Sanna Marin kıl payı kaybetti, Finlandiya dümeni sağa kırdı

Artı Gerçek - İskandinav ülkesi Finlandiya'da, NATO üyeliğinin ve ekonomi tartışmalarının gölgesinde gidilen genel seçimlerde iktidar değişti. Seçmen dümeni sağa kırdı; Başbakan Sanna Marin'in partisi Sosyal Demokratlar oylarını yükseltmelerine rağmen sandıktan üçüncü çıktı. İktidardaki merkez sol koalisyonda yer alan Merkez Partisi, Sol İttifak ve Yeşiller de büyük kayıp yaşadı.

Seçimin galibi ise muhafazakâr ve popülist Ulusal Koalisyon Partisi oldu. Katılım oranının yüzde 71.9 olduğu seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre, Petteri Orpo liderliğindeki Ulusal Koalisyon Partisi oyların yüzde 20,8'ini aldı. Riikka Purra liderliğindeki aşırı sağcı Gerçek Finler Partisi, yüzde 20,1 oranında oyla sandıktan üçüncü çıktı. Marin'in Finlandiya Sosyal Demokrat Partisi ise yüzde 19,9’da kaldı.

KİM KAÇ KOLTUK ALDI?

Bu sonuçlarla hiçbir parti 200 sandalyeli parlamentoda çoğunluğu kazanamadı. Ulusal Koalisyon Partisi, bir önceki parlamentoya kıyasla 10 sandalye daha kazandı; milletvekili sayısını 48'e çıkardı. Gerçek Finler yedi vekil daha kazanarak 46 sandalyenin sahibi oldu. Sosyal Demokratlar ise vekil sayılarını üç artırmalarına rağmen 43 koltukta kaldı.

ORPO'DAN TÜM PARTİLERLE MÜZAKERE MESAJI

Birinci olan partinin lideri olarak Orpo'nun hükümet kurmakla görevlendirilmesi bekleniyor. Eski bir maliye bakanı olan 53 yaşındaki Orpo, seçim zaferi sonrasındaki ilk konuşmasında tüm gruplarla müzakere mesajı verdi. Sonuçları kendileri adına "büyük bir zafer" olarak niteleyen Orpo, politikalarını hayata geçirmek için güçlü bir yetki aldıklarını söyleyerek "Finlandiya'nın bütün partilerle müzakere etme ve olası en güçlü çoğunluk hükümetini kurma yönündeki geleneğine güveniyorum" diye konuştu.

İLK MESAJI PUTİN'E

Finlandiya'nın önümüzdeki günlerde NATO'ya resmen üye olması beklenirken, Orpo'nun Ukrayna'ya birlik mesajı vermesi de dikkat çekti. "Sizin yanınızdayız, sizinleyiz" diyen Orpo, "Bu korkunç savaşı kabul edemeyiz. Ve Ukrayna ile Ukrayna halkına yardım etmek için ihtiyaç duyulan her şeyi yapacağız çünkü onlar bizim için savaşıyor. Bu açık" ifadelerini kullandı. Rusya ile en uzun sınırı bulunan ülke olarak Finlandiya'nın yeni başbakanı olması beklenen Orpo, "Ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e mesajım şu: Ukrayna'dan çek git çünkü kaybedeceksin" dedi.

MARIN, SONUÇLARI SAVUNDU

Mevcut Başbakan Marin ise yenilgiyi kabul ettiği konuşmasında müzakereye yeşil ışık yakmakla beraber, Gerçek Finler Partisi'ni 'ırkçı' olarak niteledi. Marin, bu partiyle masaya oturmayacaklarını söyledi. Konuşmasında seçimi kazanan partileri tebrik ederken kendi partisinin oy oranındaki yükselişe de dikkat çeken Marin, "Bugün birinci olamasam bile, bu gerçekten iyi bir başarı" dedi. Marin, "Demokrasi konuştu, Finlandiya halkı oylarını verdi ve demokrasinin kutlanması harika bir şey. Bu sonuçlardan memnun olmak için sebeplerimiz var" ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Gerçek Finler Partisi'nin lideri Purra ise ikinci olmaları hakkında "mükemmel bir sonuç" dedi.

SEÇİME EKONOMİ GÜNDEMİYLE GİDİLDİ

Finlandiya'daki seçimleri NATO üyeliğinin yanı sıra ekonomi gündeminin gölgesinde düzenlendi. Kampanya sürecine, komşu Rusya ve Ukrayna'daki savaştan çok ekonomi damga vurdu. İktidarı ele geçiren Ulusal Koalisyon Partisi Marin'i, Avrupa'nın enerji krizinde olduğu bir dönemde Finlandiya'nın ekonomik direncini erozyona uğratmakla ve enflasyonun yükselişini engelleyememekle suçladı.

2019'da dünyanın en genç başbakanı olarak iktidara gelen ve bugün 37 yaşında olan Marin ise destekçileri tarafından Covid pandemisinde ve NATO üyeliği sürecinde sergilediği liderlik nedeniyle övgü aldı. Bununla birlikte, Marin'in seçim öncesinde sık sık manşetlere taşınan sosyal hayatı, muhafazakâr kanat tarafından "uygunsuz" olarak hedef gösterildi. Marin geçen sene özür dilemek ve uyuşturucu testi yaptırmak zorunda kalırken, özel hayatını istediği gibi yaşama hakkını savundu.

Fakat kişisel popülaritesi yüksek kalmaya devam etse de resesyon beklentisi ve yükselen enflasyonun gölgesinde muhalefetin aşırı borçlanma ve yüksek kamu harcamaları nedeniyle yönelttiği eleştirilerden kaçamadı. (DIŞ HABERLER)