TÜSİAD: OHAL yatırımlara engel
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, OHAL uygulamasının sonlandırılmasını isteyerek, yapısal demokratik işleyişe dönülmesi gerektiğini belirtti. EKONOMİ...
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, OHAL uygulamasının sonlandırılmasını isteyerek, yapısal demokratik işleyişe dönülmesi gerektiğini belirtti.
EKONOMİ – Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik ekonomik gidişata dair açıklamalarda bulundu.
Habertürk'ün sorularını yanıtlayan Bilecik, ekonomide son dönemde tartışılan polemik konularını da yanıtladı.
Erol Bilecik, artık kolay finansmanla büyüme döneminin bittiğini, yapısal reform sayfasına dönmenin şart olduğunu vurguladı. Bilecik’in OHAL sürecindeki yatırım ortamına dair görüşleri şöyle:
OHAL BİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALI
"Türkiye’de yatırımlar son dört beş yıldır eskisi kadar canlı değil. Bu noktada temel olan reformlar sayfasına geri dönmek. Bu sayfaya geri dönmedikten sonra yerli ve yabancı yatırımcıya ne kadar çağrı yapılırsa yapılsın sonuç elde etmekte kısa kalabiliriz. İkinci bir nokta da şu: Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a da iletme fırsatı bulduk. Dokuz aya gelmiş OHAL’in başlaması çok doğruydu, ama bir an önce sonlandırılmasını diliyoruz. Çünkü bu hali özellikle körüklemek isteyenler OHAL’i sanki darbe ortamı hâlâ varmış gibi çok gereksiz bir gündeme bağlıyorlar. Bizce bu da yatırımları engelliyor."
YAPISAL REFORM GÜNDEMİNE DÖNMELİYİZ
"Ortada bir referandum var, tüm siyaset buna odaklanmış durumda. Ama şartlar ne olursa olsun yapısal reform gündemine dönmemiz gerekir. Bunun adı 17 Nisan ise 17 Nisan" diyen Bilecik, referandum sonucunun ekonomiye etkilerine dair ise şunları söyledi: "Hangi sistem olursa olsun yapısal reformlara odaklanıyorsanız, gelişmekte olan diğer ülkelerden ayrışan pozitif mesajlar veriyorsanız, bu doğal olarak ekonomiye güven verir. Ekonomi öngörülebilirlik ister. O nedenle her halükârda, referandumda sonuç ne olursa olsun, 17 Nisan’da ekonomide daha olumlu bir hava olmasını bekliyoruz. Sonuç ne yönde olursa olsun, en azından belirsizlik ortadan kalkacak ve yapısal reformlara daha çok odaklanılabilecek bir döneme girileceğini düşünüyor, temenni ediyoruz.
DEMOKRASİNİN İŞLEMESİ HER ŞEYDEN ÖNEMLİ
Dünyada başkanlık sistemini son derece iyi uygulayan ülkeler olduğu gibi, bu konuda maalesef son derece olumsuz örnekleri de görüyoruz. Sistem tartışmasından önce demokrasinin kurum ve kurallarının işlemesini çok önemli görüyoruz. Denge ve denetim mekanizmaları, güçler ayrılığı, güçlü meclis, bağımsız ve tarafsız yargı ve etkin bir icraat demokrasimizi geliştirecek unsurlardır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bireysel, fikri, etnik, dinsel, cinsel kültürel hak ve özgürlüklerini mutlak güvence altına alan bir devlet anlayışı çok önemli. Biz kontrol ve denetim mekanizmalarının nasıl işleyeceğini önemsiyoruz. Sistemin isminden çok daha değerli konular bunlar."
Yabancı yatırımcıların görüşleriyle ilgili de Bilecik, "Sermaye gelişmekte olan ülkelere döner. Mesele bunu hızlandırmak. Dış dünya kurumlarınız siyasi iklimden bağımsız hareket ediyor mu diye bakıyor. Türkiye’nin bu anlamda ödevi çok. Bir diğer unsur, terörle mücadele ederken demokratik değerlerden ödün vermemek. Hayatın gerçeği şu: Kendimizi nasıl gördüğümüz önemli, ama başkalarının bizi nasıl gördüğü daha önemli. Bozulan bir ülke algınız varsa, o algıdaki kadar bozulmuş bir durum yoksa bile, yine de dönüp kendinizi sorgulamanız ve düzeltmeniz gerekir" ifadelerini kullandı.
BİLECİK’TEN 5 POLEMİK KONUSUNA YANIT
1- Doları Türkiye’de yükselten yurtdışı kaynaklı, risk algısını besleyen kişi/kurumlar: Doların ana yönünü küresel gelişmeler ve ABD’deki gidişat belirliyor, ama sizin birkaç tık daha fazla etkilenmeniz içerinizdeki gündem ve belirsizlikler nedeniyle oluyor.
2- Bankalar kredi vermiyor. Şunu kabul etmeliyiz: Artık eski kredi coşkusu ve büyümesi olmayacak. Ayrıca şunu da unutmayalım, kredilerin mevduata oranı yüzde 120’ye yakın.
3- Türk zenginler, yatırımlarını yurtdışına götürüyor: Böyle bir data görmedik, yorum da yapamayız. Böyle olmadığını düşünüyorum. Ticaretin gerçeği şu: Fırsat görülürse gidilir. Ama Türkiye’de dükkânı kapatıp yurtdışına gitme durumu yok. Biz ülkemizi seviyoruz.
4- TÜİK verileri sokaktaki reel gerçeği yansıtmıyor: Tersine TÜİK’in Eurostat ile işbirliği yaparak hayatı çok daha doğru okuduğunu düşünüyorum. Hesaplamaları uyumlulaştırma süreci istatistik kalitesini de artırıyor.
5- Varlık Fonu şeffaf olmayan denetim yapısı nedeniyle yarardan çok zarar getirir: Varlık fonları için şeffaflık ve denetim en önemli ilkeler. Bunları uluslararası standartlarda sağlayamayan fonlar başarılı olamaz. Daha iyi denetlenen bir noktaya gelinmeli.