Morning Star: HDP'ye karşı 'kirli bir savaş' yürütülüyor

1 Şubat 2021 Pazartesi günü Artı TV'de yayınlanan 'Global Medya Günlüğü'nde seçilmiş altı yazının özetleri.

Morning Star: HDP'ye karşı 'kirli bir savaş' yürütülüyor

1 Şubat 2021 Pazartesi günü Artı TV'de yayınlanan 'Global Medya Günlüğü'nde seçilmiş altı yazının özetleri:

FINANCIAL TIMES GAZETESİ ANKARA İLE WASHİNGTON İLİŞKİLERİNİ ELE ALIYOR. HABERDE BİDEN'IN DIŞ POLİTİKA GÜNDEMİNİN PEK ÇOK AÇIDAN TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARI İLE KESİŞTİĞİ BELİRTİLİYOR.

SİNAN ÜLGEN
FINANCIAL TIMES/ABD
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

Amerika Başkanı Biden'ın Türkiye politikasını ele alan Sinan Ülgen, "Joe Biden Türkiye ile ilişkileri onarmak istiyorsa bunu sadece Amerika için değil tüm transatlantik topluluk için yapacak" yorumunu yapıyor. Türkiye'nin geçtiğimiz on yıl içinde Batı müttefikleri ile ilişkilerinin giderek daha gergin bir hal almaya başladığını yazan Ülgen'e göre bu, Türkiye'nin yükselişinin hem kendi içinde hem de Batı tarafından kötü yönetilmesinin bir sonucu. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinin zamanla erozyona uğradığını yazan Ülgen, NATO müttefiki olmasına rağmen Türkiye'nin hem Amerika hem de Avrupa yaptırımları altında olduğunu vurguluyor. Ülgen, "Neyse ki Biden'ın dış politika gündemi pek çok açıdan Ankara'nın çıkarları ile kesişiyor. NATO'nun güçlendirilmesi Türkiye ile ilişkilerin yeniden konumlandırılması ile gerçekleştirilebilir. İran ile yeniden ilişki kurmak, Ankara ile yeni iş birliği yolları yaratacaktır. Rus askerlerinin daha fazla el uzatmasını engellemek için Libya'nın istikrara kavuşması iki ülkenin de ortak hedefi. Ankara ve Washington arasında pazarlık için büyük engeller var. Her iki tarafın da çaba göstermesi gerekiyor" diye yazıyor. Ülgen, iki ülke tarafından belirlenecek yol haritasının Amerika'nın Suriye'de PYD'ye verdiği desteğin yeniden değerlendirilmesi, S-400 sistemlerinin çalıştırılması konusunda anlaşma gibi konuları içermesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ülgen şu sözlerle devam ediyor: "Ayrıca İran ile ileride müzakereler için Türkiye'ye bir rol düşebilir; AB-Türkiye ilişkilerinin iyileştirilmesi için aktif Amerikan desteğinin yanı sıra Türkiye'nin kendi içinde Amerikan karşıtlığı ve Batı'ya karşı kuşkuculuğu körüklemeyi bırakma konusunda net bir taahhütte bulunması gerekecektir."

yazının devamı...

ARAB NEWS, BİDEN YÖNETİMİNİN TÜRKİYE KONUSUNU ÇİN İLE İLGİLİ KONULARLA BERABER DEĞERLENDİRİLMESİNİN AMERİKA'NIN AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ İLE ÇERÇEVESİNDE ELE ALINMASI GEREKTİĞİNİ YAZIYOR

HABER MERKEZİ
ARAB NEWS/SUUDİ ARABİSTAN
TÜRKİYE, ÇİN VE ABD

Arab News'un haberinde, Beyaz Saray'ın yaptığı açıklamaya göre, Amerika'nın yeni ulusal güvenlik danışmanı Sullivan ile Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen'in kabine başkanı Seibert, "Çin ve Türkiye de dahil olmak üzere karşılıklı endişe verici konularda birlikte çalışmayı kabul etti deniyor. Haberde, Amerika'nın Türkiye'yi Çin ile ilişkilendirilmesinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni Biden yönetimiyle yakın ilişki umutlarına bir darbe niteliğinde olduğu belirtiliyor. Oxford Üniversitesi Orta Doğu analisti Samuel Ramani, Biden yönetiminin Türkiye konusunda tutarlı bir politika geliştirmek için mücadele ettiğini söyleyerek, "Bir yandan Doğu Akdeniz anlaşmazlığının yatıştırılmasını istiyor ve muhtemelen Suudi Arabistan'ın ve daha az ölçüde Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye ile gerginliği hafifletme çabalarını memnuniyetle karşılıyor, diğer yandan ise Türkiye'nin bölgesel istikrara karşı oluşturduğu tehdit konusunda Yunanistan ve Fransa'nın tarafını tutuyor. Bu karışık sinyaller, Biden'ın Türkiye'nin kontrol altına alınmasını isteyenlerle, uzlaşmayı tercih edenler arasında bir karar vermekten kaçınmasının sonucu" diyor. Arab News'a konuşan İsveç Araştırma Enstitüsü Türkiye uzmanı Matthew Goldman ise, Biden yönetiminin Ankara ile ilişkilerde nispeten sert bir çizgi benimsemekten korkmayacağını savunuyor. Ulusal güvenlik danışmanının Çin ve Türkiye'yi bir araya getirmiş olmasının nedenini değerlendiren Goldman şu sözlerle devam ediyor: "Avrupa Birliği, Amerika ile Çin konusunda daha yakın koordinasyon içinde olursa, bunun karşılığında onlar da Avrupa Birliği'ne karşı Türkiye ile ilgili zorlukları ele alırken daha duyarlı olacaklar."

yazının devamı...

