Mehmet Şimşek: Vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor
Artı Gerçek - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçe görüşmelerinde; vergi politikalarına ilişkin, "Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz" diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milletvekillerine Bakanlığının bütçesinin sundu. Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
'DEZENFLASYON SÜRECİNİ HIZLANDIRMAK İÇİN KKM'DEN ÇIKIYORUZ'
Dış finansmana erişim iyileşiyor, Türk lirasına talep artıyor, rezervler ve makro finansal istikrar güçleniyor. Cari açıktaki düşüş, dış finansmana erişimin iyileşmesi ve Türk lirasına artan güven sonucunda, önemli ölçüde rezerv birikimi sağladık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğimiz1 eşik seviyeye ulaşmıştır. 2023 yılı Mayıs ayına göre brüt rezervlerimiz 59 milyar dolar, swap hariç net rezervlerimiz ise 106 milyar dolar artmıştır. Bu artışın yaklaşık yüzde 75’i yurt içi portföy tercihlerinden, yani ters para ikamesinden kaynaklanmıştır. Yabancı para mevduatların toplam içindeki payı, 2023 yılı Mayıs ayındaki yüzde 63,7’den yüzde 43,8’e gerilemiştir. Makro finansal istikrarı pekiştirmek ve dezenflasyon sürecini hızlandırmak için Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkıyoruz.
'NOTU İKİ KADEME ARTIRILAN TEK ÜLKEYİZ'
Rezerv birikiminin bir diğer kaynağı ise dış finansmana erişimdeki artıştır. 2023’ün ilk beş ayında dış borç çevirme oranı; reel sektörde yüzde 73, bankacılık sektöründe yüzde 97 iken son 16 ayda bu oranlar sırasıyla yüzde 130’a ve yüzde 154’e yükselmiştir. Dış finansman maliyeti program sayesinde oldukça azalmıştır. ABD Hazinesi benzer vadeli tahvil getirisi üzerine ilave prim farkı, yani spread, gelişmekte olan ülkelerde 2023 yılı Mayıs ayına göre 66 baz puan, ülkemizde ise 434 puan gerilemiştir. Makro finansal istikrarımızın güçlenmesiyle ülke risk primimiz düşüyor, kredi notumuz artıyor.
2023 yılı Mayıs ayında 700 baz puana yükselen risk primimiz 260 puanın altına gerilemiştir. Türkiye risk primindeki iyileşme ile gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştı. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama risk primindeki düşüş 47 baz puan iken, risk primimiz 445 puan azaldı. 2024 yılında üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz.
'YÜKSEK ENFLASYON, KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ EN ÖNEMLİ MAKRO DENGESİZLİK'
Yüksek enflasyon, karşı karşıya olduğumuz en önemli makro dengesizliktir. Uyguladığımız programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamak, uzun soluklu bir çaba gerektiriyor. Bu nedenle programın ilk yılını dezenflasyona geçiş dönemi olarak planlamıştık. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi mayısta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi.
Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor.
ÜÇ TEMEL HUSUS
Önümüzdeki dönemde dezenflasyonda üç temel hususun belirleyici olmasını bekliyoruz. Birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Üçüncü olarak, bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz. Dezenflasyon sürecimizde büyüme ılımlı ve daha dengeli seyrediyor. 2023 yılında yüzde 5,1 olan büyümenin, makro finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik atılan adımların etkisiyle bu yıl yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Büyümedeki dengelenme öngörülerimiz doğrultusunda devam ediyor.
TASARRUF TEDBİRLERİ
2024 yılında Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni uygulamaya aldık. Önceki tasarruf tedbirlerinden farklı olarak Bakanlığımız nezdinde 'Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi'ni geliştirdik ve 'Kamu Filo Yönetim Sistemi'ni de etkinleştirdik. Muhasebat Genel Müdürlüğümüz tasarruf tedbirleri kapsamında bakanlıklar, valilikler, üniversiteler, belediyeler ile diğer kurumlar olmak üzere 145 kamu kurum ve kuruluşunda denetim yapmıştır. Kanun gereği denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kamu idareleriyle paylaşacağız. Sağlık, savunma ve güvenlik hariç yeni araç tahsisini kullanımdakilerin tasfiyesi koşuluyla ve mümkün olduğunca yerli ve elektrikli araçlarla sağlıyoruz. Genelge sonrası dönemde hizmet alımı suretiyle kullanılan taşıtlardan, sözleşmesi sona erenleri yüzde 15 oranında azalttık.
