'Viyana Sözleşmesi başkonsolosun tutuklanmasına engel değil'
Erdoğan’ın 'Viyana Sözleşmesi de masaya yatırılacak' diyerek sözleşmeye ilişkin tartışmaların önünü açtı.
Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin ardından büyükelçilik, başkonsolosluk ve diplomatların dokunulmazlığını düzenleyen Viyana Sözleşmesi bir kez daha tartışmaya açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salı günü Meclis’de yaptığı grup toplantısında "Artık Viyana Sözleşmesi de büyük ihtimalle masaya yatırılacak." diyerek sözleşmeye ilişkin tartışmaların önünü açtı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de 20 Ekim’de yaptığı yazılı açıklamada "Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili detaylar ve 1963 Viyana Konsolosluk Sözleşmesi'nin şoke edici şekilde ihlali çok endişe vericidir." demişti. Mogherini, olayın özellikle 1963 Viyana Konsolosluk Sözleşmesi'nin "konsolosluğun bulunduğu ülkenin kanun ve düzenlemelerine saygı göstermesini" öngören 55'inci maddesini ihlal ettiğini vurgulamıştı.
Peki, Viyana Sözleşmesi nedir? Hangi konularda dokunulmazlık sağlıyor? Büyükelçi, diplomat ve konsolosların tutuklanması veya yargılanması mümkün mü? Euronews'de yer alan haber bu soruların yanıtlarına açıklık getiriyor.
Habere göre "diplomatik dokunulmazlık konularında hemen Viyana Sözleşmesi’ne atıf yapılıyor. Ancak bu konuda bir değil; iki ayrı sözleşme bulunuyor. İlki 18 Nisan 1961 tarihli "Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi". 1961 tarihli bu sözleşme büyükelçinin ve elçilik görevlilerinin, büyükelçilik binasının ve büyükelçi konutuna dair kanunları düzenliyor."
Haberde konuya ilişkin şu detaylara yer veriliyor:
"İkinci sözleşme ise 24 Nisan 1963 tarihli "Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi. Bu ise başkonsolosluk memurları ve binalara dair düzenlemeleri içeriyor. Dolayısıyla diplomatik dokunulmazlıklar büyükelçilikler ve konsolosluklar için ayrı ayrı düzenlemeye tabi. Dokunulmazlık konusunda iki sözleşme arasında ciddi farklar bulunuyor.
"SADECE KONSOLOSLUK İŞLERİNİN YAPILDIĞI KISIM DOKUNULMAZ"
Sadece konsolosluk işlerinin yapıldığı kısım dokunulmaz. Gazeteci Kaşıkçı Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüldüğünden bu olayda 1963 tarihli "Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi" esas alınıyor. Bu sözleşmenin "Konsolosluk binalarının dokunulmazlığı" başlıklı 31. Maddesine göre "konsolosluk binalarının münhasıran konsolosluk işleri için kullanılan kısmına girilemiyor". Ancak "âcil koruma tedbirleri alınmasını gerektiren yangın veya sair felâket halinde konsolosluk şefinin zımnî rızası alınmış" sayılıyor.
"AĞIR SUÇ HALİNDE KONSOLOS TUTUKLANABİLİR"
Haberde "ağır suç halinde konsolos tutuklanabilir" kaydedilirken sözleşmenin 41. maddesi ise "Konsolosluk memurlarının kişisel dokunulmazlığı"nı düzenliyor. Sözleşme bu konuda açık hükümler içeriyor. Buna göre ağır suç halinde ve yetkili adlî makanın kararı ile konsolosluk memurları tutuklanabiliyor. "Konsolosluk memurlarının tutuklanmaları veya gözaltına alınmaları, ancak, ağır bir suç halinde ve yetkili adlî makamın kararı ile olur." Aynı maddede "Konsolosluk memurunun gözaltına alınması kaçınılmaz olduğu takdirde, aleyhine ikame edilecek dava en kısa zamanda açılmalıdır." diyor.
Konsolosluk memurları ve konsolosluk hizmetlileri sadece resmî görevlerinin yerine getirilmesi sırasında işledikleri fiillerden dolayı yargılanamıyor. Bir konsolosluk personeli mensubunun tutuklanması, gözaltına alınması veya cezaî bir kovuşturmaya tabi tutulması halinde konsolosluk şefi yazılı olarak bilgilendiriliyor. Eğer Konsolosluk şefinin kendisi bu tedbirlerden birine muhatap tutulmuş ise büyükelçilik vasıtasıyla diplomatik bildirim yapılıyor.
Büyükelçiler tutuklanamaz, konutu da dokunulmazdır. Büyükelçilikler ve misyon binaları ise 18 Nisan 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’ne tabidir. Misyon binaları, "misyon şefinin ikametgâhı dahil olmak üzere ve mülkiyete bakılmaksızın, misyonun maksatları için kullanılan binalar veya bina bölümleri ile bunlarla irtibatlı arazi" olarak tanımlanıyor. Büyükelçilik binasının, büyükelçilik misyonlarının yerine getirildiği binaların ve misyon şefinin ikamet ettiği binanın dokunulmazlığı kesindir. Misyon şefinin rızası olmadan bu binalara girilemez. Büyükelçiler hiçbir şekilde tutuklanamaz veya gözaltına alınamaz. Sözleşmenin 29. Maddesi bu konuda gayet açık: "Diplomatik ajanın şahsî dokunulmazlığı vardır. Hiçbir şeklide tutuklanamaz veya gözaltına alınamaz." (DIŞ HABERLER SERVİSİ)