'Faizin yüksek olmasına sektör olarak karşıyız'

EKONOMİ - Türkiye'de faiz tartışmaları durulmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta, "Faizin sebep enflasyonun netice olduğu kanaatindeyim. Bu konuda beni anlamayanlar er veya geç anlayacaklar. Enflasyon, yok hıyarmış yok salataymış bunlardan kaynaklanan bir şey değil. Ana sebep faizdir, faiz. Bunu öğreneceksiniz" ifadeleriyle Merkez Bankası'na sert çıkmıştı.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, BloombergHT tarafından düzenlenen Türkiye Ekonomi Zirvesi'nde konuştu.

Türkiye'de nominal faizin yüksek olduğunu belirten Aydın, "Sektör olarak faiz seviyelerinin yüksek olmasına karşıyız. Faizin yüksek olduğunu biz de söylüyor ve altını çiziyoruz. Ama parayı pahalılaştıran unsurların neler olduğunu da tartışmak istiyoruz. Türk Bankacılık sistemi hiç para kazanmazsa bile faiz oranlarının aşağı doğru seyri azami 200 baz puan görünüyor. Yani yüzde 18 olan bir faiz, bankacılık sektörü hiç para kazanmasa yüzde 16 olabiliyor" dedi.

Faizlerin düşürülmesi için kamusal ve operasyonel yüklerin azaltılması gerektiğini ifade eden Aydın, şunları söyledi:

"Paranın kendisi dışındaki maliyeti oluşturan en önemli unsurlardan biri kamusal yükler onun yanında da operasyonel yükler var. Bu operasyonel yüklerin doğru yönetilmesi lazım. Bu konuda bankacılık sistemi bireysel davrandı. Her birimizin ayrı para taşıma grupları var, her birimiz her sokağa banka şubesi kurduk, dijitali her birimiz farklı yapıyoruz. Yani operasyonel giderleri azaltma imkanı olduğu gibi her bankanın da kendi operasyonel giderini doğru yönetmesi lazım. Özetle eğer biz bu giderleri doğru yönetirsek, kamusal yükleri makul seviyeye çekersek faizleri aşağı çekme şansımız var."

Türk bankacılık sistemine talebin devam edeceğini belirten Aydın "İnşallah daha istikrarlı, daha düşük faizli bir ekonomi görebileceğiz, biz bunun olabileceğini düşünüyoruz" dedi.

BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN KARI MAKUL DÜZEYDE

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Borsa İstanbul'da düzenlenen Türkiye Girişimcilik Zirvesi'nde konuştu.

Şimşek, "Bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu şokları atlatacak kadar güçlü, kârı makul düzeydedir; ne iddia edildiği gibi aşırı kârlı ne de sermayesini enflasyona ezdirecek kadar düşük kârlıdır" dedi.

Önümüzdeki dönemde KGF'yi daha çok ihracatçıya kullandıracaklarını söyleyen Şimşek, imalat sanayinde ticarete konu olan alanlara öncelik vereceklerini ifade etti.

Reel sektörün döviz açığının kısa vadede sorun olmadığını kaydeden Şimşek, şunları söyledi: "Reel sektörün 212 milyar dolarlık döviz pozisyon açığı var, bu açık kısa vadede sorun değil; kısa vadede sektörün döviz birikimi döviz borcundan daha fazla."

Şimşek, "Önümüzdeki 12 ayda piyasaları şaşırtacağız, reform yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.