AHVAL HABERİNDE, FACEBOOK'UN TÜRKİYE'YE TEMSİLCİ ATAMAYI KABUL EDEREK DEVLET SANSÜRÜNÜN BİR ARACI HALİNE DÖNÜŞTÜĞÜNÜ VURGULUYOR

TURKEY ABROAD
AHVAL/BAE
SOSYAL MEDYA VE SANSÜR

Türkiye'nin sosyal medyaya yönelik güncellenen yasası, Türkiye'de günde bir milyonu aşkın ziyaretçisi olan sosyal medya şirketlerinin ülkede görev yapacak bir temsilci atamasını şart koşuyor. Facebook atama gerçekleştireceğini açıklayan ilk şirket oldu. Turkey Abroad yazısında, Facebook'un temsilci atayacağını açıklamasının bunu Türkiye'de büyüyen sansür rejimine tehlikeli bir katkı olarak gören savunuculuk gruplarının tepkisine yol açtığına dikkat çekiyor. İngiltere'de faaliyet gösteren Avrupa ve Orta Asya 19. Madde Savunma Grubu'nun başkanı Sarah Clarke'a göre, Facebook ve bazı sosyal medya platformları devlet sansürünün bir aracı haline dönüşüyor. Clarke sosyal medya şirketlerinin "sansür uygulamada Türk makamlarının pençesi"ne dönüşme riskinden endişe ettiğini belirtiyor. Clarke'a göre "bunun gerçekleşmediğinden emin olmak için Facebook kullanıcı gizliliğini baltalanmasına ve sansüre karşı nasıl direneceğini netleştirmeli." Türkiye'de faaliyet gösteren sosyal medya şirketlerinin zor bir durumda olduğunu kabul eden Clarke, "Türkiye'de yargı bağımsızlığı olmadığı göz önüne alındığında en iyi niyetli sosyal medya şirketlerinin dahi kullanıcılarının hakkını savunup savunmayacakları konusunda karamsar" olduğunu belirtiyor. Hükümetin reform açıklamalarını da değerlendiren Clarke'a göre, mevcut çabalar "uluslararası topluma yönelik bir göz boyama" ve reformların ciddiye alınması için anlamlı somut eylemler olmalı.

yazının devamı...

İNGİLTERE'NİN MORNİNG STAR GAZETESİ HDP'NİN 8 ŞUBAT TARİHİNDE BAŞLATACAĞI ADALET KAMPANYASINA YER VERİYOR.

STEVE SWEENEY
MORNING STAR/İNGİLTERE
"KİRLİ SAVAŞ"A KARŞI MÜCADELE

İngiltere'nin Morning Star gazetesi, HDP'nin 8 Şubat'ta başlatacağı Adalet kampanyasına yer veriyor. Steve Sweeney, kampanyanın Türkiye'de HDP'ye karşı başlatılan "kirli savaş"a ve partinin kapatılmasına yönelik girişimlere karşı olduğunu yazıyor. Partinin en genç milletvekili Dersim Dağ, kampanya kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin tecrit, açlık grevleri, Kobane davası ve AİHM kararları başlığı altında dört ana temaya odaklanacağını söylüyor. Dağ, genç HDP aktivistlerinin ve gençlik konseyi üyelerinin nasıl "kaçırıldığı tutuklandığı ya da devlet ajanı olmaya zorlandığı"na değiniyor ve devam ediyor: "Biz HDP gençlik konseyi olarak bu "kirli savaş" politikasına karşı şehirlerde ve sokaklarda mücadele ediyoruz, evlere gidiyoruz. Bu yüzden de baskı odağıyız. Ancak hiçbir baskı bizi mücadele etmekten alıkoyamaz. Geri adım atmıyoruz. Yıllardır devam eden mücadelemizi sürdüreceğiz ve sonunda kazanan biz olacağız". Sweeney, HDP Dış Politika sözcüleri Feleknas Uca ve Hişyar Özsoy'un geçtiğimiz hafta Strasbourg'da yetkililer ile bir araya geldiklerini, görüşmede AİHM kararı ve Öcalan'ın durumunun ele alındığını yazıyor. Görüşmeler hakkında açıklama yapan Özsoy, "Tecrit kırılsın diye iki üç yılda bir insanlar açlık grevine ya da ölüm orucuna başlıyor, ölüyor. Böyle saçma bir durum olur mu?" diye soruyor.

yazının devamı...

BIG NEWS NETWORK TÜRKİYE'NİN BATIDAN UZAKLAŞARAK RUSYA VE ÇİN İLE ÇOK SAYIDA ANLAŞMA İMZALADIĞINA DİKKAT ÇEKEREK BİDEN YÖNETİMİNİN TÜRKİYE'Yİ RUSYA'DAN GERİ KAZANMAYA ODAKLANACAĞI YORUMUNU YAPIYOR

JOHN SOLOMOU
BİG NEWS NETWORK/BAE
TÜRKİYE VE "MEGA STRATEJİK" KONUMU

Merkezi Dubai'de bulunan uluslararası haber ajansı Big News'da yer alan haberde, Amerika ve Avrupa Birliği yaptırımları ile karşı karşıya olan Türkiye'nin yönünü Batı'dan Rusya ve Çin'e döndürdüğü belirtiliyor. John Solomou, "Ancak Türkiye ile Batı arasında artan jeopolitik yabancılaşmaya ve Ankara'nın Çin ve Rusya ile çok sayıda anlaşma imzalamasına rağmen Erdoğan'ın Washington ve Brüksel ile bağlarını kesmek istemediği ifade ediliyor" diyor. Solomou, Covid-19'un turizm sektörüne etkisi ile zor durumda olan ekonominin daha da sıkıntılı günler yaşadığı Türkiye'de yabancı yatırımcıların da ortadan kaybolmasıyla Erdoğan'ın Rusya ve Çin'e yöneldiğini ifade ediyor. Solomou, "Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde en önemli unsurlardan biri enerji. Çin'e gelince, kısmen Erdoğan'ın ekonomiyi kötü yönetmesi nedeniyle Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmaya karar verdi. Pekin, otokratik İslami lidere bir can simidi atarak Türkiye'nin Rusya'dan sonra ikinci ithalat ortağı oldu" yorumunu yapıyor. Ayça Alemdaroğlu ve Sultan Tepe'nin Foreign Policy dergisinde yazdığı gibi, "Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi, Türkiye'ye yeni bir nakit kaynağı ve Pekin'e Akdeniz'de stratejik bir dayanak oluşturuyor. Solomou'ya göre sorulması gereken soru, Biden yönetiminin Türkiye'ye daha fazla yaptırım uygulayıp uygulamayacağı. Solomou, "Daha sert yaptırımlar Ankara'yı daha fazla Rusya'ya itebilir. Bluebay Asset Management'ın piyasa stratejisti Timothy Ash'in de söylediği gibi "Türkiye Amerika ve Avrupa için mega stratejik", dolayısıyla Türkiye'yi Rusya'dan geri kazanmak Biden için önemli bir başarı ve bence buna odaklanacaklar" yorumunu yapıyor.

yazının devamı...

NATIONAL INTEREST'TAKİ ANALİZ HABER AKDENİZ'İN RUS DONANMASI İÇİN YENİ BİR OYUN ALANI OLUP OLMADIĞI SORUSUNA CEVAP ARIYOR

MICHAEL PECK
NATIONAL INTEREST/ABD
RUSYA'NIN DOĞU AKDENİZ'DEKİ VARLIĞI

Rusya Ordusu uzmanı Dmitry Grorenburg'a göre, "Rusya, Doğu Akdeniz'de denizlerdeki varlığını genişletiyor, zira Amerika ile dünya okyanuslarında rekabet etmeye çalışmaktan daha kolay". Gronenburg, George C. Marshall Avrupa Merkezi için kaleme aldığı analizde şu görüşlere yer veriyor: "Akdeniz'de varlığını sürdürmek Rus donanması için daha kolay. Açık denizlerde aktif bir donanma peşinde koşmaktan çok daha etkili bir strateji, çünkü Rusya, Amerika'nın donanma üstünlüğüne meydan okuyacak ne kaynaklara ne de küresel hırslara sahip." Gronenburg'a göre, Sovyet dönemine ait eski kruvazörler ve destroyerler prestij için liman ziyaretleri yapmaya devam edecek, ancak küçük gemiler ve füzeler, Akdeniz'de ve başka yerlerde Rus Donanması'nın özünü oluşturacak. Rusya'nın Akdeniz'de anlamlı bir deniz varlığı sürdürme konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken uzman, Rusya'nın ekonomisinin sıkıntılar yaşadığını, ülkenin tersanelerinin ise gecikmelerle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Gronenburg, "Akdeniz'deki güçlerine Boğaz üzerinden ikmal yapması sorun olabilir. Bütün bu zorluklar nedeniyle, Doğu Akdeniz'de herhangi bir olay baş göstermeden önce, Rusya Akdeniz'de kalıp savaşacak mı yoksa güçlerini Rusya'nın güney sınırlarını korumak üzere Karadeniz'e mi çekecek, karar vermeli" diyor. Gronenburg'a göre, Rus kuvvetleri Akdeniz'de kalırsa, Doğu Akdeniz'de giderek yoğunlaşan bir füze ve elektronik savaş ortamı yaratarak ABD ve NATO kuvvetleri için ciddi bir tehdit oluşturur.

yazının devamı...

Türkiye HDP siyaset Dış basın Dünya basını global medya