Piyasalar yarınki Merkez Bankası kararına odaklandı

Piyasalar yarınki Merkez Bankası kararına odaklandı
Dolar, Suriye kaynaklı endişelerle baskı altında kalmayı sürdürürken, gözler Merkez Bankası'nın kararında. TCMB yılın ilk toplantısında faizi yüzde 11.25'e çekmişti.

ARTI GERÇEK - Dolar kuru, Suriye kaynaklı jeopolitik endişeler nedeniyle yaklaşık iki haftadır baskı altında kalmaya devam ederken, son haftalarda kamu bankalarının artan döviz arzı TL'yi destekleyen önemli bir unsur konumunda.

Piyasalar ise bugün başlayacak ve yarın sonuçları açıklanacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına odaklanmış durumda.

Merkez Bankası, bu yılın ilk toplantısında 75 baz puanlık indirimle faiz oranını yüzde 11.25'e çekmişti. Politika faizi böylece Temmuz 2019'dan bu yana toplamda 1275 baz puan indirilmiş oldu. Merkez Bankası kararı yarın saat 14:00'te açıklanacak.

Dolar/TL geçen hafta, en son Mayıs 2019'da görülen 6.0680'e kadar yükseldikten sonra dün günü 6.05 civarında oldukça yatay bir seyir izleyerek geçirdi. Merkez Bankası'nın yılın ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde 50 baz puan indirim yapması bekleniyor.

REUTERS ANKETİ: POLİTİKA FAİZİ YÜZDE 10.75'E ÇEKİLECEK

Reuters'ın 15 kurumun katılımıyla yaptığı anketin medyanı 50 baz puanlık indirimle politika faizinin yüzde 10.75'e
çekileceği yönünde oluştu.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Piyasalardaki beklenti faiz indirimi yönünde bir adım atılacağı genel olarak 50  baz puan bekleniyor. Swap fiyatlamaları son düzenlemeler ardından bir gösterge olamıyor. Beklentiler 50 baz puanda yoğunlaşırken aslında gelinen faiz seviyelerinde yarın sıfır, 25 veya 50 baz puanlık bir adım atılması piyasalar açısından yeni bir haber getirmeyecektir. PPK satır araları da yakından takip edilecektir" dedi.

Bankacı, faiz indirimlerinin enflasyondaki yüzde 12'li seviyelerden belirgin düşüş göstermemesi nedeniyle TL'nin korumasını zayıflatacağını da belirtti. Ancak, son dönemde kamunun artan döviz arzı kısa vadede bu zayıflamayı ortadan kaldırabiliyor ya da en azından etkilerini sınırlıyor. Hafta boyunca izlenecek diğer gelişmeler arasında TBMM Genel Kurul gündemine bugün gelmesi beklenen bankacılık ile ilgili düzenleme de yer alıyor.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kısa sürede sürecin tamamlanacağına yönelik açıklamaları ardından İş Bankası'nın hisse devri öngören bir düzenlemenin TBMM'ye gelip gelmeyeceği de piyasalarda takip ediliyor.

Küresel piyasalarda Asya borsaları, Apple'ın koronavirüs salgınından dolayı üretimin yavaşladığını ve Çin'deki talebin zayıfladığını, buna bağlı olarak marttaki çeyreklik bilançolarda ciro hedefini tutturamayacağını açıklamasının ardından düştü.

Jeopolitik gelişmeler de baskı unsuru olmayı sürdürüyor. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı savaşan muhalifleri destekleyen Türkiye iki hafta içinde 13 Türk askerinin hayatını kaybetmesine yol açan saldırıların ardından Suriye hükümet güçlerinin geri çekilmesi için ay sonuna kadar süre verdi. Ankara geri çekilme olmaması halinde Esad güçlerini Türkiye'nin kendisinin püskürteceğini Moskova'ya da bildirdi

Dolar/TL geçen hafta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) swap adımının da desteğiyle 5.9750'ye kadar gerilese de bu seviyelerde kalıcı olamadı. Kur artan jeopolitik tansiyonun da etkisiyle geçen hafta boyunca yukarı yönlü bir seyir izledi.

BEKLENTİ POLİTİKA FAİZİNİN YÜZDE 11.25'TE KALMASI YÖNÜNDE

Bloomberg HT'nin anketine katılan 18 kurumun medyan beklentisi politika faizinin değişmeyerek, yüzde 11.25'te kalması yönünde. Ancak, enflasyonun yılın ikinci çeyreğinden itibaren kademeli olarak düşeceği beklentisiyle faiz indirimlerinin düşük montanlı olarak devam etmesini bekleyenler de var.

