Fabrika çıkışlı ikinci el otonun kaderi fiyat farkına bağlı

Fabrika çıkışlı ikinci el otonun kaderi fiyat farkına bağlı
Fabrika çıkışlı ikinci el otomobil döneminin, piyasanın çehresini değiştirmesi bekleniyor. Uzmanlara göre projenin başarısı, yenilenmiş araçla sıfır oto fiyatı arasındaki makasa bağlı.

Anıl Cengiz BÖLÜKBAŞ


Artı Gerçek - Avrupa'da uygulanan fabrikada yenilenmiş ikinci el oto dönemi, önümüzdeki yıl Türkiye'de de hayata geçirilecek. Bu konuda ilk adımı atan otomotiv firmalarından Renault, Fransa ve İspanya’da ‘Refactory’ ismiyle hizmet veren fabrika çıkışlı ikinci el araç satışı modelini Türkiye’ye getiriyor. Renault Group Türkiye CEO’su Hakan Doğu'nun verdiği bilgiye göre, oto yenileme işlemi Bursa’daki Renault fabrikasında yapılacak. Başlangıçta 6 yaşına kadar araçlar yenilecek, sonrasında ise 10 yaşa kadar otomobiller de kapsama alınacak. Motor dâhil her aksam yenilenebilecek ve iki yıl garanti sunulacak. 10 yıl boyunca aracı sürekli yenileyip garantiler vererek halkın güvenini kazanacaklarını söyleyen Doğu "Türkiye'de ikinci elin kaderini değiştireceğiz" iddiasında.

Peki, Türkiye’de otomotiv sektörü ne durumda? Veriler neyi gösteriyor? Bu hamle piyasada nasıl etki yaratacak?

ŞAHİN: TÜRKİYE'DE BOYA, DEĞİŞEN PARÇA TAKINTISI VAR

EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, Avrupa’da başarılı olan her projenin Türkiye’de de başarı olacağının garantisi olmadığı söyledi. Türkiye’de boya ve değişen parça gibi konularda gibi takıntılar olduğunu belirten Şahin, bunlar aşıldığı takdirde projenin başarı olabileceği görüşünde.

erolsahin.jpg
Erol Şahin: 'Hurda' araçlara dahi ilgi yüksek.

Şahin’e göre önemli noktalardan bir diğeri ise fiyat konusu. "İkinci el araç üzerinde yapılan iyileştirmeler yeni aracın fiyatına ne kadar yakınlaştıracak?” sorusunun cevabının önemli olduğunu vurgulayan Şahin, şu an yeni araç ile ikinci el arasındaki fiyat bandının çok dar olduğunu belirtti. Araca yenileme maliyeti eklendiğinde yeni araç fiyatına ulaşabileceğine dikkat çeken Şahin "Ancak uzun vadede olması gereken, sağlıklı olan bu. Yani güvenilir olmayan ellerde yapılan iyileştirmelerdense yetkili ellerde garantili olarak, orijinal parçalarla yapılan onarımlar sürücünün daha güvenli sürüşünü sağlar. Bu tarz atılımları olumlu karşılamak lazım" dedi.

CARDATA Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın ise projenin kinci el piyasasının çehresini değiştirecek, önemli bir gelişme olduğunu görüşünde. İkinci el piyasasında en önemli noktalardan birinin güven olduğunu belirten Yalçın, projenin arkasında önemli bir distribütör olmasının bu sorunun aşılması açısından kritik olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Sokak arasında bir serviste aracını yenilemek mi daha güvenli yoksa markanın fabrikasında aracın yenilenip satılması mı? İkinci seçenek daha güvenli bir seçenek. Bu projenin arkası mutlaka gelecektir. Renault ile sınırlı kalmayacaktır."

YALÇIN: PROJENİN ETKİLERİ HEMEN GÖRÜLMEZ

Peki bu proje, ikinci el piyasasında dengeleri değiştirir mi? Daralma olan ikinci el pazarında olumsuz etkileri olur mu?

Şahin, bu hamlenin pazarda olumsuz bir etki yaratmayacağı kanaatinde. 6 milyon araçlık bir pazarın olduğunu ve işlemlerin 6 yaşına kadar olan araçlar için yapılacağını hatırlatan Şahin, bu rakamın düşük olduğunu aktardı: "Burada pastadaki pay, zaten çok küçük bir dilim. 0-6 yaş grubunun payı, toplam ikinci pazarımızın yüzde 18-20 bandını oluşturuyor. Olası rakamlar 15-20 bin ve bu devede kulak kalır.”

husamettin-yalcin.jpg
Hüsamettin Yalçın: Bu projenin arkası gelir.

