Atilla Yeşilada, Ukrayna gerginliğinin Türkiye ekonomisine olası etkilerini yazdı

Yeşilada, 'Enerji fiyatlarında artışın enflasyona etkisini hükümetin zam stratejisi belirler ama 4 puandan az yansımaz derim. Bu yıl bütçe açığını yüzde 4'le sınırlamak hayal olabilir' dedi.

Atilla Yeşilada, Ukrayna gerginliğinin Türkiye ekonomisine olası etkilerini yazdı

+GERÇEK - Ekonomist Atilla Yeşilada, paraanaliz.com sitesinde yer alan bugünkü yazısında, Ukrayna'da yaşanan gelişmelerin gelecek günlerdeki etkilerini kaleme aldı.

Yeşilada, "Biraz önce Bloomberg’de "$100 Oil Threatens to Compound World Economy’s Inflation Shock" başlıklı bir analiz okudum. Size o kaynaktan da yararlanarak yıl boyunca 100 dolar/varil veya üstünde seyredecek petrol fiyatının yan etkilerini anlatıvereyim sıcak sıcak" diyerek, şunları kaydetti:

"Öncelikle, Fed çok zor durumda kalacak. Geleneksel olarak petrol fiyatında artış bir "arz şokudur", para politikası ile tepki vermek, yani artan enflasyona ilaç olarak faiz artırmak gerekmez. Fakat, bu kez arz şoku zaten enflasyon alevi harıl harıl yanarken vuruyor. Batı eskisi kadar petrole bağımlı olmasa da, yine de enerji fiyatlarında kalcı bir artış tüketicinin belini kıracak. Ücret baskıları zaten yükseliyor, bir de petrolden dolayı zam talepleri coşarsa, Fed ABD’yi resesyona sokmadan enflasyonu kontrol altına alamaz.

BİR ÇOK ENERJİ İTHALATÇISININ NOTU DÜŞECEK

Petrolün para politikasıyla etkileşimini sadece Fed özelinde anlattım, ama enerji ithal eden her devlet aynı ikilemle karşı karşıya. Bütçe açısından bir ikilem daha var: Zaten Covid-19 ve teknolojik değişimden perişan olan vatandaşa bir de enerji zamlarını geçirilebilir mi? Yoksa Türkiye gibi sübvansiyon yoluna mı gideceğiz? İkinci yola gidersek, yükselen faiz ortamında kamu borcu/GSYH’de artışı engelleyemeyiz ki? Sonuçta, bir çok kırılgan, enerji ithalatçısının kredi notu düşecek."

Yeşilada, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu dünyada "fakir" ve "az gelirli" nufüsun yüzde 50’den fazla olduğu kesin. Tabii bu kavramları nasıl bir gelir matematiğine oturttuğunuza bağlı bir ölçüm. Enerji ve gıda fiyatları yükseldiğinde, sosyal hoşnutsuzluk patlak verir. Türkiye’de bu olgunun kötü bir örneğini görmeye başladık.

Hazır Türkiye demişken, Ukrayna gerginliğinin ekonomiye etkisine şöyle bir bakalım. Enerji fiyatları beklenenden yüzde 20 daha yüksek seyretse ki, gayet makul bir tahmin, cari açık 8 milyar dolar civarında genişliyor. Enerji fiyatlarında artışın enflasyona etkisini hükümetin zam stratejisi belirler, ama 4 puandan daha az yansımaz derim.

Zaten, hükümetin enerjiyi sübvanse edecek mecali de kalmadı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez’e göre, bu fahiş fiyatları sabit tutmak için dahi geçen sene bütçeden 160 milyar TL çıkmış. Bu sene GSYH bakkal hesabıyla 7 trilyon TL olsa, en az GSYH’nin yüzde 2’si kadar sübvansiyon gerekecek bütçeden. Bu sene bütçe açığını yüzde 4’le sınırlamak da hayal olabilir.

Çiftçi, gübreye yüzde 30 indirim gelse de, hala toprağına fazla serpemiyor. Mazot ve tarımsal ilaç fiyatları da patlarsa, bu sene yalnız tahılda değil, sebzede de fiyatlar göğüslenemez düzeye yükselebilir."

Türkiye ekonomi Enflasyon ukrayna bütçe açığı yüzde 4 Atilla Yeşilada enerji fiyatları