Ankara'da 'randevu' muamması: Erdoğan'dan Yiğit Bulut ve Cemil Ertem kararı

+GERÇEK - Gazeteci Sedat Bozkurt, "freni patlamış kamyon misali" Türkiye’yi yöneten AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çevresinde ekonomiyi danışabileceği kimsenin kalmadığını ileri sürdü. Bozkurt, bu isimlere Yiğit Bulut ve Cemil Ertem'in de eklendiğini, Erdoğan’ın aynı dış politikada olduğu gibi, kendi fikirlerini onaylayacak isimlerle yol aldığını iddia etti. Bozkurt ayrıca, Erdoğan’ın danışmanı Hasan Doğan’ın randevu için gelenlere söylediği sözü de köşesine taşıdı.

Sedat Bozkurt, kisadalga.net sitesinde yer alan bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresinde ekonomik konularda danışabileceği kimsenin kalmadığını söyledi.

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ekonomiyi danışacağı kimse yok artık Erdoğan’ın (Yiğit Bulut, Cemil Ertem bile). Aynı dış politikada olduğu gibi, kendi fikirlerini onaylayacak isimlerle yol alıyor" diyen Bozkurt, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hoşlanmayacağı düşünceleri açıklayacak olanlarla da ya görüştürülmüyor ya da görüşme öncesinde bizzat Özel Kalem Hasan Doğan tarafından 'Hoşlanmayacağı konuları dillendirirseniz bu son görüşmeniz olur' diye uyarılıyorlar. Hatta bakanlar, bakanlıklarıyla ilgili bir konuyu doğrudan dile getiremiyorlar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a konuyu iletiyorlar. Oktay talepte bulunan Bakana, 'Sen konuyu gündeme getir ben de destek veririm' güvencesi veriyor ama konu toplantıda gündeme gelemiyor."

Bozkurt, yazısında şöyle devam etti:

"Seçime kadar Saray'ın bir ekonomi politikası yok. Bu seferki düşünceleri çok fazla düz mantık içeriyor; "ekonomik nedenle bizden ayrılan seçmen ekonomi düzelince gelecektir" Mesele onlara göre bu kadar basit. Bu nedenle, piyasadaki fiyatların yükselmesinin durması -onlar buna dengelenmesi diyor- net hedefleri. Ve piyasada paranın dönmesini sağlamak. Enflasyonun zirve yaptığı inancındalar bundan daha fazla yükselmemesi başarı olarak sunulacak. Tabii en önemli ekonomik faaliyet alanları inşaat. Bunu da piyasaya bir para pompalama aracı olarak görüyorlar ve bu nedenle desteklemeye devam edecekler.

AKP’nin ekonomi politikaları parti organlarında da görüşülmüyor. O nedenle hiçbir parti yöneticisi uygulanan ya da uygulanacak olan ekonomi politikalarını bilmiyorlar, anlamıyorlar, anlayamadıkları ve bilmedikleri için de anlatamıyorlar. Akademik olarak ekonomi ile ilgilenmiş, kariyer yapmış olanlar dahil. Bu nedenle mevcut sistemi tek başına kurgulayarak uyguladığı için rahat bir biçimde Erdoğan’a "ekonomist" diyebiliriz. Doğru ya da yanlış elinde uygulama olanağı da bulduğu bir modeli var. Ve model öyle ya da böyle 4-5 yıldır işliyor. Daha ne kadar işler? Erdoğan’ın hedefi seçime kadar. Ama ekonomi bir bilim ve elindeki verilere bakarak diyor ki; zor…"