İsrailli istihbarat kaynağı: Savaşın ilk üç haftasında rehineler en büyük önceliğimiz değildi

İsrailli istihbarat kaynağı: Savaşın ilk üç haftasında rehineler en büyük önceliğimiz değildi
İsrail'in Gazze'de üç rehineyi öldürmesine tepkiler sürerken, bir istihbarat kaynağı savaşın başında rehinelerin öncelik olarak görülmediğini itiraf etti. Kaynak, "O zamanlar en büyük önceliğimiz bu değildi ve gerçek şu ki bugün de öyle değiller" dedi.

Artı Gerçek - İsrailli bir istihbarat kaynağı, ordunun saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de rehinelerin "en büyük öncelik olmadığını" ve anlaşma sağlanmadan operasyonla kurtarılamayacaklarını söyledi. Tel Aviv merkezli "+972" isimli internet sitesinin haberine göre kaynak, "(İsrail'in Gazze'ye saldırısında) İlk iki veya üç haftada rehineler hakkında yeterli istihbarata sahip değildik ve onlar birinci öncelik değildi" dedi.

Kaynak, "O zamanlar en büyük önceliğimiz bu değildi ve gerçek şu ki bugün de öyle değiller. Ne yazık ki ordunun (kurtarma operasyonlarıyla rehinelerin serbest kalmasını) başaracağını düşünmüyorum. Rehineleri anlaşma olmadan serbest bıraktırabileceğimizi düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Bir diğer kaynak ise İsrail'in Gazze'deki saldırılarının ilk haftalarında "çok az istihbaratla ve bölgenin yarısını imha ederek yoğun bombardımanlar gerçekleştirdiğini" belirtti. Kaynak, İsrail ordusunun "belirli bir binada olduklarını bilseydi esirleri kasten öldürmeyeceğini" ancak "rehinelerin de zarar görebileceğini bilerek binlerce saldırı gerçekleştirdiğini" söyledi.

Haberde, İsrail ordusunun Gazze’de İsrailli rehinelerin nerede tutulduğuna veya güvenliklerine ilişkin önlemler konusunda çok az istihbaratla "acımasız" saldırılar gerçekleştirdiği vurgulandı. Buna göre İsrail, Gazze savaşının başlangıcından bu yana "rehinelerin güvenliğini sağlama hedefini, işgal altındaki topraklarda daha büyük askeri ve siyasi amaçlar uğruna" ikinci plana attı. İstihbarat kaynakları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ilk aşamasındaki yoğun bombardımanların, rehinelerin nerede tutulduğuna dair net bilgi olmadan gerçekleştirildiğini doğruladı.

'REHİNELERİN EN BÜYÜK KORKULARINDAN BİRİ İSRAİL SALDIRILARI'

İsrail ile Hamas arasındaki rehine takasında serbest kalan İsrailliler ve ailelerinin açıklamalarına göre de, rehinelerin en büyük korkularından biri İsrail bombardımanıyla vurulma tehdidiydi. Rehine ve ailelerin açıklamalarında, birçoğunun tünellerde tutulmadığı ortaya çıkmıştı.

'REHİNELER BIRAKILDIĞINDA HÜKÜMETİN YALAN SÖYLEDİĞİ ANLAŞILDI'

7 Ekim'de üç akrabası kaçırılan ve ikisi salıverilen İsrailli Noam Dan da ilk rehineler bırakıldığında ailelerin, İsrailli politikacıların kendilerine söylediklerinin çoğunun doğru olmadığını keşfettiklerini vurguladı: "İlk başta hükümet yetkilileri, rehinelerin tünellerde olduğunu ve bu nedenle ordunun bombalamalarının onları vurmayacağını bize açıkça ifade etti" dedi.

Buna rağmen rehineler serbest bırakıldığında çoğunun yer üstünde, insanların evlerinde olduğunu fark ettiklerine dikkati çeken Dan, böylelikle hükümetin açıklamalarının da yanlış olduğunu anladıklarını belirtti ve "(Doğru olduğunu) Düşündüğümüz her şey çöktü" dedi.

'ESİRLERİN VURULDUĞUNA DAİR KANIT VAR'

Dan, serbest kalanlarla yaptığı konuşmalardan "asıl korkularının İsrail ordusunun saldırılarında ölmek veya yaralanmak olduğunu" öğrendiğinin altını çizdi. Noam Dan, ayrıca İsrail'in Gazze'deki bombalamasında rehinelerin vurulduğuna dair kanıt bulunduğunu dile getirdi. (AA)

Öne Çıkanlar