TÜMTİS: OVP, emekçilere yoksulluk dayatıyor

TÜMTİS Başkan Kurulu, Orta Vadeli Program (OVP) gibi emekçilere yoksulluk dayatan 'acı reçetelere' karşı mücadele çağrısında bulundu. Sendika, Filistin'e yönelik katliamları da kınadı.

TÜMTİS: OVP, emekçilere yoksulluk dayatıyor

Artı Gerçek - TÜMTİS Genişletilmiş Başkanlar Kurulu dün toplandı. Toplantıda, son dönemdeki ekonomik ve siyasal gelişmeler ile sendikal örgütlenme sorunları ve imzalanan toplu iş sözleşmeleri ele alındı.

Toplantının açış konuşmasını yapan TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, yürütülen ekonomi politikaları sonucunda açlık ve yoksulluğun daha da derinleştiğini, bu ortamda imzalanan toplu sözleşmelerin de bir süre sonra anlamını yitirdiğini, daha güçlü bir mücadele hattının örülmesi gerektiğini anlattı.

Genel Başkan Öztürk, dünyanın çeşitli bölgelerinde süren savaşların yıkıcı sonuçlarıyla birlikte devam ettiğini, bu savaşlarda halkların bedel ödediklerini ve emekçilerin yararına olmayan savaşa karşı barış şiarını daha güçlü bir şekilde dile getirilmesi gerektiğini ifade etti.

SONUÇ BİLDİRGESİ

TÜMTİS Genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nun ardından yayınlanan sonuç bildirgesi ise şöyle:

"Filistin’e Yönelik Katliamları Kınıyoruz, Mazlum Filistin Halkının Yanındayız

-Emperyalist devletler dünya zenginliklerini elinde bulundurmak ve hakimiyetini arttırmak için, halkları yeni savaş felaketlerine sürüklüyor. İsrail’in, Filistin halkına yönelik zulüm ve katliam politikalarını şiddetlendirmesi yeni acıları beraberinde getirmiştir. Mazlum Filistin halkına yönelik imha ve yok etmeye yönelik, uluslararası kuralları dahi hiçe sayan saldırıda çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Ne yazık ki kadim Ortadoğu coğrafyası yeniden kana ve şiddete bulanmıştır. Bölgede akan kanın durması ve kalıcı bir barışın tesisi için halkların kardeşçe bir arada yaşamasından yana, insani bir çabanın ortaya konulması gerekmektedir. Başkanlar Kurulumuz, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulüm ve katliamları kınamaktadır. Emek örgütleri ve sendikalar olarak Filistin halkıyla dayanışmayı büyütmeliyiz.

OVP Emekçiye Açlık Dayatıyor, Acı Reçeteleri Kabul Etmeyeceğiz

-İçinde bulunulan ekonomik durum, enflasyon ve alım gücünün gerilemesi nedeniyle ülkemiz emekçilerinin yaşam ve çalışma koşulları zorlaşmıştır. Her dönem emekçilere acı reçeteler dayatılmakta, hükümetin krizden çıkmak için ortaya koyduğu Orta Vadeli Ekonomi Programı da bunun ötesine geçmemektedir. Bu program ile vergiler arttırılarak kıdem tazminatı hakkı yok edilmek, emeklilik kurumu ise özelleştirilerek şirketlere alan açılmak istenmektedir. Bu acı reçetelerin karşısına ortak, yan yana bir emek mücadelesi ile durabiliriz, kazanımlarımızı ancak bu şekilde koruyabiliriz.

OVP ile Kıdem Tazminatı hakkına bir kez daha göz dikilmiştir. Kıdem Tazminatı hakkını geriye götürmeye yönelik herhangi bir girişimin ‘genel grev sebebi’ olduğuna dair Türk-İş Genel Kurul kararını hatırlatıyoruz. Kıdem Tazminatı budanmamalı, tavanı yükselttirilerek ve kapsamı genişletilerek geliştirilmelidir. Kıdem tazminatı hakkının fona aktarılarak yok edilmesi girişimi daha önce sendikaların ortak tavrıyla engellenmiştir. Ancak kıdem tazminatı, tavanı her yıl biraz daha düşürerek işverenler için sorun olmaktan çıkarılmaya çalışılmaktadır. Nitekim bundan kırk yıl önce 7 asgari ücret tutarında olan kıdem tazminatı tavanı aşamalı olarak düşürülmüş günümüzde yaklaşık iki asgari ücret tutarına gerilemiştir. Türk-İş Konfederasyonumuz başta olmak üzere, tüm sendikalar olarak kıdem tazminatı hakkının korunması ve geliştirilmesi için mücadele etmeliyiz.

İşçilerin aldıkları ücretler, insanca yaşamalarına yetmemektedir. Bunun yanı sıra ücretleri üzerinde alınan vergilerle de yetersiz duruma gelmektedir. Ücretler, yılın başında yüzde 15, yılın sonuna doğru ise yüzde 27 oranında kesintiye uğramaktadır. Bu nedenle ücretlerde alınan verginin kaldırılması gerekmektedir. Dolaylı vergiler konusunda da adaletsiz vergi sistemi nedeniyle az kazanan da çok kazanan da aynı vergiyi ödemektedir. Avrupa’da dolaylı vergiler oranı yüzde 35 iken bizde yüzde 65 oranındadır. Azdan az çoktan çok anlayışı ile vergide adaletli sağlanmalıdır.

Ekonomik kriz, enflasyon ve düşük ücretlerle alım gücünün geriletildiği bir ortamda yapılan toplu iş sözleşmeleriyle elde edilen kazanımlar da kısa sürede erimektedir, emekçilerin sosyal ve ekonomik haklarını garantiye alabilecek bir mücadele hattı izlenmesi dışında bir yol kalmamıştır.

İçinde bulunulan ekonomik tabloya rağmen sendikamız, örgütlü olduğu kargo, lojistik, ambar ve araç muayene işyerlerinde yeni dönem toplu iş sözleşmelerini üyelerinin haklarından taviz vermeden ve yeni kazanımlar elde ederek tamamlamıştır. Ancak ekonomik kriz nedeniyle elde edilen ekonomik kazanımların kısa sürede erimekte olduğunun da farkındayız. Sendikamız, yaşanan ücret kayıplarının önüne geçmek için de gayret ve çaba içerisinde olmuş, olmaya devam edecektir.

Örgütlenme Hedefleri, MNG’de Başaracağız

-Sendikamız Mart ayında gerçekleştirdiği 31. Olağan Genel Kurulu’nda örgütlenmesini kargoların geneline yayma ve MNG Kargo, Yurtiçi ve diğer kargo işyerlerinde örgütlenmeyi önüne hedef olarak koymuştur. Bu karar doğrultusunda sendikamız, MNG Kargo işçileri arasında üyelik çalışmaları başlatmış, örgütlenmesinde önemli bir aşama kaydetmiştir. Sendikamız zorluklara karşın MNG Kargo işçilerinin yanında olmaya devam edecektir.

Sendikamız, işkolumuzdaki kuralsız çalışmaya, düşük ücretlere ve sendikasızlaştırmaya son verme, kargo ve taşımacılık işçilerinin ekmeğini büyütme, kazanımlarını ilerletme mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir." (EKONOMİ SERVİSİ)