Suriye'de enkazda doğan 'Aye' bebeğin kaldığı hastaneye silahlı baskın düzenlendi

Artı Gerçek - Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin'e bağlı Cinderes beldesindeki bir enkazın altında doğan 'Aye' (Aya) (Arapça ayet, mucize, Allah'ın işareti) bebeğin tedavi gördüğü hastaneye bir grup saldırgan silahlı baskın düzenledi. Saldırganların Afrin’deki Ceyhan Hastanesi müdürünü dövmesinin ardından sosyal medyada yayılan Aye'nin kaçırılmak istendiğine yönelik haberler yetkililer tarafından yalanlandı.

HEMŞİRE AYE'NİN FOTOĞRAFLARINI ÇEKİNCE HASTANE MÜDÜRÜ ŞÜPHELENDİ

Associated Press'in haberine göre dün gece meydana gelen olayla ilgili açıklama yapan ve güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen bir hastane yetkilisi, "Hastane müdürü Attiah Khalid'in, bir hemşireyi Aye'nin fotoğraflarını çekerken gördüğü için hemşirenin bebeği kaçırmayı planladığını düşünmüş" dedi. Müdürün bu sebeple hemşireyi kovduğunu belirten yetkili, olaydan saatler sonra hemşirenin yakınlarının silahlarla hastaneyi bastığını söyledi. Yetkiliye göre silahlı saldırganlar, Aye'yi koruyan polis memurlarına, "hemşireyi kovduğu için müdürün peşinde olduklarını" söyledi.

BEBEĞİ BÜYÜK AMCASININ ALACAĞI AÇIKLANMIŞTI

Hastane Müdürü Dr. Attiah Khalid, dünyanın dört bir yanından Aye’yi evlat edinmek isteyenlerin onlarca telefonunu aldığını belirtmişti. Kendisi de Aye'den dört ay büyük bir bebeği olan Khalid, "Şu anda onu kimsenin evlat edinmesine izin vermeyeceğim. Uzak akrabaları dönene kadar, kendi çocuğum gibi bakacağım" demişti. Aye'yi geçici olarak Dr. Khalid'in eşi emziriyordu.

İngiliz Guardian gazetesi ise Aye'nin hastaneden çıktıktan sonra büyük amcası Salah el-Badran'a verileceğini duyurdu. Ancak Badran'ın da Cinderes'teki evi depremde yıkıldı. Büyük amca ve ailesi tek katlı evlerinden kaçmayı başarsa da o ve 11 kişilik ailesi şu anda bir çadırda kalıyor. Associated Press'e konuşan büyük amca Badran "Depremden sonra evinde, binasında oturabilecek durumda kimse yok. Buradaki binaların sadece yüzde 10'u yaşamak için güvenli, geri kalanı ise yaşanamaz durumda" demişti.