Faizler 20 yılın zirvesine çıktı
Bankadan çekilen kredilere uygulanan yıllık faiz yüzde 35'i geçerken, mevduat faizi de son 20 yılın zirvesine yerleşti. Merkez Bankası'nın dünkü kur korumalı mevduat kararı ise 'üstü örtülü' faiz artışı olarak nitelendirildi.
Artı Gerçek - Merkez Bankası'nın yüzde 8,5'lik politika faizinin, günlük hayatta hiçbir karşılığı kalmamış durumda. Merkez Bankası verilerine göre, ihtiyaç kredisi faizi yüzde 30'a çıkmış durumda. Ancak dosya masrafı ve sigortayla birlikte bankaların kullandırdığı ihtiyaç kredisi faizi yıllık ortalama yüzde 35'lerden başlıyor.
Getirilen kısıtlamalar ve yüksek faiz nedeniyle kredi hacmi de daralmış durumda. Bankalar genellikle ihtiyaç kredisi miktarının tavanını 70 bin lirayla sınırlandırmış durumda.
Mevduatın en yoğun olduğu dilim olan 3 aya kadar vadeli mevduatlarda ise Merkez Bankası'nın açıkladığı ortalama faiz 24 Mart haftası itibariyle yüzde 28,10 seviyesine yükseldi. Bu seviye 2003 yılından bu yana görülen en yüksek faiz seviyesi oldu. 1 aya kadar vadeli mevduatlarda faiz yüzde 17,39 seviyesine yükseldi.
Öte yandan Hazine taraflı kur korumalı mevduatta (KKM) faiz üst sınırı kaldırıldı. KKM hesaplarında faiz oranı bankalar ve mudiler arasında serbestçe belirlenecek. KKM faiz oranında alt limit şu an yüzde 8,5 seviyesinde olan bir haftalık repo faizi olarak korundu.
Döviz dönüşümlü hesaplar için faiz tavanı ocak ayında Merkez Bankası tarafından gönderilen bir yazıyla kaldırılmıştı. Hazine taraflı KKM’de faiz oranı öncesinde bir haftalık repo faizinin en fazla 300 baz puan üstünde olabiliyordu.
Uzmanlar, KKM kararının, seçim öncesi döviz kurunu kontrol altında tutmak amacıyla alındığını belirtiyor. Ekonomistlerin ortak görüşü ise Merkez Bankası'nın üstü örtülü faiz artışına gittiği yönünde. KKM'de faiz üst sınırının kaldırılması, 'piyasada seçim öncesinde oluşabilecek döviz talebine karşı, tasarruf sahibini mümkün olduğu kadar TL’de tutmak' olarak yorumlandı.
Bilkent Üniversitesi'nden iktisatçı-akademisyen Prof. Dr. Hakan Kara, KKM sonrası kamunun döviz açık pozisyonunun 2022 sonunda 258 milyar dolara çıktığına dikkat çekerek, "Yani kurdaki her 1 TL sıçramanın kamuya net yükü yaklaşık 280 milyar TL olacak" dedi.
Ekonomi yazarı Uğur Gürses ise, faiz üst sınırının serbest bırakılmasını, KKM'nin iflası olarak adlandırdı. Gürses "Her şeyi 'çözmek' için faizleri baskılayıp enflasyonun altına çekiyorsun, kur-enflasyon patlıyor, vatandaş-şirketler TL'den kaçıyor, KKM 'icat' ediyorsun kur farkını bütçeden ve para basarak karşılyorsun, yürümüyor, faizi serbest bırakıyorsun" açıklamasını yaptı.
Ekonomi yazarı Emin Çapa da "Ve Erdoğanomics (Türkiye Ekonomi Modeli) bizzat yaratıcısı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çöpe atıldı. (Zaten herhangi bir akıl, bilim içermiyordu o ayrı) Bugünden itibaren KKM'de faiz tavanı yok. Olan 220 milyar ödeyen halka oldu" değerlendirmesinde bulundu.
(EKONOMİ SERVİSİ)