New York merkezli BBH'de Küresel Döviz Birimi Müdürü Win Thin, Merkez Bankası'ndan 50 baz puanlık indirim beklendiğini ve politika faizinin yüzde 10.75'e çekilebileceğini öngördü. Thin, "Enflasyon ocak ayında yıllık yüzde 12.5'e yükseldi, bu nedenle faiz indirimi reel faizi negatif bölgeye çekecek. Bu da yetkililerin Türk Lirası'nı destekleme çabasına rağmen aşağı yönlü baskıya neden olur" ifadesini kullandı.

JP MORGAN: TL'DE DEĞER KAYBINA RAĞMEN İNDİRİM BEKLİYORUZ

JP Morgan TL'deki değer kaybına rağmen faiz indirimi beklediklerini söyledi. Yarkın Cebeci tarafından kaleme alınan raporda TL'nin jeopolitik riskler ve gelişen piyasa paralarındaki baskıya paralel olarak baskı altında olduğu ve dolar karşısında son üç haftada yüzde 3 değer kaybettiği belirtildi.

Bu durumun dezenflasyon sürecine sekte vurabileceği ancak bunun yönetilebilir olduğu ifade edildi. Yıllık enflasyonun ikinci yarıda tek haneye düşebileceği, küresel ortamın da destekleyici olduğunu belirterek, "Biz hala Merkez Bankası'nın 50 baz puanlık indirimle faizi yüzde 11.25'ten yüzde 10.75'e çekebileceğini düşünüyoruz. Ancak, piyasadaki volatilite göz önüne alınırsa daha düşük montanlı indirim veya hiç indirim olmaması da sürpriz olmaz" değerlendirmesi yapıldı.

HSBC: 75 BAZ PUANDAN 50 BAZ PUANA REVİZE ETTİK

HSBC Portföy Yönetim Stratejisti İbrahim Aksoy da, Bloomberg HT'ye yaptığı açıklamada 50 baz puan indirim beklediklerini söyledi.

Aksoy, "Daha önce 75 baz puanlık indirim bekliyordum ama kurdaki yükseliş ve İdlib konusundaki gelişmelerden sonra 50 baz puana revize ettik. Faiz indirimlerinin önemli bir risk faktörü olmadıkça önümüzdeki dönemde süreceğini düşünüyorum" dedi. Aksoy, bu yıl toplam olarak 150 baz puan indirim olabileceğini dile getirdi.  

MEDLEY GLOBAL ADVISERS: 50 BAZ PUAN OLABİLİR

Medley Global Advisers Analisti Nigel Rendell de, Bloomberg HT'ye, Merkez Bankası'nın faizleri indireceğini belirterek, "Belki geçmişteki gibi büyük bir indirim olmaz, 50 baz puan indirim olası. Cumhurbaşkanı Erdoğan da faizlerin düşük olmasını istediğini söyledi, ancak artık bir durma seviyesine doğru geliyoruz" görüşünü paylaştı.

TCMB'NİN DESTEĞİYLE GERİLEYEN TAHVİL GETİRİLERİ YÜKSELİŞTE

TCMB'nin tahvil portföyünü 19 milyar TL'den bilançosunun yüzde 5'ine yani yaklaşık 32-33 milyar TL'ye çıkaracak olması ve Hazine'nin uzun süredir uzun vadeli sabit kuponlu tahvil ihraç etmemesi tahvil getirilerindeki düşüş sürecini destekler nitelikte. Ancak son günlerde artan riskten kaçış düşüşü durdurmuş durumda. 

Gösterge 10 yıllık tahvilin ortalama bileşik getirisi geçen yıl mayısta yüzde 21 seviyesinden 10 puan gerilemiş durumda. Önceki hafta cuma günü spot kapanışta bileşik getiri yüzde 10.60 iken geçen hafta boyunca getiriler yükseliş eğilimindeydi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik getiri yüzde 11.33 oldu.

Gösterge iki yıllık tahvilin ortalama bileşik getirisinde ise ocak sonunda en düşük yüzde 9.96 seviyesi test edildi. Bu seviyeler en son 2016 yılı son aylarında görülmüştü. Önceki hafta cuma günü yüzde 10.44 olan bileşik getiri geçen hafta boyunca yukarı yönlü seyir izledi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik getiri yüzde 11.06 oldu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar