Böyle sözleşme görülmedi: Görevden alınan yöneticiye brüt maaşın 36 katı tazminat
PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş.'nin üst düzey yöneticileri her ne sebeple görevden alınırsa alınsın, brüt ücretin 36 katı tutarındaki tazminatı bir hafta içerisinde alabilecek.
2019 yılını 1,2 milyar lira gibi rekor zararla kapatan PTT'ye bağlı kuruluşta, üst düzey personele pes dedirten kıyak ortaya çıktı.
Sayıştay raporunda yer alan bilgilere göre, PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş.'nin genel müdür, genel müdür yardımcısı gibi personelle imzaladığı sözleşmede, bu yöneticiler her ne suretle görevlerinden alınırlarsa alınsın, kendilerine brüt ücretin 36 katı tutarındaki parayı bir hafta içerisinde ödenmesi hükme bağlanıyor.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, sözleşmede, "hırsızlık ve yüz kızartıcı suç işlenmesi durumunda sözleşmenin feshedilmesini" öngören İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin ödeme yapılmasına engel olmayacağı da açıkça hükme bağlandı.
Sayıştay, "Şirket, hırsızlık yapması, güveni kötüye kullanması gibi durumlarda personel ile olan sözleşmesini feshetse dahi bu cezai tutarı ödemek zorunda kalacaktır" ifadesini kullandı.
Sayıştay raporunda, görev süresi dolmadığı halde sözleşmesi feshedilen bir genel müdür yardımcısına tam 847 bin 532 lira tazminat ödendiğini de açıkladı.
İŞ KANUNU'NUN 25'İNCİ MADDESİNİ HİÇE SAYDILAR
PTT şirketinin üst düzey personeliyle imzaladığı sözleşmede, "Sözleşmenin imzalandığı tarihten başlayarak hesaplanacak üç yıllık süre içinde her ne suretle ve/veya sebeple olursa olsun (İş Kanunu 25'inci madde dahilinde bir sebebe de dayansa) sözleşmenin şirket tarafından feshi halinde şirket; personelin son olarak aldığı giydirilmiş brüt ücretin 36 katı tutarında bir cezai şartı, yasal alacaklara ilave olarak, dava açılmasına yahut ihtara gerek olmaksızın bir haftalık süre içinde defaten ve peşinen personele ödemekle yükümlüdür" cümlesi yer aldı.
Bu maddenin, "basiretli tüccar" anlayışına aykırı olduğunu vurgulayan Sayıştay, "Şirketin üst yönetimde (genel müdür, genel müdür yardımcıları) istihdam ettiği kişiler ile imzaladığı iş sözleşmelerinin şirketi zorda bırakacak şekilde yapıldığı görülmüştür" dedi.
İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerlerini düzenleyen 2'nci bölümünde sözleşme yapıldığı sırada gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek işçinin, işvereni yanıltması ve işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak davranışlarda bulunması durumunda tazminat hakkı olmadığı hükme bağlanıyor.