Yalçın da aynı fikirde. Projenin piyasada hemen etkilerinin görülemeyeceğini belirten Yalçın, bir bekleme süresinin olacağını ve belirli bir zaman aralığının geçmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın’a göreyse, atılan adım piyasa açısında olumlu etkiler yaratacak. Yalçın "İkinci el araç piyasasının pazar dinamiklerinin yenileme tarafı oturmuş olur. Bu çok şeyi değiştirir. Bununla birlikte fiyatlar hâlâ yüksek. Bu durum fiyatların regüle olmasını da sağlar. Daha sağlıklı bir hale gelir. Ayrıca ek olarak ekosistem yaratır. Bu da sektöre önemli bir yenilik getirir" diyor.

‘İKİNCİ EL ARAÇLARA ULAŞMAK DAHİ ZOR’

Diğer yandan, EBS Danışmanlık tarafından hazırlanan tabloya göre, sıfır otomobil satış sayısı Türkiye’de 1000 kişi üzerinden 6. Türkiye, her 1000 kişiye düşen sıfır otomobil satışlarında Avrupa’da sondan ikinci sırada.

Şahin’e göre, bu durumun en önemli sebeplerinden biri, Türkiye’de alım gücünün düşük olması. Türkiye’nin ikinci el pazarında dünyanın dördüncü büyük pazarı olduğunu aktaran Şahin, alımların da yaşlı araçlar üzerinden gerçekleştiğine işaret ediyor. Şahin’in paylaştığı bilgilere göre, her 100 araçtan 60 tanesi 10 yaşın üzerinde. Ayrıca her 100 araçtan 35 tanesi 20 yaşı geçmiş durumda. Bu araçların dünyanın her yerinde ‘hurda araçlar’ olarak görüldüğünü aktaran Şahin "20 yıl önce üretimi bitmiş olan Şahin, Doğan, Toros gibi araçlar, bugün 200 bin TL bandında satılıyor. Yani bugün asgari ücretin 5500 TL olduğu bir yerde bu araçlara ulaşmak bile çok zor. İkinci ele rağbetin nedeni de Türkiye'de alım gücünün düşük olması”

İKİNCİ EL PİYASASI DARALIYOR, İMKANLAR ZORLAŞIYOR

İkinci el piyasasında sorun olan yalnızca araçların yaşları değil. Türkiye’de ikinci el araç pazarında da kayıp büyüyor. TÜİK’in verilerine göre, temmuz ve ağustos ayında gerçekleşen daralma eylül ayında da devam etti. İkinci el otomobil pazarı eylül ayında 2021’in aynı dönemine göre yüzde 20 daraldı.

CARDATA Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, daralmanın sebepleri olarak şu noktaları işaret etti: "Alım gücünün düşmesi, enflasyonun yüksek oluşu, dövizdeki hareketlenmenin fazla oluşu, finansal enstrümanlara ulaşımın rahat olmaması ve ÖTV indirimi söylentileri.

Yalçın, sıfır ve ikinci el araç fiyatları arasındaki farkın da çok az olduğunu belirterek, “En büyük sebepler bu faktörler. Bir sene içerisinde yüzde 25’e yakın bir gerileme yaşanmış. Bu gerileme önemli bir rakam” değerlendirmesinde bulundu.

EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin’e göre de pazar, kasım ve aralık aylarında da yüzde 20-25 oranında daralacak. Şahin’in öngörüsünün gerekçeleri ise şöyle: Piyasanın sıkışması ve krediye ulaşım imkânının daralması.

Esnaf kefalet tarafından şirket olmayan esnaflardan kredi başvurusunda en az iki kefil istendiğini aktaran Şahin, bu sebepten dolayı krediye ulaşımın zor olduğunu vurguladı. Şahin’in vurguladığı bir diğer nokta ise, bankaların kredi faizleri: "Şu anda kredi faizleri yüzde 30’lar bandında. Bu faizlerle de vatandaşın alım yapabilmesi şu an pek mümkün görünmüyor."

Öne Çıkanlar