TL'de kayıp yüzde 2'ye ulaştı, dolar 7.70'e çıktı: Türkiye'nin risk primi 2021 yılının zirvesinde

ARTI GERÇEK - ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvil getirisinin yeniden yüzde 1.6 seviyesine yaklaşmasıyla birlikte TL en çok baskı altında kalan gelişmekte olan para birimlerinden biri olarak dolar karşısında 7.70'i aştı. Küresel satış baskısı, gelişmekte olan ülkeler arasında dolar karşısında yüzde 2 kayıpla en çok TL, peso ve randı etkiledi. Küresel satış baskısındaki kuvvetlenme Merkez Bankası'ndan faiz artışları beklentilerinin artmaya başladığı bir dönemde geldi.

Kur geçen hafta 25 Aralık'tan bu yana en yüksek seviye olan 7.59'e yükseldikten cuma günü 7.5'in altına inse de bu sabah güne 7.5'in hemen üzerinde başlamıştı. Dolar/TL, yeni haftanın ilk işlem gününde yüzde 2'yi aşan artışla 7.70 seviyesinin üzeri test etti.

NACİ AĞBAL'DAN YENİ FİYAT İSTİKRARI MESAJI

Kurda küresel piyasalardaki gelişmeler dolayısıyla yükseliş yaşanırken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal bankanın blog sayfasında yayımlanan yazısında fiyat istikrarı vurgusunu yineledi. Fiyat istikrarına ulaşma yolunda emin adımların süreceğini ifade eden Ağbal ortaya konan stratejinin de geçici olmadığını açıkladı.

Fiyat istikrarının önkoşul olduğunu vurgulayan Ağbal kalıcı fiyat istikrarının Türk Lirası'nı hak ettiği değere kavuşturacağını belirtti. Ağbal'ın yazısının ardından kurda bir gevşeme yaşansa da, tahvil getirilerinin yükselişi kurun yönünü yine yukarı çevirmesine neden oldu.

TÜRKİYE'NİN RİSK PRİMİ 2021 YILININ ZİRVESİNDE

Türkiye’nin kredi temerrüt takas risk primi (CDS), dolar/TL'deki yükseliş sonrasında 2021 yılının zirvesine tırmandı.

Küresel petrol talebinin yaklaşık yüzde 7'sini karşılama kapasitesine sahip Suudi Arabistan'daki Ras Tanura petrol terminaline saldırı girişiminde bulunuldu. Saldırıyı Yemen'deki İran destekli Husiler üstlendi. Saldırıda herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmadığı belirtildi. Bloomberg'e konuşan konuya yakın bir kaynak petrol üretiminin saldırıdan etkilenmediğini bildirdi. Ancak saldırıyı üstlenen Yemen’deki İran destekli Husiler ile gerilimin yeniden tırmanması, petrol fiyatlarını 70 doların üzerine taşıdı.

Goldman Sachs ise küresel gösterge olan Brent petrolün üçüncü çeyrekte varil başına 80 doları görmesini bekliyor.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın geçen haftaki konuşmasında tahvil faizlerindeki yükselişe müdahale edeceğine dair bir sinyal vermemesi ile birlikte aralarında Türkiye'nin de yer aldığı gelişmekte olan ülke para birimleri baskı altında kaldı. Powell, geçen haftaki konuşmasında ABD'deki gevşek para politikasının devam edeceğini tekrar ifade etti. Powell, tahvil piyasasındaki satışların "düzensiz" olmadığını veya uzun vadeli faizlerin Fed'den müdahale getirecek kadar yükselmesine yol açma ihtimalini düşük bulduğunu belirtti.

Bu açıklamaların ardından ABD Hazine tahvil getirilerindeki yükseliş tekrar güç kazandı. ABD Hazinesi'nin 10 yıl vadeli tahvilinin getirisi cuma günü tarımdışı işsizlik verisi açıklanmadan önce bir yıllık zirvesi olan yüzde 1.625 seviyesine çıkmıştı. Bugünse 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 1.59 seviyesinde.

Bu hafta iç piyasada işsizlik, cari açık ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. Bunun ötesinde bu hafta açıklanması beklenen ekonomi reform paketi haftanın en önemli iç gündem maddesi olacak.

Dış piyasalarda ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) perşembe günkü toplantısı izlenecek. Dolar, ABD Senatosu'nun devasa mali canlandırma paketini geçirmesi sonrası ABD Hazine tahvillerinde yeni bir satış dalgasına paralel olarak üç aylık zirvesinin yakınında işlem gördü. Dolar endeksi altı büyük para biriminin sepet kurunda yüzde 0.17 artışla 92.073 seviyesinde seyretti.

Brent ham petrolü vadelileri, Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine Husilerin insansız hava araçlarıyla saldırmaları sonrasında pandeminin başladığı tarihten beri ilk kez 70 doların üzerine çıktı. Brent ham petrolünün mayıs vadeli varil fiyatı yüzde 2.5 artışla 71.11 dolara çıkarken, ABD hafif ham petrolünün nisan vadeli varil fiyatı ise yüzde 1.60 artışla 67.69 dolara yükseldi.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yeni faiz artışı beklentileri de piyasada her geçen gün kuvvetleniyor. Tüketici fiyatları enflasyonu şubat ayında yıllık bazda yüzde 15.61 ile 2019 ortasından beri en yüksek düzeye çıkarken yükselişin nisan ayına kadar yükselmesi bekleniyor. Ekonomistler enflasyonun Mart ve Nisan ayında da yukarı yönlü gidecek olması ve yüzde 17 seviyesindeki politika faizine gittikçe yaklaşacak olması nedeniyle TCMB'nin faiz artırımı gibi bir politika tepkisi vermeye gittikçe yaklaşmış olabileceğini düşünüyorlar.

Ancak bu beklenti piyasa genelinde hakim değil. Bankacılar mevcut enflasyona göre yapılan hesaplamalara göre reel faizin 140 baz puana kadar gerilediğini önümüzdeki aylarda bunun daha da düşecek olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon tahminlerine yukarı revizyon olarak yansıyabileceğini öngörüyorlar. Mevcut enflasyona göre reel faizin ayrıca dedolarizasyonu sağlayacak bir seviyede olup olmadığı da piyasada tartışılıyor.

Bankacılar ayrıca yatırımcıların Türkiye'ye giriş ve çıkışlarda hacimsiz bir piyasa ile karşılaşıldığı için piyasa hareketlerinde dalgalanmaların devam edeceğini ifade ediyorlar.