'HEDEFİMİZ, DOLAYSIZ VERGİLERİN PAYINI ARTIRMAK'
Gelir politikalarında hedefimiz vergi adaletini daha da güçlendirmek ve dolaysız vergilerin payını artırmaktır. Bu kapsamda 2023 yılı Haziran ayından bu yana önemli adımlar attık. Kurumlar vergisi oranını yüzde 20’den yüzde 25’e, Yap-İşlet-Devret ve Kamu Özel İşbirliği Projelerinden elde edilen kazançlar ve banka ve finans kurumları için yüzde 30’a yükselttik. Çok uluslu şirketlere yüzde 15, yurt içindeki şirketlere yüzde 10 asgari kurumlar vergisi getirdik.
Yatırım fon ve ortaklıklarının kazanç istisnasını, gayrimenkul kazançlarının yüzde 50’sinin kâr olarak dağıtılması şartına bağlayarak daralttık. Ayrıca bu fon ve ortaklıkların gayrimenkul kazançlarını yüzde 10 asgari kurumlar vergisine tabi tuttuk. KKM kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasını kaldırdık. Bireysel hesaplara da stopaj uygulaması getirdik. Vadeli mevduatların yüzde 86’sını oluşturan 6 aya kadar vadeli mevduat gelirleri için stopaj oranını yüzde 5’ten yüzde 10’a yükselttik. Yatırım fonları için yüzde sıfır olan stopaj oranını yüzde 10’a yükselttik.
Şirketlerin taşınmaz satışlarında yüzde 50 olarak uygulanan kazanç istisnası ile yatırım fonlarından elde ettikleri kazançlara uygulanan istisnayı tamamen kaldırdık. Serbest bölgelerdeki istisnaları işletmelerin ihracat gelirleriyle sınırladık. Dolaysız vergilerin payını artıracak tüm bu adımlarla vergide adaleti güçlendiriyoruz.
Vergilemede etkinliği artıracak düzenlemeler yaptık. Ağustos ayında yapılan hasılat tespitine ilişkin düzenleme, kayıt dışılıkla mücadelede çok etkin bir araç olacaktır. Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla elektronik ticarette gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı uygulaması getirdik. Ayrıca, uzlaşmada vergi asıllarını kapsam dışına çıkardık.
'ÜLKEMİZDE VERGİ YÜKÜNÜN YÜKSEK OLDUĞU ALGISI GERÇEĞİ YANSITMIYOR'
Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir. Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaat de doğru değildir. Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır. Ülkemizde dolaylı vergilerin milli gelir içerisindeki payı yüzde 9,1 iken OECD ortalaması yüzde 10,5, AB ortalaması ise yüzde 13,6’dır. Ülkemizde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Bu oran ile AB ülkeleri içerisinde en düşük vergi oranına sahip altıncı ülkeyiz. Temel gıda, eğitim, sağlık, giyim ve sosyal konut gibi birçok alanda uygulamadaki indirimli KDV oranı ile efektif KDV oranımız yaklaşık yüzde 15’tir. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranı yüzde 5,8’dir. Bu oran ile OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz.
'2025 YILINDA 11 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇ ALACAĞIZ'
2023’te yüzde 139,5 olarak gerçekleşen iç borç çevirme oranını bu yıl yüzde 132’ye ve 2025’te yüzde 119’a düşürmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında yükümlülük yönetimi işlemi dâhil 11,7 milyar dolar anapara öderken 10,5 milyar dolar borçlandık. 2025 yılında 11 milyar dolar dış borç alıp, 13 milyar dolar anapara ödemesi yapacağız. Ülkemizin gri listeden çıkma sürecini tamamladık. Bu süreçte mevzuat uyumu kapsamında 40 Mali Eylem Görev Gücü FATF tavsiyesinin 39’unda uyumlu konuma gelerek en başarılı üye ülkeler arasında yerimizi aldık.
Terörizmin finansmanı ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadelemizi, uluslararası standartlara tam uyumlu ve kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. 2024 yılında kripto varlıklara yönelik yapılan yasal düzenleme ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluşu ve faaliyetleri izne bağlanmıştır. Düzenlemelerle işlemler daha güvenli hale getirilmiş, gerekli tedbir ve yaptırımların uygulanabilmesi sağlanmıştır. Önümüzdeki dönemde suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla yasa dışı bahis ve kumarla mücadelemizi sürdüreceğiz.
2023 yılında yasa dışı bahis ile ilgili bloke ettiğimiz işlem tutarı 644 milyon TL’dir. Ayrıca MASAK tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda mahkemeler tarafından yaklaşık 30 milyon TL’lik tutara el koyma kararı verilmiştir." (ANKA)
Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'ı istifaya çağırdı