Roth: Türkiye'ye 'açıkça siyasi ve ekonomik' mesajlar verilmeli
Gezi Parkı duruşması öncesinde Alman Yeşiller Partili Roth, Alman hükümetinden Türkiye'ye karşı açık bir tavır almasını talep etti: Türkiye'ye silah satışı durdurulsun.
Gezi Parkı eylemleri davasının bugünkü duruşması ve yarın görülecek insan hakları savunucularının yargılandığı Büyükada davası duruşması öncesinde Almanya'daki siyasilerden açıklama geldi. Alman Federal Meclisi Başkan Yardımcısı Claudia Roth Gezi davasında müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan iş insanı Osman Kavala ve Büyükada davasında yargılanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç'ı "Desteklememiz gereken açık, demokratik Türkiye'nin sembolleri" olarak nitelendirdi.
DW'nin Alman haber ajansı dpa'dan aktardığı habere göre, Yeşiller Partili Roth, Alman hükümetine de Türkiye'ye yönelik açık tavır alınması gerektiğini ifade etti. Türkiye'ye "açıkça siyasi ve ekonomik" mesajlar verilmesi gerektiğini belirten Roth, Türkiye ile iş yapan Alman şirketlerine verilen Hermes kredilerinin verilmemesini, Almanya'nın Türkiye'ye silah ve teçhizat satışını durdurmasını talep etti. Roth, silah satışının "derhal ve istisna yapılmaksızın durdurulması, verilen onayların da iptal edilmesi" gerektiğini sözlerine ekledi.
Yeşiller Partili siyasetçi, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davanın hukukun üstünlüğü ilkesi ile bağdaşmadığını söyledi. Roth, davayı "Demokrasi yönünde verdiği sözlerden çoktan vazgeçen bir otokratın intikam hamlesi" olarak nitelendirdi. Roth, "Ben de Oradaydım, Gezi'deydim" diyen bin 376 kişinin imzaladığı bildiriye de destek verdiğini söyledi. Pazar günü yayınlanan bildiride "Ben de Gezi'deydim, düşüncemi özgürce söyleyebileyim diye, barış içinde yaşamak istediğim için" denilerek, "Hepimiz oradaydık. Gezi'de dile gelen bu toplumun özlemleri ve talepleridir yargılanamaz" ifadeleri kullanılmıştı.
ALMAN VE FRANSIZ SİYASETÇİLERDEN ÇAĞRI
Alman hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Bärbel Kofler ve Fransa Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Sorumlusu François Croquette da geçen Cuma günü ortak bir açıklama yaparak, Osman Kavala ve diğer sanıkların yargılandığı davaya ilişkin olarak "artan endişelerini" dile getirdi. Alman ve Fransız siyasetçiler, Türkiye'ye sanıklara "adil ve şeffaf bir yargılama süreci öngören uluslararası yükümlülüklerine uyma" çağrısında bulundu.
Açıklamada, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden doğan yükümlülükleri hatırlatılarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanması talep edildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Aralık ayında aldığı kararda Kavala’nın "derhal serbest bırakılmasını" istemişti.