NYT yazarı Friedman: Putin’e en büyük zararı istemeden Çin verdi
New York Times yazarı Thomas Friedman, savaşın uzamasıyla Putin’in petrol fiyatlarına bağımlı hale geldiğini ancak Çin’deki Covid-19'un petrol fiyatlarını 100 doların altına çektiğini yazdı.
The New York Times gazetesi yazarı Thomas Friedman, savaşın uzamasıyla birlikte Putin’in petrol fiyatlarına daha bağımlı hale geldiğini ancak Çin’in Covid-19 aşısının başarısız olması nedeniyle Çin’de vaka sayısının patlamasının petrol fiyatlarını 130 dolardan 100 doların altına çektiğini yazdı.
Friedman, binlerce kişinin ev paylaşım sisteminden tanımadığı Ukraynalılara ev kiralayarak dayanışma içine girmesinin de küresel sistemin insancıl yüzünü ortaya koyduğunu belirtti.
Her savaş sürprizler getirir, ancak Vladimir Putin'in Ukrayna'ya ve dolaylı olarak demokratik Batı'ya karşı savaşında en çarpıcı olan şey, şimdiye kadar kaç tane kötü sürprizin Putin için ve kaç tane iyi sürprizin Ukrayna ve Batılı müttefikleri için gerçekleştiğidir.
Bu ne anlama geliyor? Putin bu savaşı planlarken, üç hafta sonra Ukrayna Parlamentosu'nda bir zafer konuşması yapacağını ve onu Rusya Ana'nın bağrına geri koyacağını varsaydığından oldukça eminim. Muhtemelen, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Polonya'daki bir Airbnb'de sürgünde olacağını, Rus birliklerinin Ukraynalıları karşılarken attıkları tüm çiçekleri hala tanklarından çıkaracağını ve Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in birbirlerine beşlik çakacağını var sayıyordu. Uluslararası sistemin kurallarını kimin belirleyeceğini NATO ve Sleepy Joe'ya göstermiş olması da işin cabasıydı…
Bunun yerine, Ukraynalılar Ruslara özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkı için savaşma ve ölme konusunda güçlü bir eğitim verdiler. Putin kendi mikropsuz izolasyon odasına kilitlenmiş görünüyor, muhtemelen yaklaşan herhangi bir Rus subayının ona silah çekebileceğinden endişe ediyor.
Küreselleşmenin sona ermesi yerine, dünyanın her yerindeki bireyler, savaşı tamamen beklenmedik şekillerde izlemek ve etkilemek için küresel ağları kullanıyor. Birkaç tıklamayla Ukraynalıları desteklemek için para gönderiyorlar ve birkaç tuşa basarak McDonald's'tan Goldman Sachs'a kadar herkese Rus askerleri Ukrayna'dan çekilene dek Rusya'dan çıkmaları gerektiğini söylüyorlar.
"ÇİN'İN COVID-19 AŞISI BAŞARISIZ OLDU PETROL FİYATINI AŞAĞIYA ÇEKTİ"
İşte çok az kişinin gelmekte olduğunu gördüğü başka bir sürpriz, özellikle Çin ve Rusya için. Çin, koronavirüsün yayılmasını önlemek için sıfır tolerans ve acil karantina politikasıyla birlikte Covid-19 ile savaşmak için kendi aşılarına güvendi. Ne yazık ki, Çin aşıları diğer Covid aşılarından daha az etkili görünüyor. Ve Çin'in karantina stratejisi onu önceki enfeksiyonlara karşı çok az bağışıklıkla bıraktığından, virüs şimdi orada orman yangını gibi yayılıyor.
The Times'ın Salı günü bildirdiği gibi: "Pekin, Şanghay ve Shenzhen dahil olmak üzere Çin eyaletlerinde ve şehirlerinde on milyonlarca sakin, koronavirüsün Omicron varyantının bir salgını nedeniyle kilit altında. Şehirler arası seyahatler kesildi, üretim hatları durduruldu ve alışveriş merkezleri kapatıldı."
Peki bu gelişme neye yol açıyor? Ukrayna'daki savaş nedeniyle 130 dolara yaklaştıktan sonra Salı günü 100 doların altına düşen ham petrole olan talebi öldürüyor ve fiyatını düşürüyor. Peki, hangi ülkenin savaşını finanse etmek için dünyaya satacak çok az şeyi olduğundan umutsuzca yüksek petrol fiyatlarına ihtiyacı var? Elbette Putin'in Rusya'sının. Dolayısıyla Çin'in Covid stratejisi Putin'in petrol fiyatı stratejisini engelliyor, muhtemelen ona ABD'nin yaptığı her şey kadar zarar veriyor. Hepimiz hala düşündüğümüzden çok daha fazla birbirimize bağlıyız.
Artık bu savaşın açılış aşamasını geçtiğimize göre, sürprizler gelmeye devam ediyor. Benim için en büyük üç sürpriz, bu savaşın ortaya çıkardığı, ilham verdiği olağanüstü zulüm, cesaret ve nezaket eylemleridir.
Putin'in bu savaşı başlattıktan sonra, "kazanan" olduğunu iddia edebileceğinden emin olmak için elinden gelen her şeyi yapmaktan çekinmeyeceğini biliyordum. Yine de, kendisini ne kadar hızla içinden çıkılmaz bir duruma soktuğunu izlemek hayret verici. Putin üç hafta içinde hızlı bir söylem değişimi gerçekleştirdi ve Ukrayna'yı "Nazi" liderliğinden kurtarmaya ve Kiev'i Rusya ile birlikte evine geri getirmeye geldiğini söylemekten, iş Ukrayna şehirlerini ezmeye ve kendi iradesine karşı direnişleri kırmak için ayrım gözetmeksizin sivilleri bombalamaya kadar gitti.
"BU ADAMDA DAHA UĞURSUZ SÜRPRİZLERE İŞARET EDEN BİR ŞEY VAR"
Bir lider nasıl olur da bir gün Ukrayna ve halkının ortak dil, kültür ve din ile Rusya'nın ruhunun ve dokusunun ayrılmaz bir parçası olduğunu söylerken bu kabul görmeyince hemen orayı enkaza çevirmeye nasıl döner?
Bu, reddedilen bir sevgilide veya bir "namus cinayetinde" göreceğiniz türden bir çılgınlık. Yaklaşık 6 bin nükleer savaş başlığına sahip bir süper gücün lideri tarafından tezahür ettirildiğini görmek şok edici ve ürkütücü. Bu adamda daha uğursuz sürprizlere işaret eden bir şey var.
Sıradan insanların savaşta gösterdiği cesarete her zaman hayran kalmışımdır. Bu durumda, sadece Ukraynalılar tarafından değil, aynı zamanda Putin'in yalanlarını satın almayı reddeden ve onları bir parya ulus haline getirdiğini bilen Ruslar tarafından da. Bu yüzden, Pazartesi akşamı, Rusya'nın devlet kanalı Channel 1'de çalışan ve Rusya'nın en çok izlenen haber programında Marina Ovsyannikova'nın ve haber spikerinin arkasına geçerek "Savaşı durdurun! ", "Burada sana yalan söylüyorlar" yazan bir tabela tutmasına da hayran kaldım. Kendisi sorguya çekildi ve muhtemelen Putin onu muhalefetin simgesine dönüşecek bir şehit yapmaktan korktuğundan şu an için serbest bırakıldı.
Marina Ovsyannikova, adını unutmayın, Çara (Krala) çıplak demeye cüret etti. Ne cesaret!
Son olarak, savaşlar ayrıca olağanüstü nezaket eylemlerini de ortaya çıkarır. Bu savaşta bazıları kendiliğinden ve kimsenin beklemediği şekilde bir platformdan yararlanarak geldi, ev paylaşım sitesi Airbnb’den. Airbnb yöneticileri, üyelerinin kendiliğinden platformlarını yeni bir şekilde kullandığını ve sistemlerini insandan insana yardım sistemine dönüştürdüğünü keşfettiklerini söylüyor.
Şirkete göre, yaklaşık son iki hafta içinde, 165 ülkeden insanlar Airbnb'deki Ukrayna evlerinde 430 binden fazla gece rezervasyonu yaptı ve bu insanların evleri kullanmak gibi bir niyeti yoktu. Çoğu bunu adını bile duymadıkları Ukraynalılara kalacak bir yer bulmak için yapmıştı. Airbnb, Ukrayna'daki rezervasyonlar için tüm konuk ve ev sahibi ücretlerinden geçici olarak feragat etti, bu nedenle 17 milyon dolara çevrilen bu rezervasyonlar doğrudan burada kalan Ukraynalılara gidiyor. ABD, İngiltere ve Kanada en büyük rezervasyon yapan ülkeler. Onları Avustralya, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri izliyor.
Ayrıca Pazar günü itibarıyla 160 ülkeden yaklaşık 36 bin kişi, Ukrayna'dan kaçan mültecileri evlerine kabul etmek için Airbnb'nin kâr amacı gütmeyen iştiraki Airbnb.org sistemine kaydoldu.
Amerika'nın dev Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID'in bu kadar hızlı bir etki yaratmasına imkan yok.
Bu rezervasyon bağışlarını alan Ukraynalıların çoğu, yeni dostluklar kurarak ve yabancıların bu savaşın etkisini çok daha derinden anlamalarını sağlayarak bağışçılara teşekkür mektupları yazdı. Siz o evi kiralamaktan neden mutlu olduğunuzu ama asla kullanmadığınızı anlatırken Ukrayna'da bodrumlarında saklanan insanlarla kişisel olarak iletişim kurmak gibisi yoktu. Bu dayanışma Putin'in tanklarının tek başına yenemeyeceği bir nezaket topluluğu yaratıyor. Onlara yalnız olmadıklarını hatırlatarak Putin’e karşı direnişlerine bir destek sağlıyor.
Bunların hiçbirini şaşırtıcı bulmuyorum. Küreselleşmenin sadece ticaretle ilgili olmadığını her zaman savundum. Ülkelerin, şirketlerin ve şimdi giderek artan bir şekilde bireylerin küresel olarak bağlantı kurma ve hareket etme yeteneği ile ilgilidir. İnsanlar bağlanmak için donanıma sahiptir ve günümüz dünyasının donanımları her gün bunu yapmayı onlar için daha kolay ve daha ucuz hale getiriyor.
Bu savaştaki hoş sürprizleri bu kadar şaşırtıcı yapan şey, bütün bunların savaştan sorumlu kişilere sürpriz olmasıydı. Yine de bir uyarı. Daha fazla sürpriz göreceğiz ve hepsi hoş olmayacak.