‘Ölümle Yaşam Arasında Bir Çizgi’
Suriye Demokratik Güçleri tarafından 6 Haziran’da başlatılan Rakka operasyonu dördüncü ayını tamamlarken bölgenin IŞİD’den kurtarılmasına sayılı günler kaldı.
Rakka operasyonunu başından beri takip eden gazeteci Nazım Daştan’la bölgede bir gazeteci olarak yaşadıkları ve izlenimleri üzerine konuştuk.
6 Haziran’dan bu yana Suriye Demokratik Güçleri tarafından başlatılan Rakka Operasyonu’nunu takip ediyorsun. Rakka’da finale yaklaşılırken genel olarak bu operasyonla ilgili neler söyleyebilirsin?
‘RAKKA OPERASYONUNDA SONA GELİNİYOR’
Rakka kent merkezinde gerçekleştirilen operasyonların 122. gününe girdiğini belirterek konuşmasına başlayan Nazım Daştan, " Operasyonların dördüncü ayına girmiş bulunmaktayız. Sadece kent merkezinde gerçekleştirilen dört aylık süreçle operasyonları ele almamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunun öncesi de var. Rakka’nın özgürleştirilmesi için aslında ilk olarak 5 Kasım 2016’da bir operasyon başlatıldı.Bu operasyon "Fırat’ın Gazabı Hamlesi" olarak başlatılıp, aşama aşama ilerledi. Toplam beş aşama vardı. Bugün beşinci ve son aşama olan ‘Büyük Savaş’ adındaki Rakka kentinin özgürleştirilmesi operasyonu var ve bu operasyonda da sona geliniyor." dedi.
‘TARİHE TANIKLIK ETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIM’
Rakka’nın Ortadoğu açısından siyasi bir merkez haline geldiğine dikkat çeken Nazım,Rakka’nın Suriye’deki birçok gücün bulunmak istediği bir saha olduğunu ekleyip konuşmasına şöyle devam ediyor; Özellikle siyasi anlamda kazanım elde edilmek istenilen de bir saha. Bir önemli yanı da İŞİD gibi bir karanlığın başladığı bir yer olmakla birlikte bitişinin de yaşanacağı mekan. Bu bir devrin kapanıp, yeni bir devrin açılmasını da ifade ediyor. Ben şuan yazılan tarihe tanıklık etmek amacıyla yola çıktım. Günler, haftalar ve aylardır Rakka operasyonunu takip ediyorum."
‘IŞİD ŞEHRİ SAVAŞA GÖRE DİZAYN ETMİŞ’
Rakka operasyonu ile ilgi olarak bilgilendirme yapan Nazım Daştan, "Bugüne kadar 19 mahalle özgürleştirildi. Kentin yüzde sekseninden fazlası şuan Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolünde bulunuyor. Aslında kentin hakimiyetinin SDG’de de bulunduğunu söyleyebiliriz. Şiddetli çatışmalar yaşandı.Özellikle de eski Rakka’nın kurtarılması noktasında iki üç aya varan yoğun savaşlar yaşandı. Eski Rakka’da IŞİD çetelerinin şehrin savaşa uygun yapısından kaynaklı yaptıkları hazırlık, savaşı daha şiddetli kıldı. Sokak ve caddelerin dar yapısı eski Rakka bölgesini şehir savaşına uygun kılıyordu. İŞİD çeteleri burada yeraltı tünelleri ve her binada yaptıkları kum torbalarından mevzilerle, şehri savaşa göre dizayn etmişler.
Rakka’da bulunmak nasıl bir duygu? Sona yaklaşıldığını söyleyecek olursak orada bulunmak senin için nasıl bir deneyim oluşturdu?
Sona gelindiğini söyleyebiliriz. Kentin yüzde sekseninden fazlası SDG savaşçılarında. Bu da Rakka’nın son operasyonlarının yaşandığı anlamına geliyor. Öte taraftan Rakka operasyonunu takip etmek çok şey katıyor insana. Özellikle savaş gazeteciliği deneyimini kazandırıyor. Hissettirdikleri de çok farklı. 5 yıldır Ortadoğu’da sürekli bir karanlık söz konusu ve bu Suriye özelinde yaşanıyor. Rakka’dan başlayıp Suriye’ye, Suriye’den Irak’ın birçok kentine yayılmış. İnsanları katleden her türlü gericiliğe maruz bırakan, eşi benzeri gerçekleştirilmemiş katliamlara imza atan bir karanlık söz konusu. Onun adım adım başladığı yerde yok edildiği günlere tanıklık etmenin hissiyatı çok farklı.
‘ADIM ADIM ÖZGÜRLÜĞE YAKLAŞAN BİR HALK’
Burada adım adım özgürlüğe yaklaşan bir halk var. Onların yaşadığı süreci paylaşmak anlatılabilecek bir durum değil. Özellikle bahsetmek gerekirse, IŞİD’in en ağır saldırıyı yaşattığı Ezidilerden söz etmek gerekiyor. Ezidilerin 73. Fermanını İŞİD yaptı. IŞİD deyim yerindeyse, Şengal’i tarumar etti. Orada binlerce kadın, çocuk ve yaşlıyı zincirleyerek esir alıp, Musul ve Rakka’da köle pazarlarında sattı. Bu 21. yüzyılın unutulmayacak bir kara lekesidir. Bu kara leke şuanda adım adım siliniyor. Öte yandan buraya Şengal’den gelip ailelerini yakınlarını, anne, baba ve kardeşlerini kurtaran SDG savaşçıları var. Onlarla zaman geçirebilmek unutulmaz anlar yaşatıyor. Burada bir tarih yazılıyor. Bu tarihe bir nebze de olsa katkı sunmak onur verici bir şey.
Peki tanıklık ettiğin olayları paylaşmak nasıl bir atmosfer yaratıyor oranın durumu için?
Zorluklar elbette var. Her anda yaşamınızı yitirebilir ya da yaralanabilirsiniz. Böyle durumlarda yaşandı. Ölümle yaşam arasında bir çizgidesiniz. Bazen şansla bazen dikkatli davranmanızla bu durum engelleniyor. Savaşçılar bazen hem kendilerini hem sivilleri bazen de gazetecileri bu tür durumlardan kurtarabiliyor.
