Emekliler DİSK'in çağrısıyla Kartal’da: 'Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz'

Emekliler DİSK'in çağrısıyla Kartal’da: 'Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz'
Emekli maaşlarının enflasyona ezdirilmesine tepki sürüyor. Kartal’daki mitinge katılan Eyüp Altınay, simit almaya dahi cesaret edemediğini belirtti. Kazmir Pamir ise "1999’da emekli maaşımla yurt dışına çıkabiliyordum. Bugün Kartal’a zor geldim" dedi.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL – Aldıkları maaşla geçinemeyen emekliler ve gün farkı ile EYT’den yararlanamayıp emekliliği 20 yıl uzayanlar, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) çağrısıyla Kartal Meydanı’nda miting düzenledi. Saat 13.00’de başlayan mitinge ilginin zayıf olması, katılan emeklilerin de tepkisini çekti.

Sıcak hava nedeniyle miting alanına girmeyenler etraftaki ağaçların gölgesinde konuşmaları dinledi. Mitingde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması talebini dile getirdi.

‘EMEKLİLER YÜK DEĞİLDİR’

Düşük kök aylığı nedeniyle geçen temmuz ayında aylıklarında zam farkını göremeyen emekliler, bir süredir çeşitli kentlerde eylemler gerçekleştiriyordu. Geçinmenin giderek zorlaştığı dönemde emekliler, kendilerinin hükümet tarafından 'yük' olarak görüldüklerini belirtiyor.

Kartal Meydanı’ndaki miting alanında toplanan yüzlerce emekli de, “Krizin yükü patronlara” sloganlarıyla aldıkları ücretlere tepki gösterdi. Ardından konuşma yapmak için kürsüye çıkan DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, şunları söyledi:

'HÜKÜMETİN UTANMASI GEREKİYOR'

“Kartal Meydanı'nda dertlerimizi, çözüm önerilerimizi konuşmak için buluştuk. Bugün burada mücadelemizi bütün Türkiye'de büyütmek için birbirimize söz vereceğiz. Hâlâ emekli aylığı bağlanmayan binlerce yaşa takılan arkadaşımız var. Devleti yöneten hükümet, değişiklikler yapabilir. Ancak 2000 sonrası çok sert geçiş yaptılar, mağduriyet yarattılar. 2008 yılında AKP'nin çıkardığı yasayla emekli bağlama aylığı sistematik olarak düşürüldü. Bu ülkeyi omuzlarında taşıyan emeklilerin aylığı asgari ücretin yarısına düştü. Bir de utanmadan, sıkılmadan en düşük emekli aylığını 1500, 2 bin 500 lira yaptılar. Şimdi de 7 bin 500 lira yaptık diyorlar. Bir ülke için emekliler yük değildir. Hükümetin utanması gerekiyor.”

‘SADAKA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ’

Çerkezoğlu, bir hükümetin emeklilerine davranışıyla gençlere yaklaşımının benzer olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye bunu hak etmiyor. Kök aylıklar 4 bin 500, 5 bin 500 lira olarak yerinde duruyor. Temmuz ayında emekliler kuruş zam almadı. TÜİK'in yalan enflasyon verilerinde bile gıda enflasyonu yüzde 400 arttı. Şimdi önümüzde 29 Ekim var. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mücadelemizi hep beraber vereceğiz. Bütün emeklilere insanca yaşayacağı bir ücret verilmelidir. Kimseden sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz.”

‘EMEKLİ OLDUĞUMDA YURT DIŞINA GİDİYORDUM, BUGÜN KARTAL’A ZOR GELDİM’

1999 yılında emekli olan diş hekimi Kazmir Pamir işçi emeklisi olarak emekli oldu. Pamir, 1999’daki emekli maaşıyla bugün arasındaki değişikliği şöyle anlattı:

"O zaman yaşayabiliyorduk. Şimdi yaşayamıyoruz. Emekli olduktan sonra da uzun süre çalıştım. Bir diş hekimi 7 bin 500 lira emekli maaşı alır mı? Ben 2000’den önce emekli olduğum için 10 bin lira civarında maaş alıyordum. 1999’da emekli maaşımla yurt dışına çıkabiliyordum. Bugün Kartal’a zor geldim. Ulaşım kartım olmasa gelemezdim."

Kazmir Pamir, "1999’da emekli maaşımla yurt dışına çıkabiliyordum" dedi.

Pamir, bugün Kartal Meydanı’ndaki mitinge destek vermek için geldiğini anlattı: “İktidar insanları, özellikle emekliler ile çocukları insan yerine koymuyor. ‘Emekliler ölsün’ diyorlar. Emekliler bugün aldıkları parayı kiraya veriyorlar. Geçinemiyoruz.”

‘1991’DEKİ 90 LİRANIN ALIM GÜCÜ BUGÜNKİ 8 BİN LİRADAN DAHA İYİYDİ’

Eyüp Altınay 74 yaşında. Aldığı maaş ise 8 bin lira bandında. 32 yıllık işçi emeklisi olan Altınay, ilk aldığı emekli maaşıyla bugünü karşılaştırdığında aradaki farkı şöyle anlattı: “Mülkiyeti benim olmayan bir gecekonduda yaşıyorum. 90 lira 20 kuruş ile emekli oldum. 1991’de inanın o para bana yetiyordu. Üstelik iki tane çocuğum vardı. 1991’deki 90 lira, bugün ise 8 bin lira. Arada bir fark var değil mi? Evet, var. 90 lira 8 bin liradan çok daha yüksek bir paraydı. Yani alım gücü vardı."

Eyüp Altınay, emeklilerin alım gücünün yıllar içinde giderek düştüğünü vurguladı.

‘DEDELER TORUNA HARÇLIK VERİRDİ, ARTIK BİZ TORUNLARDAN BEKLİYORUZ’

Eskiden dedelerin torunlara harçlık verdiğini hatırlatan Altınay, bugün gelinen durumda ilişkinin tersine döndüğünü söyledi. “Dedeler torunlara harçlık verirdi, şimdi dedeler torundan bekliyor.”

Emekli maaşının yetmediğini, eşiyle birlikte gecekonduda yaşadıklarını anlatan Altınay, şöyle devam etti: "10 liralık simidi bile almaya cesaret edemiyorum. Çalışmıyorum ama iş arıyorum. ‘Gel görüşelim’ diyorlar. Yaşı öğrenince ‘kusura bakma’ diyorlar. Ben ne yapayım? Böyle olmaz. Benim gibi milyonlarca insan var."

'ONURUMLA O COPU YERİM'

"Ne gariptir ki kimse sesini çıkaramıyor" diyerek alanın dolu olmamasına tepki gösteren Altınay, "Bakın, kimse yok. Maalesef bugünleri bile arayacağız. Ben buraya geldim, beni döveceklerse dövsünler. Onurumla o copu yerim. Diğer arkadaşımın yükünü alırım. Herkes kahvehanede oturuyor. İstanbul’da yaşayan milyonlarca emekli var. Bu mudur yani? Kahvehanede oturup buraya gelmekten imtina ediyor" dedi.

Altınay, şöyle devam etti: "Ben hakkımı istiyorum, bugün bu nedenle buradayım. Sadece kendim değil, herkes için bunu istiyorum. 8 bin lira maaş veriyor, 400 lira elektrik faturası gönderiyor. Ben sanayi mi üretiyorum. Bu mudur bizim hakkımız? Bizi fazlalık olarak görüyorlar.”

Öne Çıkanlar