May: Brexit parlamentodan geçmezse ülke daha da kutuplaşacak
May, hem İngiltere Parlamentosu'ndan hem İspanya'dan gelen yoğun itirazlarla karşı karşıya.
Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin büyükelçileri, İngiltere ile varılan AB'den ayrılma (Brexit) anlaşmasına son şeklini vermek için Belçika'nın başkenti Brüksel'de toplanırken, İngiltere Başbakanı Theresa May de İngiliz kamuoyunu ikna için çalışmalara başladı.
BBC'nin yerel haber televizyonundan canlı yayınlanan bir radyo programında halktan gelen soruları yanıtlayan Theresa May önceliğinin, "İngiltere için en iyi anlaşma olduğunu düşündüğü" bu anlaşmayı parlamentodan geçirmek olduğunu söyledi.
May, Brexit planının parlamentodan geçmemesi halinde ülkenin daha fazla kutuplaşacağını kaydetti.
Brexit planının parlamentodan geçmemesi halinde B planının ne olduğuna ilişkin soruya, "Anlaşma parlamentodan geçmezse, bu Brexit'in olmayacağı anlamına gelmiyor" şeklinde yanıt verdi.
May, hem İngiltere Parlamentosu'ndan hem İspanya'dan gelen yoğun itirazlarla karşı karşıya.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez Cebelitarık'ın statüsü nedeniyle anlaşmanın şu anki haline muhalefet ediyor.
Üye ülkelerden birinin anlaşmayı kendi başına veto etme hakkı yok.
Ancak AB yetkilileri, anlaşmanın pazar günü yapılacak liderler zirvesinde oybirliğiyle onaylanmasını umuyor.
AB Büyükelçileri bugünkü toplantıda hem İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılmasına yönelik bağlayıcı anlaşmayı, hem de Brexit sonrası İngiltere-AB ilişkilerinin geleceğine yönelik bağlayıcı olmayan siyasi bildiri metnini görüşecek.
İngiltere ile AB'nin ticaret, güvenlik ve dış politika konularında yakın bir işbirliği yapacağı belirtilen metin, detay içermediği gerekçesiyle milletvekilleri tarafından eleştirilmişti.
26 sayfalık taslak metinde AB'nin kişilerin, sermayenin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını içeren dört özgürlüğünün bölünmez bir bütün olduğu vurgulanıyor.
Taslak metinde ayrıca şu taahhütler yer alıyor:
- İngiltere'de serbest dolaşımın sona ereceğine dair belirgin bir atıf
- Teknolojik imkanların, Kuzey İrlanda'da fiziki sınırın oluşmasını engellemeyi amaçlayan garantilerin devreye sokulmasına ihtiyaç duyulmayacak şekilde kullanılması
- AB hukukunun yorumu konusunda Avrupa Adalet Divanı'nın rolünün sürmesi
İngiltere Başbakanı Theresa May Perşembe günü Başbakanlık Konutu önünde yaptığı açıklamada, siyasi bildiri metni üzerinde "prensipte anlaşmaya varıldığını" söylemişti.
May, "İngiltere halkı, Brexit meselesinin çözümlenmesini istiyor, bizi daha parlak bir geleceğe götürecek iyi bir anlaşma olmasını istiyor ve birlikte olmamızı ve sağlık sistemi gibi kendi içimizdeki büyük konulara odaklanmamızı sağlayacak şekilde bu konuyu geride bırakmamızı istiyor. Bunu yapabilmemizi sağlayacak anlaşmaya çok yakınız. Önümüzdeki kritik 72 saatte, İngiliz halkına bunu sunmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" demişti.
CEBELİTARIK PÜRÜZÜ
İspanya'nın çok hassas olduğu Cebelitarık'ın statüsü ise çetrefilli bir konu.
Stratejik olarak önemli konumdaki yarımadada İngiltere'nin 300 yıldır devam eden egemenliğine İspanya uzun süredir karşı çıkıyor.
BBC Avrupa Muhabiri Damian Grammaticas, AB'nin Birlik'te çatlak yaratmamak için İspanya'nın onayını almadan anlaşmayı geçirmek istemediğini bildirdi.
Grammaticas'a göre İspanya, İngiltere ve AB arasında gelecekte yapılacak herhangi bir anlaşmanın, örneğin bir ticaret anlaşmasının, Cebelitarık bölgesine Madrid'in onayı olmadan uygulanmamasını istiyor."
Sanchez, perşembe akşamı attığı tweet'te, "Theresa May ile görüştükten sonra, pozisyonlarımızın birbirinden çok uzakta olduğunu söyleyebilirim. Değişiklik olmazsa, Brexit'i veto edeceğiz" dedi.
Cebelitarık Başbakanı Fabien Picardo, gelecekteki ticari anlaşmalarında Madrid ile doğrudan bağlantılı olma konusunu memnuniyetle karşılayacaklarını, ancak mevcut anlaşma "iyi niyetle" tamamlanmışken, bunu veto etmeyeceklerini söyledi.
Ancak AB'de bu tip kararlar oybirliği ile değil nitelikli çoğunlukla alınabiliyor.
Nitelikli çoğunluk sağlanması için AB üyesi ülkelerin yüzde 55'inin ve AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden sayıda devletin "Evet" oyu gerekiyor.
Londra ve Brüksel, 29 Mart 2019'da İngiltere'nin AB'den ayrılma koşullarına yönelik taslak metin üzerinde halihazırda anlaşma sağlamıştı.
Ayrılma anlaşması ve siyasi beyannamenin pazar günü yapılacak olan AB Zirvesi'nde onaylanması halinde Theresa May de dikkatini anlaşmanın İngiltere Parlamentosu'nda kabul edilmesine yönelik çabalara yoğunlaştıracak.
İngiltere'de şu ana kadar bu konuda görüş bildiren milletvekillerinin çoğu ise anlaşmaya karşı çıkıyor.
ANLAŞMA TASLAĞINDA NELER VAR?
- 29 Mart'tan başlayacak 21 aylık bir geçiş dönemi
- İngiltere'deki AB vatandaşları ve AB'deki İngiliz vatandaşlarının bulundukları ülkede çalışma veya eğitim hakları sürecek. Aileleri de kendilerine katılabilecek.
- İngiltere AB'ye, "adil bir finansal anlaşma" diye nitelendirilen 39 milyar sterlinlik "boşanma ücreti" ödeyecek.
- Parma jambonu, feta peyniri, şampanya ve Galler kuzusu gibi 3 bin coğrafi işaret karşılıklı olarak korunacak.
ANLAŞMA TASLAĞINDA NELER YOK?
Her şey planlandığı gibi giderse bu süreçte bir ticaret anlaşması imzalanacak.
Ancak anlaşma taslakta yer almıyor.
585 sayfalık bir anlaşma taslağında olmayan bir diğer şey de 5 sayfalık siyasi bildiri. İki taraftan yetkililerin hazırladığı bu bildiri Brexit sonrasında İngiltere- AB ilişkilerinin nasıl olacağını anlatan geniş ve bağlayıcı olmayan bir metin.
Aralık 2020'den önce yeni bir ticaret anlaşmasının imzalanması umuluyor. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)