik artık.

'MÜSTAKİL SİBER GÜVENLİK TEŞKİLATI KURACAĞIZ'

* Siber güvenlik konusunda Türkiye'deki kurumlarda büyük bir farkındalık var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde bir genel müdürlük bulunuyor. MİT ve Emniyet Teşkilatı da bu konuda etkin. Müstakil bir siber güvenlik teşkilatının kurulması, hükümetimizin gündemine getirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunun olması yönünde irade koydu. Çok yakında hayata geçecek.

* Bir yanda Gazze'de devam eden katliam ve soykırımın durdurulması ile Filistin devletinin kurulmasıyla iki devletli çözüm çabaları, diğer yanda Batı desteğiyle Netanyahu'nun 20. yüzyılın başlarında başlatılmış, Filistin topraklarını tamamıyla çalma projesini nihayete erdirme çabaları devam ediyor.

'BÖLGENİN TAMAMINI İÇİNE ALACAK SAVAŞ RİSKİ MEVCUT'

* Lübnan'a yönelik tehditler devam ederken, İran'ın devreye girmesiyle daha büyük bir savaşın çıkması gerçeğiyle karşı karşıya kalındı. Bu risklerin azaltılıp çözümü daha da öne çıkarmayla ilgili neler yapılabileceği üzerinde sürekli çalışılıyor. Risk bölgesel savaşla başlayıp neredeyse küresel savaşa erişme potansiyeli taşıyor.

* Dün ziyaret ettiğim Ürdün de Batı Şeria'daki olaylardan dolayı askeri alarm seviyesine gelmiş durumda. Ürdünlüler, orada Israil oldu bitkisine sessiz kalmayacağını, artık hem dostlarına hem uluslararası muhataplarına iletiyor. Bu alarm verici bir şey, bizim şu anda Lübnan'ı düşünürken, Ürdün'ü içine alacak, Mısır'ı içine alacak, bölgenin tamamını içine alacak bir savaş riski her zaman için mevcut ve Netanyahu bunu ilerletmeye kararlı.

MAHMUD ABBAS'IN FİLİSTİN YÖNETİMİ'NE ELEŞTİRİ

* Filistin devletine şu an bir veto (ABD vetosu) uzaklığındayız... Maalesef bazı Filistinliler de, özellikle tabii imkansızlıktan dolayı, Filistin Yönetimi olarak kalanı, ‘Bize ne kadar imkan veriliyorsa bu verilen imkanlarla bu işi götürelim. Ne kadar toprak kaldıysa onu götürelim’ gibi bir kabul edilmişlik içerisinde oldukları için onlar da aslında bu projeye biraz dolaylı da olsa hizmet ettiler. Şimdi gelinen noktada bu hikaye tekrar başlangıç noktasına dönüyor ve olması gereken noktaya dönüyor. Çünkü Filistin meselesi Kudüs'ü de içerdiği için sadece Filistin'de yaşayan Arap kardeşlerimizi ilgilendiren bir konu değil, İslam coğrafyasının tamamını ve ötesini ilgilendiren bir konu...

'İSRAİLLİLERİN BU ÇILGINLIĞI DURDURMASI LAZIM'

* İsrail'deki şu andaki fanatik radikal hükümet, bütün 'tehditleri' yok etme stratejisi güdüyor. Bunun için bütün askeri kabiliyetlerini mobilize etmiş durumda ve bunun için aşamalı strateji uyguluyor Gazze'den sonra şimdi Lübnan'a geçiyor, daha sonra belki başka hedeflere doğru yönelecek.

* Saldırılarına devam ederken ABD ve Batılı ülkelerin desteğini arkasına alan İsrail'e karşı uluslararası sistemin bir araya gelip çok geç olmadan dur demesi lazım. Ya da İsrail'in kendi içerisinden aklı selim insanların ortaya çıkıp bu çılgınlığı durdurması lazım. Neden? Bu çılgınlık sadece Filistinlilere zarar vermiyor, İsrail'in ve İsraillilerin de geleceğini ipotek altına almış durumda. Bu kadar masumu siz katlederseniz, topraklarını çalarsanız, onursuzlaştırırsanız, bunun üreteceği tepkinin altında siz uzun yıllar kalırsınız ve bu tepki ne zaman, hangi şekilde kendisini gösterecek ve nerede gösterecek bilemezsiniz. Bu sizi gelecek onyıllarca, yüzyıllarca güvensizlik sarmalı içerisine koyacak. Aklı başında olan İsrailli bunu görüyor ama şu anki hakim zihin, fanatik zihin aklı selimden uzak tamamıyla yok etmek üzerine dizayn edilmiş bir politika uyguluyor.

'DEVRAN DÖNER, HESAP ŞAŞAR' MESAJI

* Artık dünya şunu söylüyor: Ezilenlerin, sömürülenlerin, uluslararası sistem tarafından gözleri boyanan bir kamuoyu vesilesiyle tahakküm altına alınan topluluklar: Bir dakika, burada söylediğiniz bütün hikaye yalan, anlattığınız şey kurgu, uyguladığımız politika zulüm, bunun değişmesi gerekiyor. Değişmezse, dediğim gibi çeşitli bir şekilde kendisini gösterecek.

ESAD YÖNETİMİNE 'TÜRKİYE'NİN İSTEDİĞİ TARZDA ÇÖZÜM' ŞARTI

* (Suriye meselesinde) Türkiye'nin istediği tarzda bir çözümün olması halinde Suriye’nin diğer sorunları daha rahat çözeceğine inanıyorum.

AB'DEN BRICS'E GİDEN YOL

* Türkiye’yle ilişkilerinde Avrupa ülkeleri aşırı sağ iktidardaymış gibi davrandı. Dolayısıyla aşırı sağ iktidara gelse bizim için değişen bir şey olmaz.

* (AA'nın "Ankara'nın değil Rusya'nın açıkladığı Türkiye'nin BRICS üyeliği başvurusu meselesini" sorması üzerine) AB ile bizim ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki biz birçok konuda bu türden bir arayışta olmayacaktık. Bunun duraksadığı bir yerde de ekonomik olarak başka alternatiflere bakmamız normal. BRICS bir platform, AB'den farklı olarak kurumsallaşması gerçekleşmemiş...

'ASEAN'LA DA İLGİLENİYORUZ'

* (AA'nın "O yönde gitmek ve ilerlemek istiyorlar mı, yani AB gibi bir model oluşturmak istiyorlar mı, sanki BRICS üyeleri o yönde kendi içlerinde tartışıyorlar" diye araya girmesi üzerine) İşte içine girip göreceğiz. Arayışımız o. Sadece BRICS değil, ASEAN'la (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) da yakından ilgileniyoruz...

* Batı'yla Rusya ve Rusya'nın çekim merkezinde oluşturduğu ittifaklarıyla başlayan Soğuk Savaş, derinleşerek başka bir boyuta evrilerek devam edecek. (AA, Dış Haberler)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar