On yıllardır bitmeyen göçün hikayesi: Samvel'in Bakü'den Erivan'a uzanan 'menzili' belirsiz yolculuğu

On yıllardır bitmeyen göçün hikayesi: Samvel'in Bakü'den Erivan'a uzanan 'menzili' belirsiz yolculuğu
Samvel Alaverdyan'ın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den, Ermenistan'a uzanan yolculuğu Güney Kafkasya'nın muğlak sınırlar ve savaşlarla belirlenmiş yakın tarihinin özeti gibi. Samvel, ona 'menzil' olan Karabağ'daki binlercesi gibi yine göç yolunda.

Artı Gerçek - Azerbaycan'dan kaçtıktan otuz dört yıl sonra bir Karabağ Ermenisi yeniden yollara düştü. Samvel Alaverdyan hayatında ikinci kez Azerbaycan'dan kaçıyor. Başkent Bakü'de etnik bir Ermeni ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Alaverdyan, ilk olarak 1989 yılında Dağlık Karabağ bölgesi nedeniyle şiddet olayları patlak verdiğinde çocuk yaşta ülkeyi terk etti. Şimdi ise Azerbaycan'ın, orada yaşayan 120 bin Ermeni'nin otuz yıllık fiili bağımsızlığını sona erdirmek için yıldırım harekatı düzenlediği Karabağ'dan kaçtı. Halkın çoğu şimdi korku içinde eşyalarını plastik torbalarda topluyor ve Karabağ'dan Ermenistan'a giden tek yolu tıkayan araba ve otobüslere binerek kaçıyor.

Alaverdyan şu anda, eşi Monika, 21 yaşındaki oğlu Hayk ve kayınvalidesi ile birlikte Ermenistan'ın sınır kasabası Goris'te. Yerinden edilenlerin ana işlem noktası olarak hizmet veren tiyatro binasının önünde otururken "Bu bir kabus" dedi. Karabağ'daki bir Ermeni askeri üssünde sivil olarak çalıştığını söyleyen 45 yaşındaki eski polis, Azerilerin Hankendi olarak adlandırdığı Karabağ'ın başkenti Stepanakert'ten kaçan ilk Ermenilerden biri. Ancak bu kez kaçmak daha zor.1989 yılında Alaverdyan ve ailesi, o zamanlar büyük bir Ermeni azınlığa sahip çok uluslu bir Sovyet şehri olan Bakü'den Ermenistan'ın başkenti Erivan'a kaçtı. O dönemde Azeri komşuları aileyi korumak için sınıra kadar götürmüşler. Samvel, "Onlar iyi insanlardı" diyor. Komşuları arkalarından eşyalarını da göndermesiyle Samvel ve ailesi Karabağ'a taşınmış.

'ŞİMDİ YİNE MÜLTECİYİM'

Bu sefer her şeylerini kaybettiler. Alaverdiyanlar Stepanakert'te dört odalı müstakil bir evde yaşıyorlardı. Bu, geçen aralık ayında başlayan dokuz aylık Azerbaycan ablukası sırasında Karabağ'ı etkisi altına alan gıda kıtlığını atlatmalarına yardımcı oldu. "Stepanakert'e gittim, orada kaldım, evlendim, bir ev inşa etmeye başladım. Şimdi yine mülteciyim," diyor Samvel.

Gönüllülerin dağıttığı battaniye torbalarının yanında kaldırımda oturan muhasebeci Monika ise, "Yanımıza sadece paltolarımızı aldık" diye katılıyor sohbete. Aile, bir kafilenin şehirden ayrılmakta olduğunu duyduktan sonra pazar günü bir gecede Stepanakert'ten ayrıldı. Şimdi akrabalarının bulunduğu Erivan yakınlarındaki Charentsavan kasabasına gitmeyi planlıyorlar.

'RUSLAR HAKKINDA SÖYLEYECEK ÇOK ŞEYİM VAR'

Çıkış yolunda Azerbaycan sınır muhafızlarını geçerken "Büyük bir kumar oynadık" diyen Samvel'in daha önce Karabağ kuvvetlerinde askeri deneyimi var. Oğlu Hayk da geçen haftaya kadar Karabağ Ermeni ordusunda görev yapıyordu. Monika, Azerbaycan sınır muhafızlarının Hayk'ı kontrol noktasında asker olarak teşhis ettiklerini, ancak arabada silah olup olmadığını kontrol ettikten sonra geçmelerine izin verdiklerini söyledi. Faciadan kimin sorumlu olduğuna inandıkları sorulduğunda ise ailenin cevabı kesin. Monika, "Azeriler hakkında söyleyecek pek bir şeyim yok" dedikten sonra hemen ekliyor: "Ruslar hakkında söyleyecek çok şeyim var."

'BİZİ KORUYACAKLARINI DÜŞÜNDÜK'

Hem Samvel hem de Monika, 2020'de Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan savaşın ardından Karabağ'a konuşlanan 2 bin kişilik Rus barış gücü birliğinin eylemlerini suçluyor. Çatışmadan önce Rusya'ya karşı sıcak duygular beslediklerini ve Rusça eğitim veren okullarda okuduklarını söylediler. Her ikisi de Rusların abluka sırasında sivilleri Karabağ'dan çıkarmak için rüşvet talep ettiklerini söyledi ancak bu iddia doğrulanabilmiş değil. "Tabii ki bu onların hatası" diyen Monika, "2020'de geldiklerinde bizi koruyacaklarını düşündük" ifadeleriyle hayal kırıklığını ifade ediyor.

KARABAĞ'DAN KAÇAN ERMENİLERİN SAYISI 7 BİNE YAKLAŞTI

Samvel ve ailesinin on yıllara yayılan 'menzili' belirsiz yolculuğu halen sürüyor. Yaşananların ardından Karabağ'dan kaçan Ermenilerin sayısı 6 bin 650'ye ulaşmış durumda ve Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov'un "Rusya'nın Ermenistan'ı hala müttefiki olarak gördüğünü" söylemesi Karabağ Ermenilerini pek de ikna etmiş gibi görünmüyor. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar